09 Kasım 2014 05:12

Kobanê direniş destanı - 1

Rojava devriminin fitilini ateşleyen Kobanê’ye yönelik saldırılar yeni değil. Kobanê’de savaş Rojava devriminin 1. yıl dönümünde, 20 Temmuz 2013’de başladı. IŞİD, Kobanê’ye yönelik ilk saldırılarını bu tarihte Doğu’da, Til Ebyad (Girê Spî) bölgesinden gerçekleştirmeye başladı.

Paylaş

Sedat SUR*

Rojava devriminin fitilini ateşleyen Kobanê’ye yönelik saldırılar  yeni değil. Kobanê’de savaş Rojava devriminin 1. yıl dönümünde, 20 Temmuz 2013’de başladı. IŞİD, Kobanê’ye yönelik ilk saldırılarını bu tarihte Doğu’da, Til Ebyad (Girê Spî) bölgesinden gerçekleştirmeye başladı. DAİŞ saldırılarından iki gün sonra 22 Temmuz’da ise Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bağlı bazı gruplar da Batı cephesinden Kobanê’ye saldırdı. Ancak ÖSO saldırıları YPG ve ÖSO arasında varılan anlaşma neticesinde bir hafta sonra sona erdirildi. 

SAVAŞ ALTINDA KANTON İLANI
DAİŞ çetesinin saldırılarını başlattığı ilk zamanlarda Kobanê’de askeri sistem ve savunma gücü oldukça yetersizdi. Kobanê saha komutanlarından Nuhilat Kobanê, bu yetersizliği şu sözlerle ifade ediyordu; ‘’Kobanê’ye DAİŞ çeteleri ilk saldırı gerçekleştirdiğinde kırk kişilik bir profesyonel savaşçı ve yerel savunma gücümüz vardı. Silah olarak ise eski keleşlerimiz  (Kaleşnikof) dışında bir el yapımı Doçka silahımız vardı.’’ Bu dönemde DAİŞ saldırılarına Doğu cephesinde kırk kişilik profesyonel savaşçı ve yerel öz savunma gücü ile karşı koymaya çalışan Kobanê’de bir yandan da devrimin ardından başlayan toplumsal inşaa çalışmaları da sürüyordu. Bu çalışmalar çerçevesinde oluşturulan, toplumun tüm kesimlerinin öz yönetimini içeren kurumlaşmalarla daha sonra ilan edilen ve doğrudan demokrasi modeli olan kanton sisteminin zemini yaratılıyordu. Nitekim DAİŞ çetesinin tüm saldırı ve imha girişimlerine rağmen, Kobanê’de savaş altında ısrarla örülen yeni yaşam modeli 21 Ocak 2014’te kanton ilanı ile önemli bir aşama kaydediyordu. 

İLK BÜYÜK SALDIRI DALGASI: TEMMUZ SALDIRISI
DAİŞ çetesi ise bu dönemde bir yandan Kobanê’ye saldırılarını devam ettirirken, Kobanê’yi çevreleyen, Rakka, Cerablus gibi kentlerinde aralarında olduğu bir çok bölgeyi de ÖSO’nun elinden aldı. Bu bölgeleri aldıktan sonra Kobanê’yi dört koldan kuşatma altına alabileceği coğrafik koşullara kavuşan DAİŞ çetesi Haziran 2014’te Irak’ın Musul kentini ele geçirmesinin ardından, el koyduğu Irak ordusuna ait ağır silahları Kobanê’nin üç tarafına konuşlandırarak 2 Temmuz günü ile birlikte üç cepheden Kobanê’ye yönelik büyük bir saldırıya girişti. DAİŞ çetesinin bu saldırı ile hedefi devrimin yıl dönümü olan 19 Temmuz’a kadar kenti ele geçirmek ve bayram namazını Kobanê’de kılmak şeklindeydi.

SALDIRI SIRASINDA KENTİN DURUMU
Batı hattında Fırat nehrinden gelen su ve Güney’de Sirrin bölgesindeki Tishreen barajından alınan elektriğin  çete saldırıları ile kesilmesi üzerine Kanton yönetimi kendi imkanlarıyla elektrik ve su ihtiyacına çözüm buldu. 
Batı Kobanê’de bulunan Qeynter Oxan köyü yakınlarında 18 kuyu kazarak 3200 metre boru döşeyen Kanton yönetimi saldırı altında bulunan  Kobanê’nin yüzde kırk su ihtiyacını karşılayacak kadar su getirmeyi başardı. Elektriği de her sokağa koydukları  jeneratörlerle kente veren Kanton yönetimi saldırı ve kuşatma altından oluşan gıda sorununu ise öz kaynaklara dayalı ortak üretim, eşit bölüşüm modeli ve Kuzey Kürdistan’dan gelen yardımlarla çözüyordu.

