15 Kasım 2014 10:06

Yazarlar hapiste, sürgünde, kayıp...

Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’nde ortak basın toplantısı düzenleyen PEN Türkiye, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Yayıncılar Birliği; meslekleri yüzünden özgürlükleri ellerinden alınan yazarların sorunlarına dikkat çekti.

Paylaş

Uluslararası PEN’in Dünya Hapisteki Yazarlar Günü ilan ettiği 15 Kasım’da bu yıl da yazıları nedeniyle hapsedilen yazarlara kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Yayıncılar Birliğinin katılımıyla ortak bir basın toplantısı düzenlendi.

MAKUL ŞÜPHE YASASI YAZARLARI KOLAYLIKLA HAPSE ATABİLİR

Toplantıda konuşan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl, Uluslararası PEN’in bu yıl durumlarına dikkat çekerek destek talep ettiği yazarlar olan Paraguay’dan Nelson Aguilera, Kırgızistan’dan Azimjon Askarov, Kamerun’dan Dieudonné Enoh Meyomesse, İran’dan Mahvash Sabet ve Çin’den Gao Yu’nun hapsedilme gerekçeleri hakkında bilgi verdi. Celâl Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yazarları baskı altına almak için, adaletsiz hükümlerin yanı sıra, hüküm giymeden uzun süreler hapiste yargılanmayı bekleme, yöneltilen suçlamayı öğrenememe gibi çeşitli dolaylı cezalandırma mekanizmalarının işlediğini belirtti. Celâl Türkiye’de hapis yatmakta olan yazarların çoğunun örgüt üyeliği suçlamasıyla içerde tutulduklarını ancak hiçbir terör eyleminde bulunduklarının iddia edilmediğini, sadece bazı eylemlerle keyfi şekilde ilişkilendirildiklerini anlattı. Celâl, “Son günlerde görüşülen makul şüphe yasası ve yeni geçirilen torba yasalar, İnternet üzerinden görüş belirtmekte büyük sıkıntı yaratacak ve yazarların hapse atılmasını kolaylaştıracak niteliktedir” dedi.

PEN Türkiye Merkezi 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan, yazarlara verilen kısa süreli ve ertelenen hapis cezalarının bazen basında fazla yer bulmadığını, bu tür cezalandırmaların sayısı çok olduğu halde görünür olmadığını dile getirerek, Erol Özkoray’ın aldığı hapis cezasını örnek verdi. Özcan, yasalarda özgürleştirici düzenlemelerin yanı sıra uygulayıcıların da sansürcü zihniyetten uzaklaşmasının şart olduğunu söyledi.

‘DEVLET CEZA VERMİYOR, ÖÇ ALIYOR’

Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Zariç, tarihimiz boyunca yazarlara bedel ödeten bir gelenekten ve “yeni Türkiye” paradigmasından söz etti. Bu geleneğin Şair Nefi’nin boğularak öldürülmesi, Nâzım Hikmet’in hapsedilmesi, Sabahattin Ali’nin sürgün edilmesi, Hrant Dink’in bir yazısıyla hayatının kararmasından sorumlu olduğunu belirten Zariç, 70’lerde idamlarla yaratılan “yeni Türkiye”ye ‘80’lerde insan hakları ihlallerinin damga vurduğunu, devlet tarafından hoş görülmeyen görüşleri ifade eden yazarların şiddete maruz kaldığını söyledi. “Devlet ceza vermiyor, öç alıyor” diyen Zariç, tanık oldukları tuhaf yasaklara örnek olarak, çevirmesi için çevirmenlerine kitap götürdüklerinde cezaevi yönetiminin kitabın noter tasdikli çevirisini getirmelerini istediğini aktardı.

HAPİSTEKİ 5 YAZAR

Nelson AGUILERA (Paraguay): Yazar, Öğretmen ve Paraguay PEN Üyesi. 4 Kasım 2014’te iddiaya göre bir romandan intihal etmekten dolayı 30 yıl hapse mahkum edildi. Hakkındaki hüküm şu anda Yüksek Mahkemeye yapılan temyizin konusu. Bağımsız uzmanlar ve yazarlar onun eseri ile iddiaya göre intihal edilen eser arasındaki benzerliklerin intihal olarak açıklanamayacağını belirledi.

Azimjon ASKAROV (Kırgızistan): Yazar ve Kırgızistan Özbek azınlığının üyesi. Tüm kariyeri yolsuzlukla mücadeleyle geçti. 2010 haziranında Osh ve Jalal-Abad’da hakim olan bir etnik çatışmanın ardından, kitlesel düzensizlik ve bir polis memurunun öldürülmesi olayına karışmaktan suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi ve diğer bağımsız gözlemciler Askarov’un adil yargılanmadığını açıkladı. Yazarın sağlık durumu da kötü.

Dieudonné Enoh MEYOMESSE (Kamerun): Şair. Şu anda iddiaya göre altın hırsızlığı ve yasa dışı satışından dolayı hakkında verilen yedi yıl hapis cezasını çekiyor. Meyomesse’nin avukatlarının davasını sivil bir yüksek mahkemeye taşımayı başarmalarının üzerinden 15 ay geçti. Temyizin sonucu 20 Haziran 2013’te bekleniyordu ancak duruşma ertelendi. Arkasından 12 duruşma daha, çeşitli yasal teknik sebeplerle ertelendi. PEN Meyomesse’ye yüklenen suçların politik kaynaklı olduğuna inanıyor. Şairin sağlığı kötü durumda.

Mahvash SABET (İran): Öğretmen ve Şair. Şu anda Tahran’daki Evin hapishanesinde hakkında verilen 20 yıl hapis cezasını çekiyor. 2008’den beri İran’daki Bahai topluluğunun inançları ve işleriyle ilgili etkinlikleri nedeniyle hapiste tutulan, “Yaran-i-İran” (İran’ın Dostları) olarak bilinen yedi Bahai liderinin grubuna mensup. Mahvash Sabet şiir yazmaya hapishanede başladı.

Gao YU (Çin): Gazeteci ve Bağımsız Çin PEN Merkezi üyesi. 23 Nisan 2014’te ‘yok oldu’ ve yetkililer televizyonda gösterilen bir’itiraf’ta ‘devlet sırlarını yurt dışına sızdırdığı’ şüphesiyle hapiste tutulduğunu açık edene kadar, ve iki hafta boyunca dış dünyayla iletişimi engellendi. Halen hapiste yargılanmayı bekliyor ve eğer hüküm giyerse uzun bir hapis cezasıyla yüzleşecek. Tam olarak nerede olduğu bilinmiyor. (İstanbul/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan Amerika’yı yeniden keşfetti

SONRAKİ HABER

Seyit Rıza'nın mezar yerini açıklayın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...