16 Kasım 2014 01:00

Ülkeler ayrı katiller aynı

Birinin adı Xu Linzi diğerininki ise Yunus Emre Beyazıt. Xu Çin’de işçiydi, Yunus Emre Türkiye’de. İkisi de isyanlarını, intihar ederek dile getirdi.

Paylaş

Birinin adı Xu Linzi diğerininki ise Yunus Emre Beyazıt. Xu Çin’de işçiydi, Yunus Emre Türkiye’de. İkisi de isyanlarını intihar ederek dile getirdiler. Sınıf kardeşiydiler ölüm kankası oldular.

Dünyanın en büyük, en ünlü elektronik şirketleri için Çin’de üretim yapan Foxconn adlı firmanın işçisiydi. İşçi intiharları, iş katliamları ve askeri çalışma disiplini ile dünya çapında lanetli bir şöhret sahibi olan Foxconn’un işçisi.

Xu Linzi kırsaldan yoksulluk içinde kente, fabrikalara çalışmaya gelen milyonlarca göçmen işçiden biriydi. İşçi intiharlarıyla gündeme gelen fabrikasında acımasızlığı önce şiirlere döktü.

O, kitaplara, okumaya, sanata, edebiyata, bilime meraklı bir işçiydi.

3 yıl montaj hattında ölümüne çalıştığı Shenzen’deki Foxconn fabrikasında, şiir, edebiyat ve gazetecilik çalışmalarına daha fazla zaman ayırabilmek için büro işine geçmeyi umar. Bu umudu gerçekleşmeyince dayanamaz hale geldiği fabrikadaki işini bırakır. Başka şehirlere giderek, sanatsal çalışmalarını sürdürme olanağı olacak farklı işler arar. Tabii bu tür bir iş bulamaz, yeniden umutsuzluğa kapılır, Ekim 2014’te intihar eder.

BÜTÜN SINIF KARDEŞLERİ İÇİN

Xu Linzi’nin ilk şiirleri, çalıştığı Foxconn’un iç gazetesinde yayınlanır. Şiirlerine ezici çalışma ve yaşam koşullarına, kapitalizmin yıkıcılığına isyan damga vurur. Yazdıkları yalnızca Çin’de değil dünya çapında benzer koşullardaki yüz milyonlarca işçinin sesidir.  
Montaj hattında, on binlerce işçi/
kağıttaki sözcükler gibi dizilmiş
‘Daha hızlı, acele edin’ diye
havladığını duyuyorum denetçinin

Dizelerinde görüldüğü gibi bütün dünyanın işçilerinin öfkesidir Xu Linzi’nin yazdıkları. Yaşadıklarını, duygularını dünyanın dört bir yanındaki işçilerin anlayacağından şüphe duymamaktadır.
Ve demektedir ki; Acılar içinden akarak/nihayet kalemimin ucuna erişiyorum/kağıda kök salarak sağaltmaya çalışıyorum kendimi/benim yazdıklarımı ancak göçmen işçilerin kalpleri anlayabilir.
Henüz 20’li yaşların başındayken, nasıl olup yitip gittiğini gün gün hissederek haykırır: Gündüz gece nasıl yerle bir olduğunu seyrediyorum gençliğimin/Preslenmiş, cilalanmış, kalıbına dökülmüş/Birkaç kuruşluk, ücret denilen faturaların.

AYNI ŞEKİLDE ÖĞÜTÜLENLER

Xu Linzi’nin bir işçi olarak yaşadıkları ve olağanüstü yalınlıkla dile getirdiği sarsıcı gerçekler, ‘iş kazaları’ denilen işçi katliamlarının tavan yaptığı Türkiye’ye hiç de uzak değil. Linzi’nin anlattığı ağır sömürü koşulları, dünyanın dört bir yanında yaşanıyor. Dünyanın dört bir yanında makine başlarında, bantlarda, montaj hatlarında gençlik, umutlar, düşler aynı şekilde öğütülüyor.
Tesadüf değil Xu Linzi’nin, Türk Traktör Fabrikası İşçisi Yunus Emre Beyazıt’ın intiharda buluşması! İkisinin ülkesi farklı ama katilleri aynı. Ve o katil sömüren, işsiz bırakan, gelecek umutlarını körelten kapitalizmden başkası değil.
(EKONOMİ SERVİSİ) 


İşçilere dair şiirler Çince, İngilizce, Türkçe, hangi dilde yazılırsa yazılsın aynı şeyi anlatırlar. Ülkeleri farklı olsa da, farklı toplumsal-kültürel ortamda çalışsalar da yazgıları aynıdır işçilerin.

