Manisa Tarzanı’nın izinde çevre mücadelesi

Manisa’da gerçekleştirilen “Manisa’nın çevre sorunları ve çevre mücadeleleri” panelinde Çaldağı Nikel madenine verilen ÇED olumlu belgesi konusu öne çıktı. Panelde Manisa’nın yaşadığı birçok çevre sorunu konuşulurken, Manisa Çevre ve Yaşam Platformunun kuruluş sürecine dek gelen panelde ortak mücadele vurgusu yapıldı. Panelde ömrünü Manisa dağlarının ağaçlandırmasına harcayan Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi  de sıkça anıldı.

GEZİ VE ORTAK MÜCADELE

Manisa Öğretmenevi Konferans Salonunda gerçekleştirilen toplantının açılışını Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Metin Demirel yaptı. Demirel, sendika olarak çevre sorunlarına ve mücadelelerine daha fazla ilgi göstermek istediklerini söyledi. Panelin ilk konuşmasını yapan Evrensel Gazetesi Muhabiri ve EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Özer Akdemir, Soma Yırca köyündeki zeytinlik katliamından, Köprübaşı’ndaki uranyum kirliliğine, Bozdağ’daki su mücadelesinden, Kula Sandal tehlikeli atık bertaraf tesisine kadar Manisa sınırları içerisindeki çevresel sorunlarla ilgili sunum yaptı. Görsel slaytlar eşliğinde gerçekleştirdiği sunumda Akdemir, çevre sorunlarının kaynağında kapitalist sistem olduğunu dile getirirken, Gezi direnişinin bu sorunlara karşı ortak mücadelenin olanaklı olduğunu gösterdiğini söyledi. Akdemir, Turgutlu Çaldağı’nda yapılmak istenen nikel madenciliğine ÇED olumlu belgesi verilmesini de eleştirerek, “Bu madencilik dünyanın 7 tarım cennetinden birisi kabul edilen Gediz Havzası’na yapılabilecek en büyük kötülük” diye konuştu.

ZEYTİN YASASI ENDİŞESİ

Panelin ikinci konuşmacısı olan CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, milletvekili olduğu ilde çok önemli çevresel sorunlar bulunduğunu belirterek, buna karşı Mecliste yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Soru önergelerine bakanlıkların verdiği yanıtların hükümetin çevresel sorunlardaki sorumluluğunu ortaya çıkardığını aktaran Öz, özellikle Yırca’nın ardından hükümet sözcüleri tarafından dillendirilen Zeytin Yasası’nın etkisizleştirilmesi girişimlerinin yeniden başlatılacağı endişesine dikkat çekti. Öz, Gediz’in kirliliği ve yarattığı sorunların da altını çizdi.

KÖMÜR OCAKLARINDAKİ DALAVERE

Panelin son konuşmacısı olan eğitimci Musa Ertürk ise ekoloji mücadelesi ve siyaset ilişkisine değindi. Ekolojik mücadelenin tümüyle Kapitalizme karşı mücadele olduğunu kaydeden Ertük, “Doğayı bir hammadde kaynağı olarak gören ve sınırsız sömüren endüstriyel üretim anlayışı yaşamın sürdürülebilirliğini olanaksız hale getiriyor” diye konuştu. Konuşmacıların ardından söz alan dinleyicilerden Manisa Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Tartan, Soma’daki linyit üretiminin ekolojiye uygun olarak yapılmadığını söyledi. Tartan, ocaklarda olması gereken gaz sensörlerinin bir çok ocakta olmadığını belirterek çarpıcı bir bilgiyi paylaştı; “Gaz sensörleri olan ocaklarda çok ciddi bir dalavere yapılmış. O sensörlerin ucuna yukarıdan temiz hava pompalanarak sensörlerin gerçek gaz ölçümü yapması engellenmiştir. Ayrıca ben kamuda çalıştığım süre içerisinde Soma’daki termik santrallerin bacalarından çıkan gaz emisyonları izin verilenlerin en az 3-5 kat fazlası kükürt dioksit salıyordu” dedi.

Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “yer gök zeytin” sözlerini eleştirerek, bunun gerçeği yansıtmadığını, zeytinyağı üretimi ve ülkemizde tüketiminin diğer Akdeniz ülkelerine göre çok düşük olduğunu söyledi. (Manisa/EVRENSEL)