'Lütuf değil hakkımız'
Hükümetin, birçok üniversitede rektörlük seçimleri yaklaşırken akademik kadroların ücretlerini arttırma girişimini gazetemize değerlendiren akademisyenler, kendilerine lütuf gibi gösterilen bu ödeneğin zaten hakları olduğunu söylediler.
Berivan BALKAY
Ankara
Hükümetin, birçok üniversitede rektörlük seçimleri yaklaşırken akademik kadroların ücretlerini arttırma girişimini gazetemize değerlendiren akademisyenler, kendilerine lütuf gibi gösterilen bu ödeneğin zaten hakları olduğunu söylediler. Ayrıca akademisyenler, düzenlemenin tüm üniversite emekçilerini kapsaması gerektiği görüşündeler.
Meclis'e 14 Ekim 2014 tarihinde sunulan yasa tasarısında akademik kadrolarda çalışanların ücretlerinin artırılacağı ve akademik teşvik ödeneği uygulaması getirileceği açıklanmıştı.
Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Şube (Üniversiteler Şubesi) Örgütlenme Sekreteri Mert Kükrer, “Hükümetin YÖK’ü değiştirmek istediğini biliyoruz. Üniversitelerin idari kadrosunu değiştirme isteğinin farkındayız ve bu zamlarla hükümet bizleri yanına çekmeye çalışıyor” diye konuştu.
Ücret artışının idari personele ve uzman kadrosunda çalışanlara yapılması gerektiğini belirten Kükrer, “Bu zamdan idari personel de faydalanabilmeli. Memur-Sen’in imzaladığı sözleşme ile herkesin maaşları eridi. Ayrıca uzman olan arkadaşlarımız kadro alamadıkları için akademik personel değilmiş gibi muamele görmekte. Halbuki uzmanlar öğretim üyesi olmaya hak kazanmış fakat kadro bekleyen arkadaşlarımızdır” dedi.
‘BU YASA İŞ BARIŞIMIZI BOZAR’
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü’nde görev yapan Yard. Doç. Dr. Meltem Kayıran, sunulan kanun tasarısının en başta çalışanlar arasındaki iş barışını bozacağını söyledi. Kayıran, “Bu kanun tasarısı çalışanlar arasında rekabete yol açacaktır. Bu da çalışma ilişkilerimizi olumsuz etkileyecektir” diye konuştu. Güvencesizleştirme ve esnek istihdamın kurumsallaşacağını dile getiren Kayıran, hükümetin bu hamlelerinin mobbinge de sebep olabileceğini ifade etti.