Hükümet de eski program da!

Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda hükümet programını okurken, yeni dönemde milletin TBMM’den en önemli beklentisinin yeni bir anayasa olduğunu belirterek, “Yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtan tam bir toplum sözleşmesi olmasını arzuluyoruz” dedi. Erdoğan’ın Blok vekillerinin olmadığı, CHP’nin yemin etmeme tutumunun devam ettiği koşullarda böyle bir anayasayı nasıl yapacağı merak konusu oldu!

BU MECLİS’LE ANAYASA NASIL YAPILIR?

Hükümet programının 2023 vizyonuyla şekillendirdiklerini  seçim beyannamesinde yer alan hedefleri esas aldığını söyleyen Erdoğan, hükümetleri döneminde AB’ye katılım sürecini kararlılıkla yürüttüklerini belirterek, müzakerelerdeki gerilemeyi ‘bazı AB üyesi ülkelerin objektif kriterlerden uzak siyasi yaklaşımlarına’ bağladı ve AB’ye katılıma ilişkin vaadlerde bulundu. AB’ye üyelik sürecinin de katkıları ile ‘demokratikleşme yönünde alındığını’ öne sürdüğü mesafenin ‘sivil yeni anayasa ile taçlanmış’ olacağını, Türkiye’nin ileri demokrasiye kavuşacağını iddia eden ve “Önümüzdeki dönem anayasa dönemidir” diyen Erdoğan, “Bu dönemde, milletimizin TBMM’den en önemli beklentisi yeni bir anayasa yapılmasıdır. AK Parti olarak yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtan tam bir toplum sözleşmesi olmasını arzuluyoruz. Milletimiz ve meclisimiz bunu yapacak olgunluğa ve birikime sahiptir” şeklinde konuştu. Konuşma boyunca yaşanan kriz nedeniyle Meclis’te bulunmayan ve yemin etmeyen milletvekillerine hiçbir çağrıda bulunmayan, ortada bir kriz yokmuş gibi davranan Başbakan, “TBMM, yeni anayasayı yapacak tam yetkiye, güce ve iradeye sahiptir” dedi.

Yeni anayasanın nasıl olacağına milletin karar vereceğini söyleyen Erdoğan, yeni anayasanın dışlayıcı değil kapsayıcı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici baskıcı değil özgürleştirici bir anayasa olması gerektiğine inandıklarını söyledi. Yeni anayasanın sadece anayasa uzmanları tarafından değil toplumun tüm fertleri tarafından anlaşılabilir kısa, öz, açık ve tutarlı olması gerektiğini söyleyen Erdoğan, yeni anayasa hazırlanırken Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası insan hakları belgelerinin de esas alınması gerektiği düşüncesinde olduklarını söyledi.

KÜRT SORUNUNDA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK!

Kürt sorununa ilişkin yeni hiçbir şey söylemeyen Erdoğan, “Çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi daha köklü bir şekilde yerleştirmek ve kardeşliği yüceltmek için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi. Türkiye’nin çözümü sürekli ertelenen ve ertelendikçe daha da karmaşık hale gelen köklü sorunları ile cesaretle yüzleştiklerini, daha önceleri hayal dahi edilemeyen adımlar attıklarını öne süren Erdoğan, “İktidarlarımız döneminde ret ve inkar politikalarını sona erdirdik; tüm asimilasyon politikalarını tamamen bitirmeye kararlıyız. Hiçbir insanımızın kendisini dışlanmış veya ikinci sınıf hissetmediği, kapsayıcı ve evrensel değerlere dayalı bir vatandaşlık anlayışı içerisinde birliğimizi ve bütünlüğümüzü pekiştiriyoruz. Bütün etnik gruplara, Müslim veya gayrimüslim Sünni veya alevi, başörtülü veya başı açık, yoksul veya zengin, kadın veya erkek, engelli veya engelsiz, şu veya bu siyasi görüşten tüm vatandaşlarımıza aynı nazarla bakıyor, her bir bireyin temel hak ve özgürlüğünü en ileri düzeyde hayata geçireceği bir ortamı hedefliyoruz” dedi. “Kürt meselesinin çözümü için önceki dönemlerimizde ileri adımlar attık. Olağanüstü halin kaldırılmasından, Kürtçe’nin serbestçe kullanımına ve öğrenimine; ekonomik kalkınmadan sosyal ve kültürel alandaki reformalara kadar çok geniş bir alanda tarihi reformlar gerçekleştirdik” diyen Başbakan, “Şiarımız herkes için daha fazla demokrasi, daha fazla hak ve daha fazla özgürlüktür” dedi.

‘GECİKMİŞ ADALET ADALET DEĞİLDİR’

Yargı alanında da çok sayıda reform yaptıklarını söyleyen Erdoğan, Modern adalet sarayları inşa ederek adliyeleri bodrum katlarından kurtardıklarını, yargı reformu stratejisi hazırlayarak ilk defa planlı reform uygulamasına geçtiklerini söyledi. “Bu süreçte hazırlamış olduğumuz yargı reformu stratejisini bütün boyutlarıyla hayata geçireceğiz. Gecikmiş adalet adalet değildir anlayışıyla yargı süreçlerini daha da hızlandıracağız” diyen Erdoğan, “Özgürlük için güvenlik” yaklaşımını temel politika olarak benimseyerek uygulamaya koyduklarını söyledi.

İŞKENCE SIFIRLANMIŞ!

Hergün yaşanan pek çok örnek aksini gösterse de Başbakan AKP’nin ‘işkenceye sıfır tolerans’ ilkesini esas aldığını söyledi ve Türkiye’nin artık işkence ile anılan bir ülke olmaktan çıktığını, işkence ve işkence iddialarının sıfırlandığını öne sürdü.

VAATLER...

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Büyükşehir Belediyeleri konusunda köklü değişikliklerin yapılacağını, nüfusu 750 binden fazla olan illerde büyükşehir belediyesi kurulacağını söyledi. tüm vatandaşlara Elektronik Vatandaşlık Kartı dağıtımı yapacaklarını söyledi, Türkiye ile AB arasındaki refah farkının azaldığını öne sürerek, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesi ve her işsize meslek danışmanı projelerinden söz etti. Ekonomi alanında pembe tablolar çizen ve halkın gelirinin arttığını iddia eden Erdoğan, Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere temel vergi kanunlarının gözden geçirileceğini söyledi. Özellikle patronlara ve sanayicilere bolca vaat sıralayan Erdoğan ayrıca, 2013 yılından itibaren her yıl 400 bin işsizin mesleki eğitim, toplum yararına çalışma ve staj programları gibi aktif piyasa programlarına katılacağını, işsizliği kalıcı şekilde çözeceklerini söyledi. (HABER MERKEZİ)