03 Kasım 2014 13:41

Metal patronları annelik haklarımıza da göz dikti

Çocuklarımızı bırakacak kreşlerin olmaması hayatımızı yeterince zorlaştırırken, bu yükü bir nebze olsun hafifleten haklarımız da gasp edilmeye çalışılıyor.

Paylaş

Metal işkolunda yeni bir toplu sözleşme sürecindeyiz. Çalışma koşullarının son derece ağır olduğu işkolumuzda yine biz kadın işçilerin beklentilerinin çok gerisinde, kayıplarımızı telafi etmekten son derece uzak ve üstüne üstlük hiçbir şekilde görüş ve önerilerimiz alınmadan hazırlanmış bir taslakla çıktı ‘sendikamız’ metal patronlarının karşısına.
Bir kere zaten düşük ücretlerimiz için son derece yetersiz olan yüzde 14’lük bir zam talebinde bulundu. İlk defa bu dönem ‘kazasızlık ödülü’ adı altında bir madde kondu sendika tarafından taslağa. Gerekçesi “işçi sağlığı ve güvenliğine dikkat çekmek çekmek” olarak ifade edilse de biliyoruz ki bu, iş kazalarında işçileri kusurlu ilan etmektir.
Sendikanın bu tutumundan güç almış olacak ki metal patronlarının sendikası MESS, bu dönem daha pervasızca geldi masaya. Ne kadar kazanılmış hak varsa bir bir elimizden almak istiyor.
25 Ağustos 2014 günü başlayan sözleşme görüşmelerinde Türk Metal’in düşük zam talebine karşılık MESS ilk 6 ay için yüzde 3,78 zam dayatmasında bulundu. Diğer dönemler için ise herhangi bir teklifte bulunmadı, gelişmelere bakacağını belirtti. Patronlar aldığımız ücreti çok görmüş olacak ki, zam oranını enflasyonla sınırlı tutarak bizi daha da ucuza çalıştırmak istiyor.
GÖZLERİ DOYMUYOR
MESS’in biz kadın işçileri yakından ilgilendiren bir dayatması daha var. Buna göre, “İş kazası ya da meslek hastalıkları raporları, 20 günden fazla alınan normal raporlar, gebelik halinde 16 hafta (çoğul gebelikte 18 hafta) doğum izni ve işveren tarafından verilen her türlü izin dışında kalan, çalışılmayan süreler için kesinti yapılmalı. Bu sürelere ait ödemeler bir fonda toplanıp, devamsızlık yapmayan işçilere ödenmeli.”
Bu ne demek?
Elde ettikleri kârlar gözlerini doyurmamış olacak ki, bu izin süresince ödedikleri ikramiye, yakacak gibi sosyal yardımları kesmek istiyorlar. Kuşkusuz kadın işçilerin yasal doğum izinlerinin yanı sıra kullandıkları 6 ay ücretsiz izin döneminde ödenen ikramiye ve yakacak yardımına da göz dikmiş durumda patronlar. Zaten doğum sonrası ücretsiz izin hakkının ne kadar kullanılabildiği tartışmalıyken, şimdi bu hak da elimizden alınmak isteniyor. Birçok fabrikada kreş ya da doğum yardımı gibi yardımların olmadığını, anneliğin ardından birçok kadın arkadaşımızın çocuğunu güvenle bırakacağı yerler olmadığı için işten ayrılmak durumunda kaldığını biliyoruz. Ya da örneğin sorunlu bir hamilelik dönemi geçiren ve 20 günün altında rapor alan kadın arkadaşlarımızın, raporlu olduğu günler hesaba katılarak, ikramiye ve sosyal haklarından kesinti yapılacak. MESS bu teklifi ile apaçık analık hakkımızı elimizden almaya çalışıyor. Çocuklarımızı bırakacak kreşlerin olmaması hayatımızı yeterince zorlaştırırken, bu yükü bir nebze olsun hafifleten haklarımız da gasp edilmeye çalışılıyor.
BİZLERİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İSTİYORLAR
Keza 20 günden az istirahat hallerinde işçiye ödeme yapmak istemediğini bu dönemde de dillendiriyorlar. Sanki biz işçiler işten kaytarmak için keyfi rapor alıyormuşuz gibi, istirahat alan işçinin, istirahatlıyken aldığı sosyal yardım ödeneğini de kesmek istiyor ve izin almayan işçilere bu parayı paylaştırmak istediğini söylüyorlar. Bu tek başına sosyal yardım ve ücretin kısılması değil, işçiyi işçi ile denetlemek demek. İşçileri karşı karşıya getirecek bir yöntem. Metal patronları istiyor ki işçiler hastalansa dahi çalışmaya devam etsin.
MESS’in dayatmaları bunlarla da sınırlı değil. Deneme süresinin ve denkleştirme süresinin 4 aya çıkarılması, esnek çalışmanın yaygınlaşması ve sözleşme süresinin 3 yıla çıkarılması da patronların istekleri arasında.
TEK YOLUMUZ MÜCADELE
MESS tekliflerini her yeni dönemde biraz daha pervasızlaştırıyor. Ve bu pervasızlığın önünü hakkımızı savunması gereken sendika yöneticileri açıyor. Demem o ki Türk Metal’in mücadeleci bir sendika olmamasının bizlere faturası büyük. Bizler sendikanın kesin tavır alması için yan yana durup, tepkimizi dile getirmezsek sonuç daha kötü olacak. Kadın işçiler olarak haklarımızın elimizden alınmasına karşı, gerçek taleplerimiz için yan yana gelmekten başka çıkar yol olmadığının bilincinde olmalıyız. Bir araya gelerek sözleşme taslağının taleplerimiz doğrultusunda yenilenmesi için mücadele etmeliyiz.
 

Türk Metal üyesi bir kadın işçi

ÖNCEKİ HABER

Yeni bir insan olarak

SONRAKİ HABER

Depresyonla nasıl baş edilir?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...