İki senede zirveye

Emre ÖZCAN

İngiltere Premier League’e Chelsea fırtına gibi bir giriş yapmış olabilir. Jose Mourinho’nun artık imzası haline gelen ikinci sezon itibarıyla lige ağırlığını koyması zaten beklenen bir şeydi. Manchester takımlarındaki geriye gidiş, Arsenal’in ağır aksak ilerleyişi ve Liverpool’un çöküşü zaten çok yetenekli bir nüveye sahip olan Chelsea’nin işini kolaylaştırıyordu. Fakat bu sezonun sürprizini bambaşka bir takım yaptı. Sezona sayısız oyuncu ve teknik direktör değişikliğiyle giren Southampton geçen sezondan daha sağlam bir görüntü veriyor. Şu ana kadar oynadığı on maçın yedisini kazanan ve bu maçlardan 22 puan çıkararak ikinci sıraya yerleşen Azizler, kalelerinde sadece 5 gol gördüler. Ligin tek hanelerde gol yiyen tek takımı olarak dikkat çekmelerinin yanında hücumda da geçtiğimiz sezonun akışkanlığını devam ettirmeleriyle karşımızda oldukça komple bir takım var.

HER ŞEY ARJANTİNLİYLE BAŞLADI

Southampton bundan iki sezon önce oldukça sıradan bir takımdı. Ligi oldukça standart altı bir performans sonrasında alt sıralarda bitirmişler ve zaman zaman küme düşme tehlikesini çok ciddi şekilde yaşamışlardı. Sezonun ortasında takımın başına gelen Arjantinli Teknik Adam Mauricio Pochettino çok geniş olmayan kadrosuyla elinden gelen performansı sergilemiş ve son 10 maçta sadece iki yenilgi alan takımı 41 puanda tutarak önemli sayılabilecek bir performansa da imza atmıştı. Yaz transfer dönemini takım iyi geçirdi. Savunma, orta saha ve forvet hattına sırasıyla Dejan Lovren, Victor Vanyama ve Pablo Osvaldo transfer edildi. Takımın en azından orta sıraları hedeflemesi bekleniyordu. Mauricio Pochettino sezona hazırlık döneminde takımla olunca felsefesini çok daha net bir şekilde geçirmeyi başardı. Southampton onunla savunmayı öne çıkaran, zaman zaman önde oldukça iyi baskı yapan bir takım haline geldi. Pas oyunu oynuyorlar ve oldukça akışkan bir hale bürünebiliyorlardı. Ligi 8. sırada tamamlamanın yanında birçok oyuncuyu parlattılar ve sezon sonunda adeta diğer takımlar tarafından talan edildiler.

BÜYÜK KAYIPLAR YAŞADILAR

Takımın üç bölgedeki en önemli üç oyuncusu Lovren, Lambert ve Lallana Liverpool yolunu tutarken, savunmanın iki kenarındaki Luke Shaw ve Calum Chambers ise Manchester United’la Arsenal’e transfer oldu. Takımda tutunamayan Pablo Osvaldo ülkesine döndü, Gaston Ramirez Hull City’ye, Saphir Taider ise yine İtalya’ya dönüş yaptı. Southampton bu transferlerden çok ciddi bir gelir elde etti ve parlattığı oyuncuların profilindeki genç ve potansiyeli yüksek oyunculara yatırım yapma yolunu tekrar ettiler. Savunmaya Toby Alderweireld, yaratıcı kenar oyuncuları olarak da Sadio Mane ve Dusan Tadic kadroya katıldı. Rickie Lambert’tan oluşan boşluğa Hollanda ligi gol kralı Graziano Pelle kumarını oynadılar. Arkasınıysa Shane Long’la doldurdular.

PELLE & TADİÇ AŞ

Görüntü olarak geriye gitmiş bir takım diyebilirsiniz. Ama Southampton ligde gaza basmaya devam ediyor. Pelle sezona beklentilerin çok ötesinde bir başlangıç yaptı ve 10 maçta 6 gol, 2 asiste imza attı. Dusan Tadic’in ise bu süreçte 7 asisti var ve çok çabuk bir şekilde takımın hücumunun en önemli oyuncusu haline gelerek Adam Lallana’nın rolünü üstlendi. Ama en büyük sürprizi yapan isim muhtemelen bir futbolcu değil. Sürpriz bir şekilde takımın başına geçen Ronald Koeman, daha önceki başarısız performanslarının yarattığı düşük beklentinin etkisiyle gerçekten çok dengeli bir takım ortaya çıkarmış durumda. Pochettino’nun hücumdaki akışkanlığına çok fazla zarar vermeden takımın temposunu maç içinde çok iyi ayarlayan ve savunma oyununu sağlamlaştıran Hollandalı teknik adam (Southampton geçen sezon ligde 38 maçta 46 gol yemişti.) önemli bir işe imza atıyor.

ZORLU FİKSTÜR GELİYOR

Ne var ki takım olarak mütevazı davranmalarında fayda olabilir. Zira şu ana kadar ligde 10 maç yaptılar fakat Chelsea, Manchester City, Manchester United, Arsenal ve Everton’la karşılaşmadılar. Kolay bir fikstürden başarılı bir şekilde geçmelerinin yanında büyük balıklara karşı nasıl bir performans gösterecekleri onların bu sezon nereyi hedefleyeceklerini de net bir şekilde gösterecek. Önümüzdeki iki ay Southampton için kritik ve baskıya karşı Hollandalı hocanın vereceği reaksiyon da onların sezon başarısında direkt rol oynayacak.