Kardeş halklarla dayanışmaya bütün sendikalar katılmalı
DERİTEKS’in, “Kardeş halklara yardım elini uzatıyoruz” kampanyası çerçevesinde Suruç’a yardım götüren heyetin içinde yer alan DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, başta Türk-İş Genel Merkezi olmak üzere bütün sendikaları kardeş halklara yardım elini uzatma çağrısında bulundu.
Alagöz, DERİTEKS Genel Merkezi olarak yardım kampanyası kararı alınmasının ardından hem örgütlü oldukları işyerlerinde hem işçilerin oturduğu mahallelerde, hem de Çiğli İşçi Kurultay komitesinin aracılığı ile Çiğli Organize’deki farklı iş kollarından işyerlerinde yardım topladıklarını anlattı. Çeşitli dernek, parti ve kurumları dolaşarak onların da katkı sunmalarını istediklerini belirten Alagöz, “Ayakkabıdan, monta, pantolondan makarnaya, battaniyeden zeytine önemli bir yardım topladık” dedi.
Tüm Türkiye’den toplanan yardımlarla Suruç’a giden DERİTEKS heyetinde yer alan Alagöz, “Çadır kentlerde ve kentte yaşayan herkesin, her gün savaşı yaşadıklarını ve Kobane’de savaşanlarla birlikte soluk aldıklarını gördük” dedi.
‘YARDIMLAR DÜZENLİ BİR ŞEKİLDE ULAŞTIRILIYOR’
Devletin bir yardımını ve varlığını görmediklerini ifade eden Alagöz, “Bölge belediyeleri, Suruç halkı ve başka illerden hatta ülkelerden gelen çok sayıda gönüllü insan günlük hayatı düzenliyor. Yardımları ihtiyaca göre ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Hiçbir yerde yardım alma kuyruğu görmedik. Çocuk-yaşlı kimsenin el uzatıp kişisel yardım istediğini görmedik. Yardımlar toplanma merkezinde düzenlenip çadır sorumluları aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor” dedi.
Alagöz şunları söyledi; “İstanbul’dan, İzmir’den geldiğimizi duyan insanlar insanlık adına büyük mutluluk duyuyorlardı. Yaşlı bir amca, ‘Sağolun bizi aç açıkta bırakmadınız size şükran borçluyuz. Benim bir gözüm Kürt, bir gözüm Türk. İkisini de aynı seviyorum’ diyerek kardeşlik duygularını dile getirdi. Çocuklar yalın ayak, anneler çocuklarını soğukta dışarıdaki leğende banyo yaptırıyor ama hepsi güçlü görünmeye çalışıyor. Cephede savaşır gibi gururla duruyorlar. Ambulanslar, cenaze arabaları günlük yaşamları. Cenazeleri sloganla karşılıyorlar. Her şeye ihtiyaçları var, yorgunlar ama asla umutsuz değiller”.
‘VERİLEN MÜCADELEYİ YERİNDE GÖRELİM’
“Dayanışma sendikal mücadelenin bir parçasıdır ve bizi güçlendirir” diyen Alagöz, Suruç’ta ki izlenimlerini gazetemizle paylaştı.
Yeni çadır kentler kurulmasına ve çocuk maması, soba ve battaniyeye ihtiyaç olduğunu belirten Alagöz, “Annelerin sütleri kesilmiş, çocuklar emzirilemiyor ve çocuk mamasına çok ihtiyaç var. Yardım için orada bulunan insanlar kampanyaları sürdürmemizi istiyorlar. Ben buradan başta Türk-İş Genel Merkezi olmak üzere bizden daha fazla olanakları olan sendikalara sesleniyorum. Yardım kampanyaları düzenleyelim, kardeş halklara yardım elini uzatalım, Suruç’a gidip oradaki insanlara dokunalım, yaşananları, verilen mücadeleyi yerinde görelim” dedi.
Önümüzdeki günlerde Filistinlilerle dayanışma için de topladıkları nakdi yardımı ulaştıracaklarını ifade eden Alagöz, “Sendikalar emekçiler arasında milliyet ve ırk ayrımı yapmadan dayanışmada bulunmalı. İşçi sınıfı enternasyonal bir sınıftır, ırkçı-milliyetçi-ulusalcı düşünce ve görüştekiler sendikaların başında yer alamaz, almamalıdır. İşçi sınıfının değil sermayenin politikası olan ırkçılık ve ulusalcılığın işçiler içerisinde etkisi var denilerek ona teslim olunmamalıdır. Özellikle mücadeleci sendikacılar, enternasyonal dayanışmanın gereğini yerine getirmelidir. Orada çocukların insanların her şeye ihtiyacı var” dedi. (İzmir/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