İşte bu gerçeği kanıtlayan Xu Linzi’nin şiirlerinden iki örnek*:

Bu endüstriel lağım pisliğini,
işsizlik istatistiklerini çiğneyip yuttum
Makinelerde kamburu çıkmış gençlik
vaktinden önce ölüyor
İtişip kakışmayı
ve mahrumiyeti çiğneyip yuttum
Yaya köprülerini,
pasla kaplanmış hayatı çiğneyip yuttum
Daha fazlasını çiğneyip yutamaz hale geldim
Tüm çiğneyip yuttuklarım
şimdi gırtlağımdan geri fışkırıyor
Atalarımın toprağında saçılıyor

****

Yalnızca şu gri ödeme çıktısını bekledim
her ayın sonunda
Bana gecikmiş bir teselli versin diye
Bunun için eklemlerime,
bunun için sözcüklerime eziyet edip durdum
İşi asmayı reddettim,
hastalık iznini reddettim,
özel ihtiyaçlar iznini reddettim
Geç kalmayı reddettim, erken çıkmayı reddettim
Montaj hattının başında
demirdenmiş gibi dikiliyorum,
ellerim sanki uçuyor,
Kaç gün boyunca, kaç gece boyunca,
Ayaktayken -tıpkı böyle- uykuya dalıp gittim?

* Şiir çevirileri Devrimci Proletarya dergisi tarafından yapılmıştır.


İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİ İNTİHAR ETTİ

Koç Holding bünyesindeki Türk Traktör fabrikasında çalışırken, altı ay önce işten çıkarılan Yunus Emre Beyazıt, geçtiğimiz hafta intihar etti.

Ailesi, Beyazıt’ın haksızlığa tahammül edemeyen yapısı nedeniyle işten çıkarıldığını, işsiz kaldıktan sonra da psikolojik sorunlar yaşamaya başladığını belirtiyor. Ailesinin ifadesine göre haksızlığa sessiz kalmadığı için işyerinde yöneticilerle tartışmış, ardından işten çıkarılmıştı. Yine ailenin ifadesine göre ruh sağlığı bozulmuştu ve evde eşiyle de sorunlar yaşamaya başlamıştı.
Türk Traktör firmasına dava açmıştı ama yargılamanın sonucunu beklemedi Yunus Emre Beyazıt ve  geçtiğimiz günlerde canına kıydı.

Kapitalizmde böyleydi. Kimse, “Bir hayaliniz var mı, borcunuz var mı, bakmakla yükümlü olduğunuz çocuklarınız var mı?” diye sormaz. Patronun işine gelmezse kapı önüne konursunuz.

İşten atıldığınız diye kimse başka bir işin kapılarını açmaz size. Bazen işyerinde can verirsiniz bazen de işsizlik sonucu bunalımdan. Tıpkı Yunus Emre Beyazıt gibi...

Ağabeyi Şükrü Beyazıt, kardeşinin intihar öncesi firmaya açtığı davayı kazanmaları halinde, gelecek parayı 4 yaşındaki çocuğunun geleceği için harcamayı planladığını anlattı. Ağabey Beyazıt, süren davayı devam ettirip gelecek parayı da Yunus Emre’nin hayal ettiği gibi, çocuğu için harcayacaklarını dile getirdi.

İŞTEN ÇIKARMALAR SÜRÜYOR

Koç Holding, geçtiğimiz haziran ayında Sakarya’da ikinci bir Türk Traktör fabrikası açtı. Fabrikanın açılış törenine hükümet erkanı da katılmıştı. Ankara’da bulunan fabrikada çalışan işçilerin bir bölümüne uzun süredir, Sakarya’daki fabrikaya geçmeleri yönünde baskı yapıldığı iddia ediliyordu. Sakarya’ya gönderilmek istenen, ancak bunu kabul etmeyen işçilerin teker teker veya küçük gruplar halinde işten çıkarıldığı belirtiliyor. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yırcalı kadınların mücadele için nedenleri var!

SONRAKİ HABER

Akdeniz'de 4.2'lik deprem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...