01 Kasım 2014 00:54

Devlet Fatsa’da dişini gösterdi!

Fatsa Ünye arasında üretime geçmek için hazırlıklarını sürdüren altın madenine karşı mücadele eden köylülere jandarma ve polis baskı yapmaya başladı.

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Fatsa Ünye arasında üretime geçmek için hazırlıklarını sürdüren altın madenine karşı mücadele eden köylülere jandarma ve polis baskı yapmaya başladı. Geçtiğimiz hafta sonu maden işletmesi girişinde kitlesel bir basın açıklaması yapan köylüler ve yaşam savunucuları jandarma tarafından ifadeye çağrılmaya başlandı.

90 KÖYLÜ İFADEYE ÇAĞRILDI

Fatsa ve Ünye’nin tam ortasında, ormanlık bir alanda işletmeye geçmek için hazırlıklarına devam eden altın madeni, yöre halkının yoğun tepkisine neden oluyor. Maden daha üretim aşamasına geçmeden yarattığı doğa tahribatı ile nasıl büyük bir yıkıma yol açacağını da gözler önüne serdi. Köylülerin eskiden kestane ve fındık bahçeleri ile dolu olduğunu söyledikleri tepenin büyük bölümünü tıraşlayan şirket, tepenin ötesinde de maden alanını genişletmek için sondaj ve yol açma çalışmalarına hızla devam ediyor. Yöre köylülerinin madene karşı yaptıkları eylemler sonrası şirket, Bahçeler Köyü ile Tepeköy arasındaki şantiye alanını yüksek tel örgülerle çevirdi. Geçtiğimiz haftalarda Fatsa’da gerçekleştirilen mitingde binlerce kişi altın madenine karşı direnecekleri mesajını vermişti. Bu mitingden sonra önceki hafta maden şantiyesi önünde toplanan yaklaşık 100 kişilik köylü ve yaşam savunucusu altın madeni çalışmasının durdurulmasını isteyen bir basın açıklaması yapmıştı. Bu eyleme katılan herkesi kameraya alan jandarma geçtiğimiz günlerde adını tespit ettikleri kişileri ifadeye çağırmaya başladı.

Basın açıklamasını “izinsiz gösteri ve yürüyüş” olarak niteleyen jandarmanın kaymakamlığın talimatı ile köylüleri ifadeye çağırması yaşam savunucularının tepkisine neden oldu. Yaşam alanlarını Anayasa’nın 56. maddesinde belirtilen “Sağlıklı ve temiz çevrede yaşama herkesin hakkıdır. Bunu sağlamak devletin ve vatandaşların ödevidir” ilkesi doğrultusunda korumaya çalıştıklarını dile getiren yaşam savunucuları, bunun için ödüllendirilmeleri gerekirken cezalandırılmak istendiklerini söylüyor.

DİRENİŞ ÇADIRI KURULDU

Öte yandan edindiğimiz bilgilere göre, maden şantiyesi ile Tepeköy arasında kalan bir fındık tarlasına köylüler tarafından kurulan “direniş çadırı” da önceki gün gelen polis ve jandarma ekipleri tarafından yıkılmakla tehdit edildi. Çadırda bulunan köylülere baskı yapan ve çadırı kaldırmalarını isteyen güvenlik güçleri, aksi taktirde çadırı yıkacakları tehdidinde bulundu. Köylüler jandarma ve polisin tüm baskılarına rağmen direniş çadırını kaldırmayacaklarını ve altın madenine karşı mücadeleye devam edeceklerini dile getiriyorlar.

BERGAMALILARA DA YAPILMIŞTI

Fatsa yakınlarındaki madene karşı mücadeleye karşı devlet kurumlarının şirketin lehine bir tutumla yaklaşmaları aslında hiç de yeni bir politika değil. Altın madenciliğinin ülkemize ilk girdiği Bergama’da da zamanın hükümetleri tarafından madene karşı direnen köylülere benzer birçok hukuksal ve fiili baskı yapılmıştı. Bergama köylülerine de yaşam alanlarını korumaya dönük barışçıl eylemleri sonrası birçok dava açılmış, köylüler “Yasa dışı örgüt kurmak”la bile suçlanmışlardı. Bergama köylülerinin mücadelesini karalamaya dönük en son ve en etkili devlet destekli çalışma ise mücadelenin önde gelen isimlerinin Almanya tarafından kışkırtıldığı iddiaları olmuştu. Bu iddialara dayanılarak içlerinde Alman Vakıflarının yöneticilerinin de olduğu, Bergama Eski Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Köylülerin Avukatı Senih Özay, Köylülerin Sözcüsü Oktay Konyar ve İstanbul Barosu Eski Başkanı Yücel Sayman’ın da aralarında bulunduğu 15 kişi hakkında “Almanya yararına legal casusluk” suçlamasıyla DGM’de dava açılmıştı. Somut hiçbir delile dayandırılamayan iddialarla açılan dava çok kısa bir zamanda sonuçlanmış ve tüm yargılananlar beraat etmişti.

ÖNCEKİ HABER

Taşınan engelli okulunda onlarca çatlak var

SONRAKİ HABER

Ümraniye'de 'MERS virüsü' tedbirleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...