20 Ekim 2014 06:00

Davutoğlu provokasyon çağrısı yapıyor

Eda YILDIRIM
İstanbul


Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, önceki gün “Şehirleri gerçek anlamda koruyacak olan o şehir halkının o şehirlere sahip çıkmasıdır”  şeklindeki konuşması tepki çekti. Başbakan’ın Kobane eylemlerine katılanları vandanlıkla suçladıktan sonra yaptığı çağrının yeni linçlere davetiye çıkaracağı uyarısı yapıldı. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, İstanbul başta olmak üzere pek çok ildeki Kobane eylemine yönelik ırkçı saldırıları hatırlatarak, Davutoğlu’nun yeni provokasyonların çağrısını yaptığını söyledi. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici de Davutoğlu’nun açıklamasının çok tehlikeli olduğunu ifade ederek, “Açıkça ırkçı grupları demokratik hakları için sokağa çıkanların üzerine salıyorlar” diye tepki gösterdi.

Davutoğlu, önceki gün Amasya’da belediye başkanlarıyla bir araya geldi. Burada Kobanê eylemleri ve ‘Güvenlik Paketi’ne ilişkin konuşan Davutoğlu, “Şehirlerimizi koruyacağız, ama bunu koruyacak olan şey polisiye tedbirler ya da devlet gücü değildir. Şehirleri gerçek anlamda koruyacak kolan o şehir halkının o şehirlere sahip çıkmasıdır” dedi.

Kobanê eylemlerine yönelik ırkçı saldırılarla gündeme gelen iki büyük kent olan İstanbul ve Diyarbakır’ın İHD şube başkanları Abdülbaki Boğa ve Raci Bilici, Davutoğlu’nun bu sözlerini Evrensel’e değerlendirdi.

‘SOKAĞA ÇIKANLARI TEHDİT EDİYOR’

Davutoğlu’nun yaptığı çağrının halkı karşı karşıya getireceğini ifade eden İHD İstanbul Şube Başkanı Boğa, “Güvenliği bir taraftan asker ve polise havale etmesi diğer yandan halka havale etmesi lince ve kaosa davetiyedir. Bu politika iç savaşı ve milliyetçiliği körükler” diye devam etti. Davutoğlu’nun Kobanê için sokağa çıkan insanları da bu sözlerle tehdit ettiğini belirten Boğa, “Bu açıklamayı barışçıl gösterilerin içine provokatörlerin sokulması, halkın galeyana getirilmesinde ön ayak olunabileceği yine Kobanê’deki insanlık trajedisine kamuoyunun dikkatinin çekilmesinin devlet eliyle engelleneceğine dair bir tehdit olarak algıladık. Aynı zamanda hükümetin ‘Eğer ki buna rağmen sokağa çıkarsanız gerekirse Sultangazi HDP binasının önünün sarılması örneğinde olduğu yine halkı etrafınızı sarması için göndeririz’ tehdidir” dedi.

‘HÜKÜMET BU KONSEPTTEN VAZGEÇSİN’

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Bilici de, “İnsanların ırkçı ve faşist gruplar tarafından linç edilmesine ve öldürülmesine davetiye çıkarıyorlar. Her toplumsal olayda olayların nedenini iyi okumadan direk olarak halkı eylemlere çağırıyorlar” dedi. Kobanê eylemlerinde güvenlik güçlerinin ırkçı gruplarla işbirliği yaptığını söyleyen Bilici, “Geçmişte de bu yapıldı. Hak ve özgürlükleri kısıtlayacak yasalar çıkartıldı. İnsanlar ‘Caddelerinizi koruyun’ denilerek sokağa çağrıldı.  Bu yaklaşım tehlikelidir ve  bu ülke hiçbir zaman bu politikalardan fayda görmedi” diye konuştu. “Siz PYD ve IŞİD’i bir görüp misliyle cezalandırılacak ve ‘Kobanê düştü düşecek’ derseniz tabi ki sokaklara  muhaliflere karşı ırkçı gruplarla  dolacak” diyen Bilici, hükümetin bu tutumundan vazgeçmesi ve insanların eşit koşullarda birlikte yaşamasının olanaklarının sağlanması gerekti çağrısını yaptı.


MAKUL ŞÜPHENİN KRİTERİ NEDİR?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Davutoğlu’na makul şüphenin kriterlerini ve polisin makul şüpheyi nasıl uygulayacağını sordu.
Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde polise ihtarda bulunmadan ateş etme yetkisi tanıyan ve tutuklamayı kolaylaştıran yeni tasarıyı sordu. Düzenleme hakkında bilgilendirme yapılması gerektiğini belirten Tanrıkulu, Davutoğlu’na şu soruları yöneltti:
* Türkiye’de şüphelilerin tutuklu yargılanması mı esas olacaktır
* Polis memurlarının yetkisini kötüye kullanması sonucu oluşacak mağduriyetlerin tespit edilmesini, cezalandırılmasını kim ya da kimler yapacaktır?
* Hükümeti protesto gösteri ve yürüyüşlerinde, polise silah kullanma yetkisi tanınacak mıdır?
* Valiliklerin, Kaymakamlıkların yetkilerinin genişletilmesinin amacı nedir?
* Polisin gösteriye katılacağı ihtimaline karşı önceden gözaltı yapma yetkisinin barışçıl gösterileri sindirme amaçlı kullanması nasıl önlenecektir?
* Polis önceden gözaltı yapma yetkisini kim ya da kimlere karşı kullanabilecektir? (Ankara/ANKA)

Evrensel'i Takip Et