Artık sütün tadı kaçmıştı
Mücadelemiz 2012 de başladı. Ben 2012 haziran ayında çıkartıldım. Benimle birlikte 30 kişi daha çıkartıldı. Tabii ilk zamanlar düşünüyorduk ne yapacağız diye, fakat anladık ki dünya Sütaş’tan ibaret değilmiş.
Yunus DAĞÇAL
Mücadelemiz 2012 de başladı. Ben 2012 haziran ayında çıkartıldım. Benimle birlikte 30 kişi daha çıkartıldı. Tabii ilk zamanlar düşünüyorduk ne yapacağız diye, fakat anladık ki dünya Sütaş’tan ibaret değilmiş. Çünkü bize o kadar çok baskı yapıldı ki, buradan çıktığınızda iş bulamazsınız gittiğiniz her kapıyı kapatırız diyordu işveren. Bu baskılara boyun eğmedik ve sendikamız Tek Gıda-İş ile birlikte hummalı bir çalışma yaptık. Örgütlenme başkanımız Suat Karlıkaya ve ekibimizle kahvehaneleri, servis duraklarını dolaştık. Sabahın 6’sından gece yarılarına kadar çalıştık.
Tabii çalışmamızın karşılığını aldık. Bugün Sütaş’ta üye sayımız 800. 2014 nisan ayında Karacabey fabrikasından 16, Aksaray fabrikasından 47 kişi daha çıkartıldı. Bu arkadaşlarımız da sahipsiz kalmadılar. Bence bu örnek olacak bir davranıştı.
Daha sonra işveren içeride tekrar baskı kurmaya başladı. Üyelerin bölümlerini değiştirdi, ailelerini telefonla aradılar. E-devlet şifrelerine zorla el konuldu. Tabii bu da insanları korku içerisine düşürdü. Ama öyle bir şey oldu ki işçiler baskılara rağmen cesaretlendiler. Tekrar üyeliklerimiz başladı ve bir sabah direniş yerine geldiğimizde bulunduğumuz yere 13 ton hayvan dışkısı dökülmüştü. Herkes şaşkındı. İşçisi sayesinde zengin oldu, Türkiye markası oldu ama o ne yaptı? Hakkımızı aradığımız için direndik, geldi önümüze hayvan dışkısı döktü. Artık sütün tadı kaçmıştı, bu durum gazetelerde televizyonlarda gündeme oturmuştu. Halkın tepkisi büyüktü. Dayanamadı TÜSİAD başkanlığından istifa etti. Sütaş işçisine değer vermediği gibi, halkın sağlığıyla da oynadı. Civar köylerde günlerce ilaçlama çalışması yapıldı. Halk arkamızdaydı, halkın cesareti bizi daha da güçlendirdi. Yanımıza akın akın ziyaretçiler geliyordu. Herkes kınıyordu Sütaş’ı. Belki de artık Sütaş ürünlerine boykot vakti gelmişti.
Her gelen bildiri aldı, gittikleri yerlerde Sütaş’tan çıkartılan işçilere destek diye bağırarak emeğe sahip çıkıyorlardı. Siparişleri yüzde 20 düşmüştü ve Sütaş firması promosyanlara başladı 2.5 TL olan sütü 1.5 TL’ye 2 koli ayran alana 1 koli ayran bedava vermeye başladı. Tabii bu promosyon etkili olmadı, bizim fabrika önünde durmamız pankart açmamız bile Sütaş’ı rahatsız etmişti. 200 civarında jandarma 10 kişiye müdahale etti örgütlenme başkanımız Suat Karlıkaya’yı gözaltına aldılar, pankartlarımızı kestiler, bildirilerimize el koydular. Biz direnmeye devam ettik, çünkü inanıyoruz. En önemlisi ailelerimize verdiğimiz bir söz vardı, “Sütaş’a sendika girecek, bizde kaldığımız yerden çalışacağız” demiştik. Biliyor musunuz bırakın aile büyüklerini, çocuklarımız dahi Sütaş ürünlerini aldırmıyorlar. Okul sütlerini dahi içmiyorlar. Çocuklar bile babalarının mücadelesine sahip çıkıyor. Artık yağan yağmur, esen soğuk rüzgar bizi etkilemiyor. Çocuklarımızın cesareti sayesinde daha da dik duruyoruz. Bize gönül veren tüm emek dostlarına selam olsun.
Çocuklarınızın geleceği için Sütaş ürünlerini tüketmeyelim.
*Sütaş’tan Atılan İşçi/Bursa