Kadınlar medyada olumlu bir eylemin öznesi olamıyor

Şiddete Karşı İzmir Kadın Koordinasyonunun düzenlediği, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Medya Atölyesi dün yapılan açılış paneli ile başladı.
Makine Mühendisleri Odasında düzenlenen etkinliğin açılışında Koordinasyon adına bir konuşma yapan Asuman Memen, gönüllü çabalarla altı aylık bir hazırlık dönemi ile hayata geçirilen atölye çalışmasının toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir yaşam kültürü olmasına önemli katkı sağlayacağına inandıklarını belirtti.
EŞİTSİZLİK ARTTIKÇA KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTIYOR
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Farkındalık” konulu panelde konuşan Prof. Dr. Melek Göregenli, kadınlara yönelik şiddete ilişkin sayısal verileri genellikle medya kanalıyla elde edebildiklerini belirterek, “Kadın herhangi bir kuruma başvurduğu zaman şiddet görünür oluyor ve medyada yer alıyor. O nedenle kadına yönelik şiddet artıyor mu yoksa hep böyle miydi, kadınlar daha mı çok başvuruyor da artıyor gibi duruyor bunu çok bilmiyoruz” dedi. Göregenli, toplumdaki diğer eşitsizlikler giderek arttıkça, bu eşitsizliklerin sonuçları daha da ağırlaştıkça kadına yönelik şiddetin artığına dikkat çekti.
Yasalar değişirken, hukuku uygulayanların zihinlerinin de değişmesi gerektiğini bunun için kadınların zorlayıcı olması gerektiğini ifade eden İzmir Barosu Başkanı Sema Pektaş, kurumların koruma tedbirlerini bilmediğini de dile getirdi. Baroların adli yardım servislerine başvuran şiddete uğramış kadınlardan herhangi bir belge istenmeden avukat tayin edildiği bilgisini veren Pektaş, rapor olmadan da avukat aracılığı ile mahkemeye başvurularak koruma tedbiri istenebildiğini belirtti. Pektaş, baroların ve hukuk kurumlarının bu konularda ufuklarının açılmasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.  
TEMELDE KADIN ERKEK EŞİTSİZLİĞİ YATIYOR
Prof. Dr. Sevda Alankuş da, diğer eşitsizliklerin temelinde de kadın erkek eşitsizliğinin yattığını ifade ederek, karşısındakini aşağılamak isteyen egemen zihniyetin karşısındaki ne olursa olsun ona bir kadın kimliği yükleyerek bunu yaptığını belirtti. Buna örnek olarak 2. Körfez Savaşı öncesi, “Saddam’la ilgili çıkan dergi kapaklarını” ve “Bu örtünün altında ne var” başlıklı yazıları gösterdi. Alankuş, kadınların yüzde 39’unun fiziksel, yüzde 44’ünün psikolojik, yüzde 40’ının da ekonomik şiddete maruz kaldığını belirtti. Şiddete uğrayanların yüzde 92’sinin ise herhangi bir başvuruda bulunmadığını dile getirdi. Kadınların medyada temsil oranlarına da değinen Alankuş, TV tartışma programlarında kadın temsil oranının yüzde 11, erkek temsil oranının ise yüzde 89 olduğunu belirtti. Eylem öznesi olma durumunun ise yüzde 3 oranında kaldığını dile getiren Alankuş, “Kadınlar medyada hiç bir zaman olumlu bir eylemin öznesi olarak, hak kullanıcısı olarak karşımıza çıkmıyorlar. Dövülen, bıçaklanan, şiddete uğrayan kadın olarak karşımıza çıkıyorlar ancak dayaktan kurtulmayı becermiş bir kadın örneği ile karşılaşılmıyor” dedi.
Panelin ardından, “Medyada cinsiyetçi dil”, “Medyada beden”, “Medyada ayrımcılık ve şiddet”, “Medyada etik ve denetim” gibi konularda atölye çalışmaları düzenlendi.
Bugün ise tüm atölye katılımcıları ile birlikte sonuç bildirgesi hazırlanacak. (İzmir/EVRENSEL)   

Ankara Barosu’ndan Ayşe Paşalı davasına müdahale talebi
Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, baro alarak müdahillik talebinde bulundukları Ayşe Paşalı cinayetini, “Bu cinayet, kadını terbiye edilmesi gereken bir ‘şey’ olarak gören zihniyetin ürünüdür” diye değerlendirdi.
Ankara Barosu, kendisine şiddet uyguladığı için ayrıldığı eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Ayşe Paşalı cinayeti davasına müdahillik talebinde bulundu. Baro Başkanı Metin Feyzioğlu, Baro Genel Sekreteri Sema Aksoy ve Avukat Fatma Çakır imzasıyla yapılan başvuruda, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde süren davaya müdahillik talebinde bulundular.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden davanın 2. duruşmasına, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi üyeleri ile katılan Metin Feyzioğlu, baro olarak davayı soruna kadar takip edeceklerini bildirdi. Paşalı’nın defalarca koruma talep etmesine rağmen, hunharca katledildiğini kaydeden Feyzioğlu, Paşalı’nın ailesinin yanında olduklarını dile getirdi.
Feyzioğlu, “Bu cinayet, erkek egemen toplumda, özünde eksik ve kompleksli bir kısım insanların, kadını terbiye edilmesi gereken bir ‘şey’ olarak görmesinin sonucudur” dedi.
Ankara Barosu tarafından görevlendirilen Avukat Elif Kabadayı Tatar, Ayşe Paşalı’nın boşanma davasını açmış, ardından da kendisini tehdit eden ve döven eski eşine karşı yasal müracaatları da gerçekleştirmişti. Avukat Tatar, şu anda Paşalı’nın anne ve babasının vekilliğini de yapıyor. (Ankara/EVRENSEL)