‘Birgün hepimiz göçmen olabiliriz’

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin “Herkes için adalet” ana fikriyle başlattığı, akademi ve sinema dünyasını ortak platformda buluşturmak isteyen ‘Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’ dördüncüsünü düzenleyecek.

Harbiye’deki ICC Istanbul Congress Center’da yapılan bir basın toplantısıyla festivalin içeriğini Festival Başkanı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer açıkladı.

Geçen yıl suça sürüklenen çocukları konu edinen festivalin bu seneki konusunun seçilme nedeni olarak göç ve göçmenler olduğunu ifade etti. Bu konunun seçilme nedeni olarak da göçmenler için de adaletin gerekli olduğunu ifade etti. “Aslında biz bu konuları seçerken yine festivalimizin konuklarıyla birlikte düşünüyoruz. Geçen yıl bu konuyu tercih ederken Türkiye’de ve dünyada göçmenlik ve mültecilik gündemdeydi ama bu kadar gündemde değildi. Fakat son yaşanan olaylarla gerçekten ne büyük bir insanlık trajedisi yaşandığını hep birlikte görüyoruz.” dedi.

SUÇ VE CEZA’DA BU 

Mülteci teknelerinin batması sonucu 250 kişinin yaşamını yitirdiğini ve etkin olarak yardım edilmediği için öldüğünü söyleyen Prof. Dr. Sözüer, “Geçen yıl başka bir ülkeye göç ederken ölenlerin sayısı beş binden fazla. Bunların çoğu Avrupa’ya göç ederken oldu.” dedi. Türkiye’nin durumuna dikkat çeken Sözüer, “Türkiye eleştirilecek çok yanı olan bir ülke, geçmişte de günümüzde de. Ancak bazen bütün dünyaya örnek olabilecek şeyler yaptığını ve son üç yılda 3 milyona yakın sığınmacıyı kabul etti.” diyerek sözlerine devam etti.  Mülteci ve yabancı düşmanlığına prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Sözüer, “Bir gün hepimiz göçmen olabiliriz.” hatırlatmasını yaparak uyardı.

Toplantıya festival çerçevesinde verilecek Altın Terazi Uzun Metrajlı Film Yarışması Jüri Üyesi Yekta Kopan, Yönetmen Levent Erden ve Prof. Dr. Bengi Semerci de katıldı.
Toplantıda konuşan Yekta Kopan, seçilen temanın üzerine eklenecek bir şey olmadığını, bu temaların üzerine herkes için adalet kavramı çerçevesinde sanat aracılığıyla gidebilmenin gurur verici olduğunu, ancak dramatik bir kısmı olduğunu vurgulayarak “Festival her sene kendisine bir tema bulmakta hiç zorlanmayacak.” dedi. Kopan, festivalin kendisine bu kadar kolay tema bulamayacağı yılların olması dileğiyle konuşmasını bitirdi.

Yönetmen Levent Erden hukuk fakültesinin sinemayla alakasının başta olamayacağı görüşü üzerine “Bir hukuk fakültesi film festivali yapıyor denecek bir ülkede yaşıyoruz. Konuların ne kadar içimizde olduğu, ne kadar bize yakın olduğu ortada” diyerek film festivalini, akademinin buna nasıl burnunu sokması gerektiğinin en güzel örneği olduğunu belirtti.

TUNÇ BAŞARAN’A ONUR ÖDÜLÜ

Dünyada bir ilk olarak anılan festival, 6 Kasım’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilecek açılış töreniyle başlayacak. Törende “Akademik Ödül” TÜSİAD Kıdemli Araştırmacısı Prof. Dr. Kemal Kirişçi’ye, ‘Sinema Onur Ödülü’ ise Türk Sineması’nın unutulmazları arasında yerini alan “Uçurtmayı Vurmasınlar” filmi ile usta yönetmen Tunç Başaran’a verilecek.  

Açılış töreninde yönetmenliğini James Gray’ın üstlendiği, Joaquin Phoenix ile Marion Cotillard’ın başrollerini paylaştığı “The Immigrant”ın (Göçmen) Türkiye galası da yapılacak.  Film, 1920’li yıllarda Polonya’dan New York’a göç eden iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor.

Festival kapsamında İstanbul Rex ve Atlas Sinemaları’nda yarışma filmlerinin yanı sıra Türkiye’de ilk kez gösterilecek 30 film de sinemaseverlerle buluşacak. Bu filmlerin bir kısmı festivalin genel teması olan ‘Adalet’i bir kısmı da bu yılın konusu ‘Göç’ olgusunu yansıtıyor.

13 Kasım’a kadar devam edecek festival boyunca tüm paneller Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, İstanbul Üniversitesi Kongre Merkezinde herkese açık ve ücretsiz olacak. (İstanbul/EVRENSEL)