14 Temmuz 2011 09:29

Zaten

Hükümet, yeni yasa taslağını açıkladı: “İşçilerin çoğunluğu zaten emekli olamadığı için emeklilik yaşı 85’ e çıkarılmıştır.” Ya da “Gençlerin çoğu zaten kazanamadığı için YGS, LYS kaldırılarak üniversiteye hükümetimizin tercih ettiği gençler alınacaktır.&rd

Zaten
Paylaş
Ümit Kartal

Hükümet, yeni yasa taslağını açıkladı: “İşçilerin çoğunluğu zaten emekli olamadığı için emeklilik yaşı 85’ e çıkarılmıştır.” Ya da “Gençlerin çoğu zaten kazanamadığı için YGS, LYS kaldırılarak üniversiteye hükümetimizin tercih ettiği gençler alınacaktır.”
Şaka gibi değil mi? Gerçeğe dönelim o zaman. Hükümet orta vadeli programını açıkladı. Kıdem tazminatı kaldırılıyor. Hükümet bunu şöyle izah ediyor: “İşçilerin büyük çoğunluğu zaten alamıyor”
İşçilerin hakları olan kıdem tazminatını neden alamadıklarına dair problem, hükümetin çözmek için programında düşünebileceği bir problem değil. Çünkü ‘zaten’ AKP Hükümeti aynı izahını “Kıdem tazminatını kaldırıyoruz çünkü işletmelerin üzerinde ödeme baskısı oluşturuyor” şeklinde devam ettiren bir sermaye hükümeti. Yani AKP Hükümeti desteğini aldığı yüzde 50 başta olmak üzere ülkenin büyük bir çoğunluğunu oluşturan emekçilerin değil, kendisinin varlık sebebi olan patronların hükümeti…
Hükümetin ‘zaten’li izahını, bir yerden daha hatırlıyoruz değil mi? AKP emeklilik yaşını 65’e çıkarmak isterken (şu an 65) sokağa çıkan, eylem yapan, tepki gösteren sendikalara, “Yahu zaten sizi ilgilendirmiyor ki, siz yine eskisi gibi emekli olacaksınız. Bu yasa sizden sonrakileri ilgilendiriyor, siz niye kızıyorsunuz” mealinde ‘izah’ta bulunmuştu. Yani kendisi, gençliğin geleceğine ipotek koyarken “Bizi ilgilendiriyor mu? Gençlere hiç sorduk mu?​” demedi ama buna tepki gösterenlere “zaten sizi ilgilendirmiyor” diyebildi.
O dönem tepkiler, saldırıyı püskürtecek, hükümete geri adım attıracak kadar güçlü olmadığı için; belki de, bir yanıyla da, biz gençler de işçilerle, memurlarla sokaklara çıkmadığımız için emeklilik yaşını 65’e çıkaran düzenleme yapıldı.
Şimdi kıdem tazminatının kaldırılması gündemde. Hükümet, “ ‘zaten’ halk beni destekliyor, tepki gösteren de pek yok” diye düşünmüş olacak ki, ‘gönül rahatlığı’ ile emek düşmanı politikaları programına koyabiliyor.
Ancak bu destek durumu tam da gerçeği ifade etmiyor. Bugün hangi işçiye ‘kıdem tazminatı kaldırılsın mı?​’ diye sorsak ‘evet kaldırılsın’ cevabı alırız? Ya da ‘sizin de oy verdiğiniz AKP hükümeti kıdem tazminatını kaldırmak istiyor’ desek, ‘oh ne güzel ediyor’ diyen kaç emekçi çıkacaktır?
Sendikalar, ‘bu bir genel grev sebebidir’ diyerek hak saldırısının ne derece önemli olduğunu ilan ediyor. Şimdi bunun emekçilere bir de bu taraftan ‘izah’ edilmesi ve en geniş mücadelenin örülmesi zamanı.
İşçi mücadelesiyle ilgili yanı bir tarafa, hükümetin emek düşmanı politikalarını rahat hayata geçirebilmesinin sebeplerinden biri de kuşkusuz, Türkiye gençliğinin ne olup bittiğini anlayamayan bir durumda ve dağınık, örgütsüz olmasıdır.
Emekçi sınıflardan gençlik yığınlarına, sermaye partilerinin emek düşmanı yönünü gösterebileceğimiz ve talepleri etrafında birleşip mücadelenin bir yanından tutmasını sağlayabileceğimiz dönemler böyle dönemler olmalı… Kaldı ki, talepler etrafında kitle mücadelesinin gençlik açısından olumlu örneklerini yaşadığımız bir süreci henüz geride bırakmışken…
O zaman işçi sınıfının devrimci partisinin gençliği,  emekçi sınıflardan gençlik yığınlarına vaziyetin vahametini nasıl ‘izah’ edeceğini, geniş gençlik kesimlerini nasıl bir araya getireceğini bir daha ve bir daha düşünmeli ve bu düşünme süreci çok da uzun sürmemeli…
Burada bir çağrı da sendikalara, emek örgütlerine yapmadan geçemeyeceğiz. Sendikalar, yoğun bir genç nüfusa sahip olan ülkemizde, sadece ‘bu bir genel grev sebebidir’ denilecek türden emek düşmanı saldırıların gündeme geldiği dönemlerde değil (bunun da tam böyle olduğunu söyleyemeyiz ama), her dönem genç işçilerin sigortasız, kuralsız, güvencesiz, asgari ücretin altında çalıştırıldığı sanayi sitelerine, genç işçilerin yoğun çalıştırıldığı fabrikalara özel olarak yönelmeli, genç işçilerin örgütlemesine ön ayak olmalıdır.
Aksi halde ‘zaten’ genciyle yaşlısıyla, bu yasalar, bu hükümetler, bu düzen bizlere pek yaşam alanı bırakacak gibi görünmüyor.

ÖNCEKİ HABER

İsveç Dışişleri Bakanı, tutuklu gazetecileri suçladı

SONRAKİ HABER

Adapazarı Haydarpaşa treni 30 ay çalışmayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...