13 göçmeni arama çalışmaları sürüyor

Rumeli Feneri açıklarında 43 göçmenin bulunduğu teknenin batması ile ilgili ulaşılamayan 13 kişiyi arama çalışmaları devam ediyor.

Gece boyunca deniz yüzeyinden yapılan aramalara sabah saatlerinde uçak ve helikopterler de destek verdi.

Dün batan 12 metre boyundaki Torun adlı teknenin Romanya'ya gitmeye çalıştığı belirtilmişti. İçinde bir Türkiyeli kaptan ile 43 Afganistanlı göçmenin bulunduğu tekne henüz belirlenemeyen nedenle batmıştı.

Batan teknedeki göçmenlerden 24'ünün cansız bedenine ulaşılmış, 6 kişi ise denizden sağ çıkarılmıştı.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konuya ilişkin soruşturma başlatmıştı. Kurtarılanlardan biri “Ailemden 8 kişi ile birlikte tekneye Florya’dan bindik. Romanya’ya gidecektik. Kişi başına 7 bin avro verdik” demiş, başka bir kurtarılan ise tekneye Haliç’ten bindiğini söylemişti.

MÜLTECİLERİN YOLU ÖLÜME ÇIKIYOR

Türkiye 2 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. 100 binin üzerinde ise Afganistan’dan, Irak’tan veya İran’dan gelen mülteci yaşıyor Türkiye’de. Uluslararası Af Örgütü Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ, Türkiye’nin, insanların kendini uzun vadede güvende hissedecekleri bir sistemi henüz oluşturamadığını, bu yüzden de insanların Türkiye’den yine başka bir ülkeye göç etmeyi tercih ettiğini söyledi. Yani Türkiye’de yaşayan çok sayıda mültecinin kaderi, bu ölüm yolculuğuna çıkabilir. Görendağ, “4 yıl oldu, Suriyelilerin çok küçük bir kesimi dışında, barınma, sağlık gibi ihtiyaçlarını karşılanamadı. İnsanlar da çok uzun süre beklediği ve daha kaliteli bir hayata devam etmek istediği için de AB ülkelerine göç etmeyi tercih ediyor. Bu durumda yasal olarak mümkün olmadığı için riskli yolları tercih ediyorlar” diye konuştu.

AKDENİZ, KATLİAM DENİZİ OLDU

Son 20 yılda Akdeniz’de yaşamını yitiren mültecilerin sayısı ise 20 ila 25 bin arasında. Türkiye’de Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, 2013 yılında toplam 6 bin 937 mülteci yakaladı, bu rakam 2014 yılının ilk 10 aylık bölümünde ise 11 bin 750 oldu.
2013 yılında 500’den fazla göçmeni taşırken İtalyan adası Lampedusa açıklarında batan ve sadece 155 göçmenin kurtulduğu büyük katliam ise hâlâ hafızalarda.

DEVLETLER KAPILARINI KAPATIYOR

Uluslararası Af Örgütü Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ: Bu Türkiye’nin yabancı olduğu bir durum değil. Ege kıyılarında özellikle her yıl onlarca kişi hayatını kaybediyor. Ancak, toplu ölüm olmadığı sürece kamuoyunun gündemine gelmiyor. Bu durumun temel sebeplerinden biri devletlerin göç politikaları. Suriye Afganistan, Irak ve Kuzey Afrika gibi Ortadoğu ülkeleri uzun zamandan beri bir iç çatışmaya neden oluyor. Bu durumda devletler taraf oluyorlar. Ama, bu çatışmaların sonucunda ortaya çıkan insani krizlere gelince de kapılarını kapatmayı tercih ediyorlar. Bu da göç edenlerin, hayatlarını riske atacak yolları tercih etmesine neden oluyor. Çünkü sınır güvenliği ve göçmen politikası insanların yasal yollardan geçişlerine imkan tanımıyor.

ROTA EGE’DEN KARADENİZ’E KAYDI

İstanbul Boğazı’nı, Karadeniz’e bağlayan noktada yaşanan tekne kazası, başka bir gerçeğe daha işaret ediyor. Mültecilerin yaşamını yitirmesiyle sonlanan tekne faciaları genelde yoğun olarak Ege Denizi’nde yaşanıyordu. Ancak mülteciler son dönemde kendilerine Romanya ve Bulgaristan’a yönelik yeni bir güzergah belirlemeye başladı. Bu konudaki etkenin son bir yıl içerisinde, Sahil Güvenlik Ege Bölge Komutanlığının artırdığı güvenlik olduğu söyleniyor.
Ayrıca, İtalya, Akdeniz’de yürüttüğü arama kurtarma operasyonu ‘Mare Nostrum’a son verileceğini açıklamış,  bunun yerine Avrupa Birliği’nin yürüteceği, çok daha kısıtlı bir operasyon 1 Kasım’da başlamıştı. Geçtiğimiz yıl 400’ün üzerinde kişinin hayatını kaybettiği iki deniz faciasının ardından başlatılan Mare Nostrum ile İtalya donanması, 150 bin göçmeni denizden kurtarmıştı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, yalnızca AB kara sularında görev yapacak ve çok daha az sayıda personel ve araca sahip Triton’un İtalya’nın yürüttüğü operasyonun yerini tutamayacağı için, Mare Nostrum’a son verilmesinden derin bir endişe duyduklarını söylemişti.  (HABER MERKEZİ)