Yeniden Mancini

Emre ÖZCAN

Sezona beklenen performansın fazlasıyla altında giriş yapan Inter’de Demokles’in kılıcı bir süredir teknik direktör Walter Mazzarri’nin tepesinde sallanıyordu. Geçtiğimiz sezon başında takımın başına büyük hedeflerle geldikten sonra pek başarılı bir sezon geçiremeyen Mazzarri, bu sezona da iyi başlayamayınca uzun bir süredir beklenen durum gerçekleşti ve İtalyan  hoca görevinden alınarak Roberto Mancini getirildi.

MAZZARRİ’NİN İNTİHARI

Inter’e 1 yıl boyunca üçlü savunmayı yerleştirmeye çalışan Mazzarri aslında sonunu kendisi hazırladı. Elinde bu sisteme uygun tek stoper Juan Jesus’tu ve sezon başında yine bir dörtlü defans alışkını Nemanja Vidic’le birlikte problemlerin artmasına neden oldu. Bunun üzerine takımın kenarlarında, sisteme işlerlik kazandıran oyuncular Yuto Nagatomo  ve Jonathan’ın uzun süreli sakatlıkları ve bu oyuncuların ikame edilememesi Mazzarri’nin 3-5-2’sini fazlasıyla tekdüze bir hale getirdi. Hal böyleyken pragmatist davranamayan ve yapısında direten Walter Mazzarri, maç kazanamayınca ve takım  ligin orta sıralarına düşünce Inter yönetimi değişikliğe gitti ve onlar Mazzarri’nin yapmadığını yaparak garantiye oynadı.

DAHA ÖNCE BAŞARDI

Mancini, 2004-2008 tarihleri arasında Inter’de oldukça önemli başarılara imza atmıştı. Lazio’daki döneminde Serie A’nın heyecan verici takımlarından birini ortaya çıkarıp Massimo Moratti’nin dikkatini çeken Mancini’nin başlangıcı aslında çok iyi değildi. İlk sezonunda ligi üçüncü sırada tamamladıktan sonra ikinci sezonunda takımını ikinci sıraya taşıyan Roberto Mancini’nin kaderi yazın ortaya çıkan hadiseyle birden değişti. Calciopoli skandalıyla birlikte şampiyon Juventus’un küme düşürülmesi Inter’in  önünü açtı. O sezon için şampiyon sayıldılar ama daha önemlisi Mancini’ni önünde mücadele edebileceği takım kalmadı. Milan ve Fiorentina’nın silinen puanları ve Serie B’ye giden Juventus’la birlikte Inter bir anda Roma’yla baş başa kaldı ve Roberto Mancini için bundan sonra ligi domine etmek çok kolaydı. Ne var ki dört sezonda üç şampiyonluğa imza atmasına rağmen Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final dahi görememesi Massimo Moratti’yi huzursuzlandırıyordu. 2007/2008 sezonunun ortalarında takım Liverpool’a elendikten sonra ayyuka çıkan dedikodular sezon sonunda gerçekleşti ve Moratti, Mancini’yi görevden alarak Jose Mourinho’yla birlikte Avrupa açlığını giderirken Mancini’nin de farklı bir yola gitmesini sağladı.

YUVAYA DÖNÜŞ

Şu anda Inter’in başında Massimo Moratti yok ve Roberto Mancini bir kez daha yuvasına dönüyor. Yeni patron Erick Thohir’le birlikte nasıl bir birliktelik oluşturacaklarını tahmin etmek pek kolay değil.  Thohir’in yapması beklenen para enjeksiyonu hala gelmiş değil ve UEFA’dan Financial Fair-Play ışığında gelen haberler pek parlak görünmüyor. Ufukta finansal sıkıntıları olan ve bu nedenle büyük transfer yapamama ihtimali olan bir Inter olabilir. Takımı üçlü defansa göre dizayn eden ve elinde bu bağlamda ön alanda oynatabileceği bir kenar oyuncusu olmayan Roberto Mancini’nin dörtlü defans tercihi için tek opsiyonu da tüm bu gelişmelerin ışığında içinde açık oyuncusu barındırmayan bir 4-3-1-2 olacak gibi görünüyor.

ARTIK FARKLI BİR ADAM

Roberto Mancini, Inter’den ayrıldıktan sonra büyük bir tecrübe kazandı. Gerek Premier League’de Manchester City’yle kazandığı efsanevi şampiyonluk, gerek Galatasaray’da aldığı görev ona parayla elde edemeyeceği çok önemli bir yurt dışı tecrübesi getirdi. Mancini şu anda muhtemelen 6 yıl önceki adam değil ve bunun faydasını büyük bir yıldızı olmayan, oldukça genç Inter kadrosunun üzerinde hakimiyet  kurarken kullanacaktır. İtalyan hala kendi ülkesinin en iyi hocalarından biri ve çok iyi tanıdığı bir ortama geldi. Ne var ki ilk maçında Milano derbisine çıkacak ve sonrasında da ligin en iyilerinden Roma’yla mücadele edecek. Bu durum kendisi için dezavantaj gibi görünüyor ama bu periyottan çıkaracağı 4 puan Mancini’nin işe çok daha güçlü başlamasını sağlayabilir. Pazar günü oynanacak olan Derby della Madonnina’yla birlikte Inter’in bu sezonun devamında sahada hangi yapıyla yer alacağının ilk sinyallerini alacağız. Ama daha da önemlisi Serie A’ya dönen ülkenin en iyi hocalarından biriyle birlikte zirvedeki mücadele de bundan sonra çok daha güçlü olacak.