'Mutabakat olmazsa AKP'yi sarsacak direniş başlar'

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi ve tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmamasıyla başlayan siyasi krizi çözmeye yönelik yürütülen görüşmeleri ve diyalog sürecini DİHA’ya anlattı. Yemin etmeme ve Meclis’e gelmeme tutumlarının Meclis’e karşı değil, hükümete karşı olduğunu ifade eden Demirtaş, “Kriz olarak tanımladığımız mesele yemin etmeme meselesi değildir, demokratik siyaset ile statükocu siyaset arasındaki çatışmadır. Biz demokratik siyaseti temsil ediyoruz, AKP ve diğerleri de statükocu siyaseti temsil ediyor. Dolayısıyla bizim AKP ile aramızda yaşanan derin ve uzun bir geçmişi olan siyasi krizin yansımasıdır şuanda yaşanan” diye konuştu.

BU KRİZ AKP'NİN YARDIMIYLA SEÇİM ÖNCESİNDEN ADIM ADIM ÖRÜLDÜ

Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesinin ve tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmamasının geçmişten ya da Kürt sorunundan bağımsız olmadığını ifade eden Demirtaş, bu krizin seçim öncesinde adım adım örüldüğünü, bunun için ilk adım olarak YSK’nin veto kararıyla atıldığının altını çizerek, “Bu başarılmayınca, yargı devreye girerek Hatip Dicle’nin kararını hızlı bir şekilde onaylamış ve YSK’da vekilliğini düşürmüştür. Bu durum AKP’ye vekillik kazandırmış ve bunun ötesinde Kürt siyasi hareketi ile hükümet ve devlet arasında bir çatışma zemini ortaya çıkarmak istemiştir. Buna AKP’de destek olmuş ve bu krizin doğmasına yardımcı olmuştur. Çünkü bu başvuruyu yapan AKP’nin kendisidir” dedi. Krizden sonra da AKP’nin krizi derinleştirmeye çalıştığına işaret eden Demirtaş, AKP’nin bu konuda da hesaplarının olduğunu ifade etti.

‘BAŞBAKAN CHP'NİN İÇİNE OYNADI VE BAŞARILI OLDU'

“Krizin bizimle ilgili olan boyutu ile MHP-CHP ile ilgili olan boyutu aynı değildir” diyen Demirtaş, “Bizim yaşadığımız kriz yüz yıllık geçmişi olan Kürt sorunu ile ilgili bir krizdir. CHP ve MHP’nin yaşadığı sorun ise 2-3 milletvekillerinin serbest bırakılmaması meselesidir. Onlar serbest bırakıldıktan sonra CHP ve MHP’nin sistemle hiçbir sorunu yoktur. Yeni anayasa ile ilgili önemli bir talepleri ve AKP ile önemli bir çelişkileri yoktur” diye konuştu. CHP’ye eleştirilerde de bulunan Demirtaş, yemin etmeme kararının CHP’yi içeriden zorladığını hatırlatarak şunları söyledi:

“CHP içinde tek ses yoktur. CHP şu anda bir iç koalisyon şeklindedir. Başbakan bunu fark ettiği için içerideki koalisyonu kırılmaya dönüştürmek istemiştir ve CHP’yi içeriden bölme harekatı gerçekleştirmiştir. ‘Tükürdüğünü yalayacaklar’ demesinin nedeni budur. CHP’de iç tartışmaları alevlendirmek istemiştir. CHP’nin içine oynamıştır Başbakan ve önemli oranda başarılı olmuştur. CHP dönse de dönmese de artık parçalıdır ve kendi içinde bölünmüştür. CHP’de Ergenekon’a yakın bir grup vardır, liberal bir grup vardır, eski CHP’liler vardır. Bu durum anayasa sürecinde Başbakan’ın elini güçlendirecektir. Başbakan bunu hesabını yapmıştır, mümkünse oradan bir parça koparmak istemiştir. Bu mümkün olmasa bile Anayasa konusunda kendisine destek verebilecek liberal bir kanadın duruşunu parti içinde güçlenmiştir.”

'YA MECLİS DIŞINI YA DA İTİBARSIZ BİR MECLİS İÇİNİ DAYATIYORLAR'

“Bize yaklaşımları başkadır” diyen Demirtaş, AKP’nin ve hükümetin kendilerine yaklaşımda Kürt sorunundan bağımsız olmadığını, bir yandan gerilimi arttırırken öte yandan çözümden söz edildiğine dikkat çekti. Demirtaş, “BDP’nin mümkünse hiçbir şekilde Meclis’e gelmemesini sağlamaya çalışıyorlar. Yani tepkimizin kalıcı olması için CHP ile yemin meselesini çözüp, BDP’yi kendilerince marjinal tutmaya, çember içerisine sıkıştırıp Meclis dışında tutmaya çalışıyorlar. Böylece BDP’yi kendi tabanıyla karşı karşıya getirmek ve hem de yeni anayasa yapımı sürecinde BDP’yi by-pass edip dışarıda tutmak istiyorlar. Bu başarılmazsa bile BDP, girecekse Meclis’e hiçbir kazanım elde etmeden geri dönmesini istiyorlar. Bu durumda da BDP’nin siyasi itibarını zayıflatmasını ve etki gücünün ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Bu da Anayasa yapım süreciyle ilgilidir. Tümüyle BDP’yi zayıflatarak Meclis sürecine kanalize etmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

