Yemen’de yeni hükümet çare olacak mı?

Yusuf ERTAŞ

Ayrılık  taleplerinin giderek şiddetlendiği ve çatışma ve kargaşanın hız kesmediği Yemen’de yeni kurulan hükümet henüz gününü doldurmadan tartışmaların hedefi oldu. 1 Kasım’da Yemen’deki belli başlı tüm parti ve gruplar arasında varılan “Barış ve İşbirliği Anlaşması” çerçevesinde Cumhurbaşkanı Mansur Hadi tarafından kurulduğu ilan edilen hükümetin bazı bakanları yemin töreni öncesi istifa etti. Eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salah önderliğindeki Genel Halk Kongresi hükümeti boykot ettiğini açıkladı ve hükümette yer alan üyelerine görevi kabul etmemeleri çağrısında bulundu. Husiler de yeni hükümeti tanımadıklarını açıklayarak yeni bir hükümet için çağrı yaptı.

PAYLAŞIMDAN KİMSE MEMNUN OLMADI

Middle East Haber sitesi “Yemen’de yeni bir hükümet oluşumu kurtuluş için bir sihirli değnek mi?” başlıklı haber yorumunda yeni hükümetteki bakanlık paylaşımını okurlarıyla paylaştı. Haber sitesi, Ülkeyi içinde bulunduğu tehlikeli durumdan çıkarmak için “kriz hükümeti” olarak adlandırılan Halid Mahfuz Abdullah Baha başkanlığındaki 36 bakandan oluşan yeni hükümetteki bakanlıkların siyasi parti ve gruplar arasında pay edildiğine dikkat çekti. Bu paylaşıma göre Genel Halk Kongresi ve müttefiklerine 9 sandalye, Birleşik Toplantı Partileri ve müttefiklerine 9 sandalye, Güney Barış Hareketine 6 sandalye, Husi hareketine bağlı Ansar Allah gurubuna 6 sandalye verildi. Maliye, Savunma, Dışişleri ve içişleri bakanlıkları Cumhurbaşkanı tarafından belirlendi.

BM’DEN YAPTIRIM

Yeni Yemen hükümetinin kuruluş ilanının hemen ardından BM’nin yaptırım kararı geldi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Yemen’in Eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salah ve iki Husi liderine, Yemen’deki geçiş sürecine zarar verdikleri gerekçesiyle yaptırım uygulama kararı aldı. Ali Abdullah Salah ile beraber Husi liderleri Abdullah Yahya Hakim ve Abdel Halik Husi, seyahat yasağı ve varlık dondurmayı içeren 2140 sayılı BM Güvenlik Konseyi yaptırım kararı kapsamına alındı. BM’nin yaptırım kararının ardından ABD’de eski başkana ve iki Husi liderine yaptırım uygulama kararı aldı.
Husiler tarafından yapılan bir açıklamada yaptırımların Yemen’deki siyasi geçişe bir engel oluşturduğu belirtildi. Grup, yaptırımları “Yemenlilerin hassasiyetlerine karşı apaçık bir provokasyon ve onların içişlerine bariz bir müdahale” olarak değerlendirdi. Aynı açıklamada grup, yeni hükümeti reddederek yeni bir hükümetin oluşturulmasını istedi.

ABD PROTESTO EDİLDİ

The Daily Star, Yemen’in başkentine yayılan binlerce Şii isyancı ve Yemen’in Eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salah’ın destekçilerinin cuma günü Sana’da ABD’ye karşı yürüdüğünü yazdı. Göstericiler ABD’yi Yemen’in iç işlerine “müdahale “ etmekle suçlayarak protesto ettiler.

Salah’ın Genel Halk Kongresi (GPC) cumartesi günü partili kabine adaylarına kendi bakanlıklarını reddetmeleri çağrısında bulundu. GPC aynı zamanda Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’yi partideki Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreter görevlerinden attığını duyurdu.

GÜNEY BAĞIMSIZLIK İSTİYOR

Güney Yemen’in eski başkenti olan Aden’de ayrılık yanlısı gösteriler devam ederken gözlemciler ayrılık yönündeki eğilimin derinleştiğine dikkat çekiyor. Yemen Times Güney Hareketi Gençlik Koalisyonu Sözcüsü Şamsan bin Monis ile yaptığı bir röportajı sayfalarına taşıdı. Monis “Kuzeyin parçası olarak kaldıkları sürece sorunlarının çözülmeyeceği” görüşünde. Monis, Güney sorununun güneylilere hükümette bazı bakanlıkları vererek çözülemeyeceğini belirterek “Güney’in bağımsızlığı ve güney halkına tazminat ödenmesi talepleri uğruna mücadele ettiğimiz taleplerimizin bir kısmıdır” dedi.

YEMEN EKONOMİSİ ÇÖKÜŞ RİSKİ TAŞIYOR

Ekonomi uzmanları, Yemen’deki son gelişmeleri değerlendirerek Yemen ekonomisinin tamamen çökebileceğine dikkat çektiler. Yemen Times, bir ekonomi uzmanı ve Sana’da bulunan Araştırma ve Ekonomi Basın Merkezi başkanı olan Mustafa Nasır’ın, Yemen ekonomisinin, önümüzdeki birkaç ay içinde, sağlık, eğitim, elektrik ve su gibi Yemen’in temel hizmetlerinde bir durmaya neden olacak bir çöküşe uğrayabileceğini söylediğini yazdı. Nasır, “Eğer ülke komşu ülkelerin yardımıyla bu çöküşü önleyemezse, kriz maaşların ödenemeyeceği bir noktaya çıkabilir” dedi.