07 Kasım 2014 11:59

EMEP: Taşeronlaştırma, madencileri yine göçük altında bıraktı

Elazığ’da maden işçisinin yaşamını yitirmesine ilişkin bir açıklama yapan Emek Partisi (EMEP) Elazığ İl Örgütü, “Özelleştirme, taşeronlaştırma, madencileri yine göçük altında bıraktı” dedi.

Paylaş

 EMEP İl binasında basın toplantısı düzenleyen İl Yöneticisi Kenan Dokur, sorumluların yargılanmasını, madenlerin de derhal kamulaştırılmasını istedi. Dokur, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 
“İş cinayetleri dur durak bilmiyor, Soma’da 301 işçi, Torunlar inşaatta 10 işçi, Isparta’da 17 işçi… Ermenek’te 18 işçi mahsur kaldı... Ve dün Elazığ’da da hafriyat çıkarırken meydana gelen göçük sonucunda 1 işçi yaşamını yitirdi, bir işçi de yaralandı. Türkiye’de yıllardır uygulanagelen ve AKP ile daha da hız kazanan özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarının, işçi sağlığı ve güvenliğini hiçe sayan, kar hırsını her şeyin önüne koyan politikaların sonucunu bir kez daha, bu sefer Elazığ’da gördük. Bu facianın sorumlusu AKP hükümeti ve patronlardır. Madenleri sermayenin insafına terk eden, işin sağlığını ve karın sürekliliğini işçinin sağlığının önüne koyan, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nda ısrar eden, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması için gerekli çalışmaları ve denetimleri yapmayan, etkili yaptırımlar uygulamayan AKP hükümeti, bu faciadan en az maden patronları kadar sorumludur! 
Yaklaşık bir yıl önce Eti-Krom’a bağlı ocaklarda greve çıkan işçiler günlerce, çalışma koşullarının düzeltilmesi, taşeron sisteminin kaldırılması talepleri başta olmak üzere insanca yaşamak için eylem yapmış ancak talepler kabul edilmemiş 100’den fazla işçi işe alınmamış ve grevden sonra iş koşulları daha da ağırlaştırılmıştır. İş koşullarının ağırlaştırılması ve patronların kar hırsı Elazığlı bir işçi arkadaşımızın canına mal olmuştur. Maden ocağında yaşanmış bu işçi cinayeti Elazığ’da ilk değildir. Özellikle Eti-Krom’un özelleştirilmesinden sonra işçi ölümleri artmış, iş kazası sayısı yükselmiştir. En son, yaklaşık iki ay önce bir işçi ölmüş ve bu işçi ölümlerine dün bir yenisi eklenmişir.
Soma faciasının ardından kamuoyunda oluşan tepki üzerine, Torba Yasa’da birkaç göstermelik düzenleme yapan ancak maden kazalarının asıl nedenlerini ortadan kaldırmak için kılını kıpırdatmayan AKP hükümeti ve onun açtığı yolda işçileri öldürmek pahasına çalıştıran patronlar, Alacakaya’da işçileri göçük altında bırakmıştır.
AKP hükümeti, Torba yasaya doldurduğu küçük küçük düzenlemelerden, maden patronlarının maliyetlerini artırdığı gerekçesi ile faaliyetlerini durdurma tehdidine boyun eğmiş ve vazgeçmiştir.
Soma katliamının ardından hiçbir somut ve etkili çalışma yapmayan AKP hükümeti, maden patronlarına “işçileri ölümüne çalıştırma” vizesini yeniden vermiştir.  Bugün Soma’da halen ocaklarda yangın var, üretim devam ediyor, işçiler ücretlerini alamıyor ve günlerdir eylemdeler. Madenlerdeki kazalara “fıtrat” diyen AKP hükümeti, bu faciaya davetiye çıkarmıştır. Sonuç ortadadır, Soma’dan, Ermenek’ten alınmayan ders; Elazığ’da yeniden gündeme gelmiştir.
Benzer faciaların yaşanmaması için acilen harekete geçilmelidir. Bu çerçevede:
1) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik derhal istifa etmeli; Maden sahipleri başta olmak üzere bu cinayete sebebiyet vermiş bütün ocak sahipleri ve üst işverenler yargılanmalıdır.
2) Madenlerde özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarına derhal son verilmeli, madenler kamulaştırılmalı, madenlerde çalışan tüm işçiler, kamu işçisi olarak çalıştırılmalıdır.
3) İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı tüm madenlerin faaliyetleri gerekli önlemler alınıncaya kadar derhal durdurulmalı, bu süre zarfında işçilerin ücret ve diğer mali hakların ve sigorta primlerinin tam olarak ödenmesi sağlanmalıdır.
4) Sendikalaşmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalı, maden işçileri başta olmak üzere tüm işçilerin, kendi istedikleri sendikalarda özgürce örgütlenebilmeleri ve sendikaları aracılığıyla madenler ve işyerlerindeki sağlık ve güvenlik koşullarını denetlemeleri sağlanmalıdır.
5) İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yerine, emek ve meslek örgütleri ile bilim insanlarının katılımıyla hazırlanacak, işçileri gerçekten koruyacak bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasası çıkarılmalıdır.
Emek Partisi olarak, ölen işçi arkadaşımız, Hacı Akgül’ün ailesine ve iş arkadaşlarına baş sağlığı mesajımızı iletiyoruz.  Benzer faciaların bir daha yaşanmaması için tüm işçi sınıfımızı birlik olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz. Çünkü işçiler dahil olmazlar ise işçiler dur demez ise iş cinayetleri sürecek, birer birer, onar onar ölmeye devam edeceklerdir. Sendikalar, içinde bulundukları ataletten bir an önce çıkarak, varlıklarını borçlu oldukları işçi sınıfının hakları için adım atmalıdır. Emekten yana tüm güçleri ortak mücadeleye davet ediyoruz.

İŞÇİLER GEÇTİĞİMİZ YIL GREVE ÇIKMIŞTI
Elazığ’da Eti Krom AŞ’ye bağlı ocaklarda çalışan işçiler geçtiğimiz yıl maaşların düzenli yatırılması, iş güvencesi ve taşeron sistemine son verilmesi talepleriyle greve çıkmış, 20 gün süren grevin ardından 100’ü aşkın işçinin işine son verilmişti. 50 ocakta çalışan 600 işçinin başlattığı eylemde işçiler, kadroya alınmayı, maaşların düzenli biçimde bankaya yatırılması ve güvencesiz çalışmaya son verilmesini istemiş ancak talepler patronlar tarafından kabul edilmemişti. Daha sonra işçilerin maaşları bankaya eksik olarak yatırılmıştı. O dönem gazetemize konuşan işçiler, kölelik koşullarında ve çok ağır şartlarda çalıştıklarını belirtmiş, her yıl birkaç arkadaşlarını iş cinayetlerine kurban verdiklerini söylemişlerdi. İş bırakma eyleminin ardından patronların kendilerini arayarak ‘İş başı yapmazsanız hepinizin çıkışını veririz’ şeklinde tehdit ettiğini dile getiren işçiler, “Patronlar ramazanda iftar yemeği veriyor ama bizim bir arkadaşımız iş kazasında öldüğünde başsağlığına bile gelmiyorlar” demişlerdi. (Elazığ/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ziraat Türkiye Kupası grup kuraları çekildi

SONRAKİ HABER

'IŞİD militanları artık deniz yoluyla Türkiye'ye gidiyor'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...