'BU TUTUMUMUZ SONUÇ VERMEZSE ETKİLİ BİR DİRENİŞ SÜRECİ BAŞLATIRIZ'

Bu yaklaşımlara karşı, “doğru hamlelerle süreçten kazanımlarla” çıkacaklarını ifade eden Demirtaş, ortada oynanan oyunlar olduğunu belirterek, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın son görüşme notlarında dile getirdiği, “BDP oyuna gelmesin” sözlerinin de bununla ilgili olduğunu söyledi. “BDP’nin siyasi kredisini ve itibarını zayıflatacak bir pozisyonda olmayacağız ve bunu kabul etmeyeceğiz” diyen Demirtaş, aynı zamanda, BDP’yi Meclis dışında tutma ve anayasa çalışmalarına dahil etmeme oyunlarını da bozacaklarını kaydetti. Anayasa yapım sürecinde de etkili bir aktör olacaklarını ifade eden ve bunu yaparken, “asla tükürdüğünü yalayan bir pozisyonda” olmayacaklarını dile getiren Demirtaş, “Direneceksek çok etkili bir direniş ortaya koyacağız” diye konuştu. Aynı zamanda “şu ana kadar AKP’yi zorlayan bir pozisyon ortaya çıkmadı” diyerek öz eleştiri veren Demirtaş, şimdiye kadar “demokratik süreçleri işletmeye” çalıştıklarını ifade ederek, “Bu olmazsa direniş süreci başlar. AKP’yi zorlayan bir eylem sürecine geçebiliriz” diye konuştu. Demirtaş, bu konuların masada olduğunu söyledi. Cemil Çiçek ile yaptıkları görüşme ve krizi çözme girişimlerine de atıfta bulunan Demirtaş, kesinlikle bir mutabakata ulaşmaları durumunda Meclis’e geri dönebileceklerini söyledi. Demirtaş, talep ettikleri mutabakattaki önceliklerini de, “Yeni anayasayı birlikte yapmak, tutuklu vekillerin durumu, TCK ve TMK’nın değiştirilmesi, gözaltılar ve tutuklamaların sona ermesi” şeklinde sıraladı ve AKP’nin bunları bir protokol halinde kabul etmesi gerektiğini söyledi.

CHP DÖNMEK İÇİN BAHANE ARIYOR, AKP DE BUNU YARATACAK

“Bu mutabakat olursa döneriz ama olmazsa BDP Meclis’e dönmeyecektir” diyen Demirtaş, CHP ile AKP gruplarının görüşmesinde açıklanan, “niyet beyanının” kendileri için yeterli olmayacağını ve bunu kabul etmeyeceklerini ifade etti. “CHP pozisyonu itibariyle bizi de zayıflattı” diyen Demirtaş, “CHP’nin yaklaşımı bizim pozisyonumuzu ve taleplerimizi geri plana iten bir rol oynadı. Meseleyi tutuklu vekillerin meselesine indirgeyerek, talepleri aşağı çekti. İkincisi Meclis’e dönmek için sürekli bahane aradı ve şuanda AKP o bahaneyi yaratmaya çalışıyor” değerlendirmesini yaptı. Demirtaş, CHP ile yemin meselesinin çözüleceğini ve bundan sonraki asıl meselenin AKP ve BDP arasındaki kriz meselesi olduğunu dile getirdi.

‘BİZ CHP GİBİ DEĞİLİZ, AKP'Yİ SARSACAK BİR DİRENİŞ GERÇEKLEŞTİRİRİZ'

Cemil Çiçek ile yaptıkları görüşmede de bu talepleri dile getirdiklerini ve bu konularda sorumluluk almasını istediklerini vurgulayan Demirtaş, Çiçek’in CHP ve AKP’yi biraraya getirmesine benzer bir şekilde AKP ve BDP’yi de bir araya getirmesini istedi. Demirtaş, Çiçek’in bu konuda “sorumluluk alabileceğini” kendilerine ifade ettiğini söyledi. Demirtaş, Pazartesi günü yapılması düşünülen görüşmeye ilişkin BDP’ye şu ana kadar yapılmış herhangi bir çağrı olmadığını ifade ederek, “Böyle bir çağrı olursa değerlendiririz. Çünkü diyalog için çalışıyoruz. Bir yandan Meclis’i siyasal çözüm zemini haline getirmek istiyoruz, bir yandan da kendi siyasal gücümüzü korumaya çalışıyoruz. BDP olarak bu süreçte kesinlikle kazanacağız. CHP gibi yalpalamayız. Biz direniriz, AKP’yi sarsacak bir direniş sergileriz. CHP gibi değiliz. CHP direniş geleneğinden gelmiyor, hiç ezilmemişler, ilk kez haksızlığa uğruyorlar ve bunun karşısında ne yapacaklarını da bilmiyorlar. Sürecin bizim açımızdan ucu açıktır. BDP yemin edeceği kesinleşti deniliyor. Hayır asla böyle bir şey yok. Bizim açımızdan kesinleşen bir şey yok. Bizim tutumuzu AKP’nin yaklaşımları belirleyecek” diye konuştu. (Ankara/DİHA)