‘Demokrasi ölü kadın bedeni üzerinde ilerleyemez’

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan dün yaptığı yazılı basın açıklamasında “Kadınla erkek eşit değildir diyen, kadına yönelik şiddetin kendi dönemlerinde yüzde 1400 arttığını reddeden Başbakan’ın ustalık dönemi de, kadınları öldürmeye devam ediyor” dedi.

Geride bıraktığımız iki günde 6 kadının, son altı ayda ise 105 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Gürkan, “Üzgün ve öfkeliyiz. Artık kadın cinayetlerinin olmadığı tek bir gün bile yaşamıyoruz. Kredi kartı borcu yüzünden eşiyle tartıştığı için 12 yerinden bıçaklanan 34 yaşındaki Feride Şen; boşandığı için eşi tarafından çocuğuyla birlikte yakılan  38 yaşındaki Tuğba Özbek; sevgilisi tarafından boğulan 18 yaşındaki Kübra Nur Şahin; gördüğü şiddet sonrasında kendini asan 26 yaşındaki Meryem İ., tartıştığı eşi tarafından balkondan atılan 23 yaşındaki Dudu Şimşek ve şiddet nedeniyle baba evine sığındığı için kocası tarafından kurşunlanan 20 yaşındaki Adalet T., artık hayatta değiller” dedi.

Ellerinde hayatlarının tehlikede olduğunu bildiren suç duyuruları ile kadınlar yaşamlarından edilirken, bir günde 5 kadının öldürülmesinin Başbakan’ın gündemine girmediğine dikkat çeken Gürkan. “Başbakan’ın ileri demokrasisi kadınların her alanda eşitlik talebini kapsamıyor. Başbakan’ın istese bir günde ortadan kaldıracağı haksız tahrik indirimi gibi uygulamalar orta yerde dururken, kadınların mücadelesi sonucunda kimi yasal düzenlemeler yapılsa da pratikleri değişmediği için kadınların yaşam hakkı böylesine değersiz görülürken,  böylesine hoyratça ellerinden alınırken, öldürülmüş kadın bedenleri üzerinden demokrasinin ilerisine değil, oldukça gerisine, orta çağ demokrasisine ulaşabilirsiniz” diye belirtti.

İşsizlik artışının nedenini kadınların iş aramasına bağlayan, flörtü fahişelikle bir tutan, kadının en önemli görevinin çocuk doğurup, aile birliğini koruması olduğunu telkin eden AKP zihniyetinin bedelini kadınların hayatlarıyla ödediğini kaydeden Gürkan, “Kadından sorumlu Devlet Bakanlığı zaten sorunluyken, AKP kadın bakanlığının bu sorunlu haline bile tahammül etmeyerek, 3. iktidar döneminde Kadın Bakanlığı’nı kaldırdı. Yerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı kuran Başbakan, kadını birey olmaktan çıkarıp, aile içinde etkisiz, kimliksiz, tek görevi bakım hizmeti olan yardımcı güçler ordusu yaratmayı istiyor.
Başbakan şimdi her ailenin bir sosyal hizmet uzmanı tarafından takip edileceğini söylüyor. Başbakan’ın hık deyicisi kabinenin tek kadın Bakanı Fatma Şahin de, ‘Parçalanmış ailelerle toplumda huzur ve barış zedelendiği için, koruyucu ve önleyici tedbirlerin çok önemli bir unsur olduğunu’ belirterek, bize şiddet görseler bile, ailelerin parçalanıp toplumda huzursuzluğa yol açmaması için kadınları ikna edeceklerini müjdeliyor.

Bu söylem, kadının birey olarak yok sayılmasının ilanı anlamına geliyor. AKP zihniyeti şiddeti normalleştiriyor. Ve kadından kutsal ailenin sürdürülmesi adına bu normalleştirilmiş şiddete boyun eğmesini istiyor” dedi.

BİR AN ÖNCE ÖNLEM ALINMALI

Emek Partisi olarak, kadın cinayetleri başta olmak üzere; kadına yönelik şiddete ve her türlü ayırımcılığı reddettiklerini bir kere daha vurgulayan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, kadın cinayetlerine son verilmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

*Kadın cinayetlerinde tahrik indirimini uygulamasına derhal son verilmelidir
*Kadın cinayetlerinin önlenmesi için kadına yönelik şiddetin önlenmesi yasası çıkartılmalıdır

*Nüfusu 50 bini geçen her il/ilçede kadın sığınma evi açılmasını öngören yasa derhal uygulamaya geçirilmelidir

*Sığınma evleri, kadınları sosyal, ekonomik, siyasal yaşama katılabilecekleri şekilde düzenlenmelidir

*Anayasada kadın erkek eşitliği ilkesi özel bir madde olarak tanımlanmalıdır
*Kadınların düşük ücretli, sigortasız, güvencesiz, örgütsüz çalıştırılmaları engellenmelidir

*Engelli, yaşlı, çocuk, hasta bakımı hizmetleri devlet tarafından ücretsiz üstlenilmelidir

*Kadınların her alanda eşitliğini sağlama yükümlülüğünü yerine getirecek, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda ileri adımları atacak ve takibini gerçekleştirecek Kadın- Erkek Eşitlik Bakanlığı derhal kurulmalıdır.
(HABER MERKEZİ)

5 KİŞİDEN 1’İ ŞİDDETİ ONAYLIYOR

Birleşmiş Milletler Kadın Ajansı’nın hazırladığı rapora göre aile içi şiddeti yasalarla engellemeyen ülkelerde vatandaşların yaklaşık yarısı, kadınların “Belli durumlarda şiddete maruz bırakılmasının anlaşılır olabileceğini” düşünüyor. Rapor, Türkiye’de her 5 kişiden birinin düşüncesinin bu olduğunu ortaya koyuyor. Yine rapora göre Türkiye’nin kadın hakları bakımından en geride durduğu alanlardan biriyse, hukuk. Üst düzey yargı kurumlarında görev alan kadın oranı Türkiye’de yüzde 13’le sınırlı. Ruanda, Gürcistan, Güney Afrika, Kazakistan, Guatemala, Arnavutluk gibi ülkeler, yargı temsiliyetinde eşitlik bakımından Türkiye’nin ilerisinde.