Sadece beyaz baston yeter mi?
Beş duyu organımızdan belki de en önemlisi gözümüz. Yerimizi, yönümüzü ve bildiklerimizin neredeyse çoğunu gözümüzle görerek öğreniriz, tanımlarız. 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü’nde Beşiktaş Belediyesinin düzenlediği etkinlikle görme engelliler ve şimdiye kadar gördüğünü düşünenler bir araya geldi.
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul
Beş duyu organımızdan belki de en önemlisi gözümüz. Yerimizi, yönümüzü ve bildiklerimizin neredeyse çoğunu gözümüzle görerek öğreniriz, tanımlarız. 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü’nde Beşiktaş Belediyesinin düzenlediği etkinlikle görme engelliler ve şimdiye kadar gördüğünü düşünenler bir araya geldi. Görenle, görmeyen kol kola girdi. Görenin de eline beyaz baston, gözüne de görmemesi için bant çekildi. Ve birlikte sokakta birlikte yürüdüler, sesli anonsu olmayan trafik ışıklarından birlikte geçtiler, engelliler için belirlenmiş kaldırım ve yaya geçidi olmadığı için aynı tedirginlik içinde karanlıkta yürüdüler. Ve işte şimdiye kadar görme engellilerin nasıl bir yaşam sürdüğünü sadece on beş yirmi dakika süren bir deneyimle görenler daha iyi anladı.
İrfan Bulut, 40 yaşında ve görme engelli. Sultanbeyli’de oturan Bulut, Volkan Parlak ile eşleşti. Yürüyüşten önce konuştuğumuz Bulut, “Bizim açımızdan her şey sorunlu. Çünkü yaşamda yaratılan hemen her şey biz bu hayatta hiç yokmuşuz gibi planlanıyor” diyor. Yolların, kaldırımların, otobüslerin, trafik ışıklarının engelliler düşünülmeden yapıldığını ifade eden Bulut, kendilerine en kolay hizmeti ulaştırabilecek olan yerel yönetimlerin engelliler için neredeyse hiçbir şey yapmadığı görüşünde. Sultanbeyli’den Beşiktaş’a tek başına üç otobüs değiştirerek gelen Bulut, artık hisleriyle ve kendi çabalarıyla birçok şeyi yapabildiğini anlatıyor.
‘ÇAKTIRMADAN GÖZLERİMİ İKİ KEZ AÇTIM’
Beşiktaş’ın göbeğinde sesli anonsu olmayan üç trafik lambası geçildikten sonra açıklamanın yapılacağı alanda İrfan Bulut’a kısa bir süreliğine eşlik eden Volkan Parlak’ı buluyorum. Bulut’la yan yana duran Parlak, kendisi için inanılmaz bir tecrübe olduğunu belirterek bu kısacık yürüyüşte bile çaktırmadan iki defa gözünü alttan açarak bakmak zorunda kaldığını itiraf ediyor. Gruptakilerin yönlendirmesi, ışıklarda zabıtaların özel yardımıyla yolları geçtiklerini buna rağmen bu ülkede görmemenin çok zor olduğunu anladığını söyleyen Parlak “Kaldırımlar, demirler, merdivenler hepsi görmeyen için engelmiş, bunu anladım. İki üç defa düşme tehlikesi geçirdim. Kırmızı ışıklarda sesli mesaj yoktu. Yanımda İrfan abi olmasa karşıdan karşıya geçemezdim.”
ENGELSİZ BEŞİKTAŞ İÇİN
Kendisi de görme engelli olan Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın basın danışmanlarından Murat Demirok, yolları yapan mimar, mühendisinden, şehri planlayan yerel yönetimlere kadar birçok kesimin engelinden dolayı engelleri kaldıramadığımızı söylüyor. Türkiye’deki 700 bin görme engellinin çok azının sokağa çıkabildiğini belirten Demirok “Elimizdeki bastonlarımızı dahi reçeteye yazmıyorlar. Sonra yetkililer çıkıp bizim için nutuk çekiyorlar. Beşiktaş Belediyesi olarak bu engelleri en aza indirmek için çalışacağız” dedi. Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar da görme engellilerin durumunu anlamak ve anlatmak için bu etkinliği yaptıklarını ifade ederek “Engelsiz Beşiktaş için yola çıktık. Bu etkinliklerin belli zihniyetleri değiştireceğini düşünüyoruz.”
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
