08 Temmuz 2011 09:59

Hatip Dicle kararları AİHM yolunda

YSK tarafından vekilliği düşürülen Hatip Dicle ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin verdiği yetkisizlik kararına hukukçulardan tepki geldi. Dicle’nin avukatları Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bu karar ile birlikte 1994 ve 2011 yıllarında verilen toplam 3 kararı AİHM’e götüreceklerini belirttiler.Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesin

Paylaş

YSK tarafından vekilliği düşürülen Hatip Dicle ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin verdiği yetkisizlik kararına hukukçulardan tepki geldi. Dicle’nin avukatları Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bu karar ile birlikte 1994 ve 2011 yıllarında verilen toplam 3 kararı AİHM’e götüreceklerini belirttiler.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği 1 yıl 8 aylık hapis cezasını Yargıtay 9. Dairesinin onamasının ardından YSK tarafından vekilliği ile ilgili Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru da ‘yetkisizlik’ gerekçisi ile reddedilen Hatip Dicle’nin Avukatı Feride Laçin, YSK’nın Dicle’nin vekilliğini düşürmesi ve Anayasa Mahkemesinin de ‘yetkisizlik’ kararı vermesini sistematik bir kararın parçaları olarak niteledi. Dicle ilgili sürecin 1994 yılında başladığını ve o dönemde de Anayasa Mahkemesinin Dicle’nin vekilliğini düşürerek tutuklanmasına neden olduğunu ifade eden Laçin, “İkincisi ise Hatip Dicle’nin 2007 seçimlerinde milletvekilliği adaylığının veto edilmesidir. Ki o zaman TCK’nın 53. maddesine göre her hangi bir infaz problemi yoktu. Buna rağmen vekilliği veto edilmişti. Yıl 2011 bu kez de milletvekilli seçilip mazbatasını aldıktan sonra YSK tarafından vekilliği düşürüldü. Dicle ile ilgili var olan bu üç husus ile ilgili AİHM’e başvuracağız” şeklinde konuştu.

‘YARGIYI SİYASET ŞEKİLLENDİRİYOR’

Avukat Muharrem Şahin ise Anayasanın 83. maddesi ve devam maddelerine göre Hatip Dicle’nin milletvekili seçildiğine dikkat çekti. Seçilen bir milletvekilinin, vekilliğinin düşürülmesinin tamamen TBMM yetkisinde olduğunu vurgulayan Şahin, “Dicle’nin vekilliğini düşüren her ne kadar YSK ise de yetki TBMM’de olduğu için Anayasa Mahkemesine itiraz başvurusunda bulunabilir” dedi. Anayasa Mahkemesi kararının eksik ve yanlış olduğunu söyleyen Şahin, “Türkiye’de yargı hukukun değil, siyasetin gerektirdiği şekilde kararlar veriyor. Yargı hukukun belirlediği çerçevede değil, siyaset ekseninde kararlar veriyor Hatip Dicle ile ilgili karar da bu doğrultuda” dedi.

‘KARARLAR KÖTÜ NİYETLİ’

Anayasa Mahkemesinin ‘ret’ kararını değerlendiren ve sürecin başından sonuna kadar hukuk dışı olduğunu belirten Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı da YSK’nın yetkisini aşan, ağır bir karar alarak krizi bu boyuta getirdiğini söyledi. Kozağaçlı, “Ben bunların tamamını kötü niyetli tutum olarak algılıyorum. Artık siyasal olarak oluşturulması çözülmesi gereken bir durum sürekli hukuka yönlendirilerek geçiştiriliyor. Artık bu konuda Meclis siyasal iradesini ortaya koymalıdır” dedi.

Hatip Dicle’nin yaşadığı sorunun temel kaynağının 12 Eylül anayasası olduğunu belirten Avukat Eren Keskin ise “Türkiye’de hukuk sistemi bütünü ile Kürt sorunu ile ilgili örgütlemiştir. Derhal yeni bir anayasa hazırlanmalı” dedi.
YSK ve Anayasa Mahkemesi kararlarının hukuka ve Uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu vurgulayan Avukat Meral Danış Beştaş da “Artık yetkili tek yer hükümettir” dedi. ifadesinde bulundu. (DİYARBAKIR)

ÖNCEKİ HABER

KESK'li sendikacılar baskılara boyun eğmeyecek

SONRAKİ HABER

Eronat’a ‘özür dile ve istifa et’ çağrısı