11 Temmuz 2011 11:14

İsrail’e kırmızı kart kampanyası büyüyor

İsrail’e yönelik eylemleriyle gündeme gelen uluslararası BDS Hareketi son olarak 22 Haziran’da UEFA’ya yazdığı bir mektupla yeni bir kampanyanın startını verdi. İsrail, UEFA’nın kararıyla 2013 - 21 Yaş altı turnuvasına evsahipliği yapacak. BDS, UEFA’nın bu kararla İsrail’in Filistin’e yönelik ayrımcı tutumunu ve Filisti

İsrail’e kırmızı kart kampanyası büyüyor
Paylaş
Mithat Fabian Sözmen

BDS’den Geoff Lee ile organizasyonun yapısını, kampanyanın hedeflerini ve gelecekte neler yapılabileceğini konuştuk...

İlk olarak bize BDS’den ve İsrail’e kırmızı kart kampanyanızdan bahsedebilir misiniz?
BDS’nin ilk eylemi İsrailli bir oluşum olan Matzpen tarafından intifadanın ilk yılında, Şubat 1988’de düzenlenmişti.
Bu, sömürgeleştirilmiş yerleşim birimlerindeki ürünlerin boykot edilmesi çağrısıydı. Daha sonra 2001’de, Matzpen üyeleri “Boykot, tecrit&yaptırım” (BDS) adıyla internetten bir imza kampanyası başlattı. Aynı yıl, İngiltere’de, Avam Kamarası’nda yapılan bir toplantı sonrası başlatılan İsrail mallarını boykot hareketi yürütüldü ki bu sonra benzer girişimler aracılığıyla diğer ülkelerde de uygulandı. Arap toprakları üzerinde gasp, Araplara yönelik kötü muamele ve “Ayrılık duvarı”nın inşasıyla birlikte 171 Filistinli organizasyon daha geniş kapsamlı kampanyalar yürütmek için bir araya geldi. Ayrılık Duvarı’nın yasadışı olduğunu kararlaştıran Uluslararası Adalet Divanı’ndan da cesaret alarak 9 Temmuz 2005’te “Filistin sivil toplumu İsrail, Uluslararası Hukuk’a, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesine uygun davranıncaya kadar, boykot, tecrit ve yaptırım çağrısında bulunuyor” diyerek bir kampanya başlattı. Boykot hareketi akademi çevreleri, sendikalar ve iş çevrelerinde hızla gelişti. İngiltere’de İsrail ürünleri satan süpermarketlerde, ya da İsrailli kurumlarla iş yapan işletmelerde eylemler yapıldı. İsrail’le askeri, bilimsel ve ekonomik ilişkiler kuranlara karşı da organizasyonlar yapıldı. Şimdi de UEFA’nın İsrail’de 21 yaş altı turnuvası düzenlemesine karşı bir kampanya başlattık. Amacımız UEFA’yı kararından döndürmek ve İsrail’in Filistinli sporculara yönelik ayrımcı tutumuna son vermek.

Aldığınız ilk tepkiler nasıl? Sizi destekleyen uluslararası gruplar var mı?
UEFA Başkanı Michel Platini’ye ilk mektup 14 Şubat 2011’de, İngiliz PSC’nin başkanı Betty Hunter tarafından gönderildi.  Mektupta, UEFA 21 yaş altı turnuvasının başka bir ülke tarafından düzenlenmesi talep edildi. Aynı zamanda erişilebilen herkes Platini’ye e-posta göndermesi için teşvik edildi. Bugüne kadar dünyanın her yerinden 1224 mektup gönderildi. Filistinli spor organizasyonlarının mektubu da 22 Haziran’da gönderildi.

Bu konuyla ilgili UEFA’dan sizinle temasa geçen oldu mu?
Şu ana kadar UEFA’dan hiçbir cevap gelmedi.

Sizce kampanyanız başarılı olabilir mi? UEFA bu “cesur” adımları atabilir mi?
Başarı için bir önemli nokta, İsrail yerine turnuva düzenleme görevini üstlenecek bir ülke bulmak ve adım atmalarını sağlamak. Şimdilik Galler ve İngiltere bu listemizin başındaki ülkeler. Bu iki ülke kesinlikle böyle bir rolü üstlenebilecek durumda. Listemizdeki diğer ülkeler Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti ama onların ne kadar hazır olduğunu bilemiyoruz. İsrail cephesine gelirsek, onlar da zaten turnuvanın altından kalkabilmek için iki stadyum daha yapmaları gerektiğini itiraf etti. Bu konuda UEFA’nın İsrail’e karşı bir tavır alıp alamayacağı ise şüpheli. Biz UEFA’nın hızlı bir şekilde fikrini değiştireceğini umuyoruz ve Kırmızı Kart Kampanyası diğer ülkelerin federasyonlarından da destek almak için gerekli adımları attı. Filistinli kurumların Platini’ye gönderdiği mektup dünyadaki 60 futbol federasyonuna gönderildi. Bunların UEFA’ya bir etkisi olabilir. FIFA başkanı daha önce de İsrail’e Filistin futbolunu desteklemesi konusunda bir çağrı yapmıştı, belki onun da bir etkisi olur.
Ve Filistinlilerin mektubunda da belirtildiği gibi Platini de 2010’un sonlarında İsrail’in tutumundan hoşnutsuz olduğunu belirtmişti, yani o da bir değişikliğe hazır olabilir.
Şu açık ki tek bir yol var o da İsrail’in Filistinlilere yönelik tutumu uluslararası kanunlar çerçevesinde gerçekleşmediği müddetçe ülkenin herhangi bir spor organizasyonuna ev sahipliği yapmasını engellemek. Ama UEFA bunu ne kadar hızlı gerçekleştirebilir, bundan emin değiliz.

Apartheid dönemi Güney Afrikası ile günümüz İsrail’i arasında benzerlikler göze çarpıyor. O dönemde Dennis Brutus gibi önemli entelektüeller Güney Afrika’nın uluslararası spordan men edilmesi mücadelesine destek vermişti ve kampanya başarılı da olmuştu. İsrail’de ya da dışarıdan size böyle önemli figürler ve entelektüeller destek veriyor mu?
Kampanyamız henüz yeni başladı. Kampanyamızı destekleyecek, Filistinli futbolcuları da destekleyen futbolcular ya da ünlü isimler olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda önde gelen antrenörlerden, takım sahiplerinden de destek alabileceğimizi umuyoruz.

Bir sonraki adımınız ne olacak?
Eğer UEFA’dan tatmin edici bir yanıt alamazsak, milli takımları ve futbolcuları İsrail’de oynanan maçları boykot etmeleri konusunda yüreklendireceğiz ve uygun olan yerlerde eylemler yapacağız. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Baluken: Bize karşı alınan tutum barış sürecini sabote ediyor

SONRAKİ HABER

Srebrenitsa’nın 16.yıl dönümünde cenaze töreni

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...