Soma’yı Hatırlamak: Hakikat, Adalet, Mücadele
Boğaziçi Soma Dayanışması’nın düzenlediği, Soma’yı Hatırlamak: Hakikat, Adalet, Mücadele Sempozyumunda, 301 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayeti birçok yönüyle tartışıldı.
Canan DEDE
İstanbul
Boğaziçi Soma Dayanışması’nın düzenlediği, Soma’yı Hatırlamak: Hakikat, Adalet, Mücadele Sempozyumunda, 301 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayeti birçok yönüyle tartışıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Boğaziçi Üniversitesi Soma Dayanışması Üyesi Zeynel Gül, bilgi üretip, adalet, hafıza ve hakikat mücadelesine katkı sunmanın ötesine geçerek, olası seçenekler üzerine kafa yorulması gerektiği inancında olduklarını söyledi.
Sempozyumda konuşan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra, işçilerin her gün öldüğünü fakat bu ölümlerin toplu olduğu zaman dikkat çektiğini ifade etti. Ekonomide büyümenin hiçbir sorunu çözmediğini söyleyen Buğra, çalışma koşullarının da niteliğinin düştüğünü kaydetti. Soma faciasından sonra Soma’ya yapılan yardımların, facianın doğal afet gibi yansımasına neden olduğunu belirten Buğra, Türkiye’de yardımseverlik seviyesi çok yüksek. Soma’da facia olur olmaz büyük bir yardım kampanyası başladı. STK’lar Soma’ya yardım akıttı. Böyle olunca da olayı inceleme ve hesap sorma süreçleri kötü etkilenmiş oldu. Çünkü zaten devlet Soma’yı doğal afet olarak görürken halkta da böyle bir bilinç oluştu” dedi.
‘ÜLKE BÜYÜYOR, YOKSULLUK ARTIYOR’
Türkiye’deki Büyüme ve Kalkınma Sorunları üzerine konuşan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Fikret Adaman, büyüme ve kalkınma arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Ülkedeki büyümenin çalışma koşullarını ve işsizlik sorununu çözmediğini ifade eden Adaman, maden sektöründe kamu payının azaldığını, özel sektörün ön plana çıktığını bunun da ağır çalışma koşullarına yol açtığını söyledi. Fikret Adaman, “Çalışıyor olmak yeterli değil çalışanlar arasında yoksulluk dediğimiz bir olguyla da karşı karşıyayız. Çalışmak yoksulluğun aşılmasında, belli bir seviyenin üzerine çıkılmasında yeterli olmayabiliyor” dedi.
TUVALET YOK HER YER TUVALET
BOĞAZİÇİ Soma Dayanışmasının faciadan sonra hazırladığı ön raporda, Soma’da hayatını kaybeden madenci yakınlarından anlatımları yer aldı. Türkiye’deki maden ocaklarının durumunu anlatan madenci yakınları, ‘ölümüne üretim’ anlayışının çok ağır çalışma koşullarına sebep olduğunu söyledi. Ölen maden işçisi eşi “Yemek yerken özel bir yer yok bir köşe bulup yersin, Tuvalet mi? Tuvalet yok, her yer tuvalet zaten.” dedi.
KATLİAMIN GELİŞİ AYLAR ÖNCESİNDEN BELLİYDİ
SOMA’dan gelen maden işçilerinin de katıldığı konferansta 3 işçi konuşma yaptı. Soma’da maden işçilerinin çalışma koşulları ve yetkililerin kayıtsızlığından söz eden Ethem Akdoğan, rödovansın bunlara sebep olduğunu söyledi. İşçilerin 8-9 saat çalıştığının doğru olmadığını ifade eden Akdoğan, “Sermayenin gözü şu anda Soma’da. Soma’da sosyal bir tane ortam bulamazsınız. Bunun bir sebebi var. Soma ezilmişliğin ve sömürülmüşlüğün üzerine kuruldu” dedi.
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
