15 Kasım 2014 09:11

Transfobiye karşı alternatif barınma: Trans Evi

Bize Bir Yasa Lazım kampanyasının ilk ayağı olan 20 Kasım Nefret Suçu Maduru Trans Bireyleri Anma Günü kapsamında Trans X İstanbul film gösterimi ve 2.But Kısa Film Yarışmasının da yapılacağı haftalık etkinlik programına destek amaçlı, Fotoğrafçı Ömer Tevfik’in gerçekleştirdiği “Trans Evi” başlıklı belgesel fotoğraf sergisi 21 Kasım’a kadar Karşı Sanat Galerisinde.

Transfobiye karşı alternatif barınma: Trans Evi

Özcan YAMAN
İstanbul

Bize Bir Yasa Lazım kampanyasının  ilk ayağı olan 20 Kasım Nefret Suçu Maduru Trans Bireyleri Anma Günü kapsamında Trans X İstanbul film gösterimi ve 2.But Kısa Film Yarışmasının da  yapılacağı haftalık etkinlik programına destek amaçlı, Fotoğrafçı Ömer Tevfik’in gerçekleştirdiği “Trans Evi” başlıklı belgesel fotoğraf sergisi 21 Kasım’a kadar Karşı Sanat Galerisinde.

Kentsel dönüşüm sadece kenti değil, bizleri, kim olduğumuzu, ait olduğumuz alanları da dönüştürüyor. Bu dönüşüm, kimlerin neler görmesi gerektiğine karar veren bir mekanizma haline gelirken, kimilerimizi de şehrin merkezinden uzaklaştırıyor ve “görünmez” kılıyor. Trans bireylere yönelik sistematik şiddet ve transfobiye karşı alternatif bir barınma alanı yaratma amacıyla kurulan misafirhanede çekilen bu seri, “görünmez”' ve “görünen”  kılınanları aynı anda gözlerimizle buluşturuyor.

TRANS MİSAFİRHANESİ

Türkiye’de aile, toplum ve devlet tarafından çocukluklarından itibaren başlayan bir ayrımcılık ve ötekileştirmeye maruz kalan trans bireylerin eğitim, sağlık ve hukuk gibi en temel insan haklarına erişimleri oldukça kısıtlıdır. Cinsiyet kimlikleri sebebiyle çalışma haklarından da mahrum bırakılan bu bireyler özellikle hastalık ve yaşlılık durumlarında daha da kırılgan bir grup haline gelmekte.

İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, ilk adım olarak barınma, sağlık hizmetlerine erişim gibi konularda yardıma ihtiyaç duyan trans bireylere güvenli bir alan açma amacıyla 2012 yılında Trans Misafirhanesi’ni kurdu. Misafirhane, son bir buçuk yıldır, bireysel destekler ve  sivil toplum örgütlerinin yardımlarıyla sürdürülebilir hale getirilmeye çalışıyor. Bu zamana kadar transfobik şiddete maruz kalan ve barınma hakkından mahrum bırakılan 27 trans kadın dönüşümlü olarak, ayrılmaya hazır olduklarını düşündükleri ana dek misafirhanede beraber yaşamıştır.

Bu kapsamda Ömer Tevfik  tarafından hazırlanan Trans Evi Fotoğraf Sergisi, Trans Misafirhanesi ve misafirlerinin görsellerinden oluşan bu seçkiyle, bir yandan transfobik nefret suçlarına karşı mücadelede, şiddeti deneyimleyenleri kurbanlaştırmayan ve aynılaştırmayan bir söylem kullanmanın önemine değinirken, bir yandan da bizleri karşılayan  yeni tartışma konularına alan açmayı amaçlıyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ

Trans Evi Fotoğraf Sergisi, transfobik, dışlayıcı sosyal ve politik yapı içerisinde trans bireylerin geliştirdikleri direnç mekanizmaları üzerine bu tartışma alanını açarken, alternatif barınma alanlarının sağlanabilmesinin mümkün olabildiğini ve bu alanların ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu vurguluyor.

Sadece kenti değil, bizleri, kim olduğumuzu, hangi alanlarda barınabileceğimize karar veren
bir otorite haline gelen kentsel dönüşüm de Trans Evi Fotoğraf Sergisi’nde değinilen bir diğer
konudur. Kentsel dönüşüm, kimlerin, nerelerde, neleri ve kimleri görmesi gerektiğini tayin ederken, kimilerimizi şehrin merkezinden uzaklaştırıyor ve “görünmez” kılıyor.
Bu açıdan Trans Evi Fotoğraf Sergisi’nde ziyaretçileriyle buluşan fotoğraflar, sadece trans kadınları değil kentsel dönüşüm sebebiyle yerlerinden edilen tüm insanları da bizlere hatırlatarak “görünmez” ve “görünür” kılınanları aynı anda gözlerimizle buluşturuyor.  
Fotoğrafçı Ömer Tevfik projesini şöyle anlatıyor; Bu proje ile  en temelde aile sonrasında toplum ve devlet tarafından sistematik şiddet ve dışlanmaya maruz kalan ve en temel insan haklarından biri olan barınma hakkından mahrum bırakılan LGBTİbireylere yaşam alanı yaratma amacıyla kurulan Trans Misafirhanesi’ni belgelemeyi amaçlamaktayım.

Evrensel'i Takip Et