DİRENİŞİN İLK BÜYÜK ÇATIŞMALARI VE KAHRAMANLIKLARI YAŞANIYOR
Temmuz saldırısı ile birlikte Kobanê direniş destanının ilk büyük çatışmaları yaşanıyor ve YPG/YPJ savaşçılarının kahramanlık hikayeleri de yazılmaya başlanıyordu. Doğu cephesinde ağır silah ve tanklar eşliğinde başlayan bu ilk büyük saldırı dalgası, Güney ve Batı cepheleri ile birlikte üç koldan olmak üzere yaklaşık bir ay boyunca devam etti. 
Doğu cephesinde coğrafik koşulların da sağladığı imkanlarla ağır silahları daha etkili olan DAİŞ çetesinin saldırılarına karşı YPG/YPJ savaşçıları keleş ve el yapımı el bombaları ile karşı koyuyordu. Doğu cephesinin korunaksız düzlüğünde her biri diğer yoldaşına  bedenini siper eden dağlı savaşçılar, feda ruhu ile üstün silah tekniğine geçit vermiyordu. 
Fırat Nehri mıntıkasında bulunan Batı cephesindeki direniş Zagros tepesi ve çevre köylerinde yoğunlaştı. Bu cephede coğrafyanın biraz daha tepe ve tepe silsilesinden oluşmasının  sağladığı avantajlarla DAİŞ çetesinin ağır silah gücüne karşı YPG/YPJ savaşçıları büyük bir kahramanlıkla geçit vermedi. 
Güney cephesinde  Kûnheftarê tepesinde 4 Temmuz’u 5 Temmuz’a bağlayan gece DAİŞ çeteleri tarafından kuşatılan komutan Avesta öncülüğünde ki 7 kadın savaşçının sıkıştırıldıkları tepedeki yer altı mevzisindeki direnişi ve onlara destek ulaştırmak için yoldaşlarının sergilediği insan üstü çaba ve fedakarlık Kobanê’nin Güney cephesinde de ne düzeyde bir direniş yaşandığını ve çetelerin bu cephede de diğerlerinde olduğu gibi neden ilerleyemediğini özetliyordu. Kuşatma sırasında telsizden Kobanê komutanı Meryem Kobanê, ile konuşan Avesta’ya komutan Meryem, ‘’Yoldaşlar biz var oldukça siz o tepeden sağ çıkacaksınız. Merak etmeyin, hepimiz imha olsak da o tepeye ulaşacağız ve DAİŞ çetesini mevziden uzaklaştıracağız ‘’ diyor ve karşıdan tilili sesleri yükseliyordu.Avesta’da komutan Meryem’e ‘’Gelemeyecek olsanız da biz onurumuzla direneceğiz’’ sözünü veriyordu.Ve sabah saatlerinde güneş Kobanê’yi aydınlatırken, komutan Meryem ve savaşçıları da Kûnheftarê tepesindeki yer altı mevzilerinin dehlizlerinde kahramanca direnen yoldaşlarının yüzlerini aydınlatıyordu. 

TEMMUZ SALDIRISI PÜSKÜRTÜLÜYOR VE KARŞI HAMLE BAŞLIYOR
Türlü olanaksızlıklar içerisinde büyük kahramanlık ve direniş örnekleri ile bezenen Kobanê direniş destanının Temmuz sayfası ay sonuna doğru çetelerin püskürtülmesi ve YPG/YPJ savaşçılarının ‘’Kobanê Şehitleri İntikam Hamlesi’’ adı ile başlattıkları karşı hamle ila devan ediyordu. 29 Temmuz gecesi Batı cephesinin Fırat Nehri kıyısındaki Şêxler hattında bulunan köylere yönelik başlatılan hamle ile YPG savunma hattını Temmuz saldırısından önceki noktadan bir adım daha ileriye taşıdı. Bu hamle ile Temmuz saldırısından önce DAİŞ’in elinde bulunan bir çok köy YPG güçlerinin kontrolüne geçti. Batı cephesinde başlatılan hamle kapsamında yaşanan çatışmalarda ilk hedeflerden biri olan Zagros tepesi çevresindeki köylerde YPG savaşçısı Botan Soro, çetelere karşı fedaice direnerek yaralandıktan sonra üzerine gelen çetelere karşı bombasını patlatıyor ve şahadete ulaşırken çok sayıda IŞİD’liyi imha ediyordu. Botan Soro ile aynı noktada bulunan YPG savaşçısı Rezan Amed, o anı şöyle aktarıyor; ‘’Botan yoldaş bombayı patlamadan önce son kez bize el salladı ve gülümsedi. Botan’ın güldüğünü o güne kadar hiç görmemiştim.’’
Doğu ve Güney cephelerinde de başlayan hamle kapsamında DAİŞ çetelerinin Temmuz başında başlattığı ağır saldırı dalgası gittikçe etkisini yitirdi ve Kobanê Ağustos ayını görece daha sakin geçirdi. 

(Gelecek hafta: 15 Eylül saldırısı ve ardında gelişen direniş)

*ANF Muhabiri

ÖNCEKİ HABER

Kerbela’dan Kobane’ye süren matem

SONRAKİ HABER

Kobanê, Kürtler ve ‘Kürt Dostu Solcular’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa