14 Kasım 2014 01:12

Katillere ‘iyi çocuk’ diyenler yargılansın

Umut Kitabevi’nin sahibi ve şimdi Şemdinli Belediyesi Eş Başkanı olan Seferi Yılmaz, Yargıtay başsavcısının örgüt kararını onaylamasını “Asıl yargı önüne çıkarılarak, cezalandırılması gereken başta katiller için ‘iyi çocuklardır’ diyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt ve olayın arkasındaki diğer askeri yetkililerdir” şeklinde yorumladı

Katillere ‘iyi çocuk’ diyenler yargılansın

Erdal İMREK
İstanbul

Yaklaşık 10 yıldır süren Şemdinli davasında sona yaklaşıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Umut Kitabevi’ne bombalı saldırı düzenleyen ve 1 kişinin ölümüne yol açtıktan sonra halk tarafından yakalanarak polise teslim edilen sanıklar Ali Kaya ile Özcan İldeniz’e ‘Adam öldürme suçundan verilen 39’ar yıl hapis cezası’ ile ‘Suç işlemek için kurulmuş örgüt suçundan verilen 1 yıl 10 ay 27 gün hapis’ cezasının onanmasını istedi. Başsavcılığın, tebliğnamesinde zaman aşımı uyarısı da yapılırken, 2005 yılından beri askeri mahkeme, sivil mahkeme, uyuşmazlık mahkemesi ve Yargıtay arasında gidip gelen davada şimdi gözler Yargıtay Ceza Genel Kurulunun vereceği kararda.

Umut Kitabevi’nin sahibi ve şimdi Şemdinli Belediyesi Eş Başkanı olan Seferi Yılmaz, konuya ilişkin gazetemize yaptığı açıklamada bu gelişmenin olumlu olduğunu belirterek, “Ancak asıl yargı önüne çıkarılarak, cezalandırılması gereken başta katiller için ‘iyi çocuklardır’ diyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt ve olayın arkasındaki diğer askeri yetkililerdir” dedi.

BAŞSAVCILIK ‘ÖRGÜT KURDULAR’ DEDİ

10 yıldır devam eden dava sürecinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının ‘onanması’ istemiyle tebliğname hazırladı. Başsavcılığın tebliğnamesinde, o dönem İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yapan sanıklar Ali Kaya ve Özcan İldeniz’in itirafçı Veysel Ateş ile örgütsel iradeyle hareket ederek Umut Kitabevini işleten Seferi Yılmaz’ı öldürmek için işyerine bomba attıkları, bunun neticesinde bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiklerinin anlaşıldığı belirtildi. Tebliğnamede, sanıkların yapmış olduğu görevleri, yakalanan silah ve bombaların özelliği, olayın oluş şekli, yeri ve zamanı dikkate alındığında sanıkların eyleminin TCK’nin ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ başlığını taşıyan 220. maddesinde belirtilen suçu işlediklerinin altı çizildi. Başsavcılık tebliğnamesinde, “Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanan karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması” istendi.

YILMAZ: SALDIRI 3 KAFADARIN DEĞİL, DEVLETİN İŞİYDİ

Başsavcılığın bu talebini ve yargı sürecini saldırı sırasında asıl hedef olan ve saldırıdan kurtulan Umut Kitabevi’nin sahibi Seferi Yılmaz’la konuştuk. Son yerel seçimlerde BDP’den Şemdinli Belediyesi Eş Başkanlığına seçilen Seferi Yılmaz, sanıkların ‘Adam öldürmek’ suçundan aldıkları 39 yıl hapis cezasının onanmasının olumlu bir gelişme olduğunu, başsavcılığın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçundan verilen cezanın da onanmasını istemesinin de sevindirici olduğunu söyledi. Ancak Yılmaz, bunun yeterli olmayacağının altını çizdi. Olayın üzerinden 10 yıl geçtiğini ve bu süre içinde devlet katliamlarının, infazların devam ettiğini söyleyen Yılmaz, “Bu o zaman JİTEM’di, daha sonra Ergenekon oldu, şimdi de AKP’dir. İsim değişir. Asıl mesele olayın arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmasıdır” dedi. Sanıklara verilen 39 yıl hapis cezasının onanmasının asıl sebebinin kamuoyunun gösterdiği duyarlılık ve bu olayın üzerine gidilmesi olduğuna özellikle vurgu yapan Yılmaz, “Ama bu saldırı 3 kafadarın işlediği bir suç olarak gösterilmek istendi. Oysa gerçek bu değil. Bu insanları azmettiren, onlara bu saldırılar için talimat verenler var. Bunu bütün kamuoyu biliyor” dedi.

BÜYÜKANIT VE DİĞER ASKERİ YETKİLİLER YARGILANMALI

Yılmaz, “Bu saldırıyı azmettirenler başta dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı ve daha sonra Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu, Van İl Jandarma Komutanı Erhan Kobat, Yarbay Mustafa Yanık ve Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem Yılmaz’dır. Asıl olarak bu kişilerin yargılanması gerekiyor” şeklinde konuştu. Seferi Yılmaz’ın, saydığı isimler hem Savcı Ferhat Sarıkaya’nın hazırladığı iddianamede hem de olayla ilgili hazırlanan inceleme raporlarında yer almıştı. Bu isimlerin saldırıdan haberdar olduklarını söyleyen Yılmaz, “3 tetikçinin tutuklanması yetmez” dedi. 3 sanığa 39’ar yıl hapis cezası verilmesinin de yetersiz olduğunu dile getiren Yılmaz, “Bir kere bu insanlara ağırlaştırılmış müebbet verilmeliydi. Daha da önemlisi bunları azmettirenler yargılanmalı ve cezalandırılmalıydı. Bu tip saldırıların arkasındaki yetkililer açığa çıkarılmadığı sürece bu tür olayları yaşamaya devam edeceğiz. En son 6-7 Ekim Kobanê olaylarında sokak ortasında infaz edilenler, Adana’da bir gazetecinin öldürülmesi gibi olaylar, kontra cinayetlerin arkasındaki gerçek sorumluların açığa çıkarılmamasının sonucudur. Bizim beklentimiz hem mevcut sanıkların hak ettiği cezayı alması hem de olayın asıl azmettiricilerinin cezalandırılmasıdır” şeklinde konuştu.


YARGILAMA 10 YILDIR SÜRÜYOR

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, 9 Kasım 2005’te Umut Kitabevi’ne yönelik bombalı saldırı düzenlenmesiyle ilgili davada Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ‘örgüt’ suçuna verilen bozma kararına direnince dosya yeniden Yüksek Mahkemenin gündemine geldi. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Sanık Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’e, ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘Suç işlemek için kurulmuş silahlı örgütün amaçları doğrultusunda bombayla ve tasarlayarak insan öldürmeye teşebbüs etmek’, ‘Suç işlemek için kurulmuş silahlı örgütün amaçları doğrultusunda bombayla kasten yaralama’ suçlarından 39 yıl 10 ay 27’şer gün hapis cezası verilmesine karar vermişti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesine gelmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Astsubaylar İldeniz ve Kaya ile itirafçı Veysel Ateş’e adam öldürme suçundan verilen hapis cezalarını onadı, suç işlemek için örgüt kurma suçundan verilen hükmü ise bozdu. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtayın ‘bozma’ hükmüne direnerek, sanıkların, ‘Suç işlemek için kurulmuş örgütün üyesi olmak’ suçundan ayrı ayrı 1 yıl 10 ay 27 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. İtiraz üzerine dosya yeniden Yargıtay’a geldi.

Evrensel'i Takip Et