15 Ekim 2014 14:12

‘Sorun kanunlardan kaynaklanıyor, insanlardan değil’

Altın Portakal ulusal film yarışmasında yarışan ,yönetmen Kutluğ Ataman’ın son filmi olan 'Kuzu' filminin Türkiye Prömiyeri festivalde yapıldı.

Paylaş

Yunus BOZTEPE
Antalya

Altın Portakal ulusal film yarışmasında yarışan ,yönetmen Kutluğ Ataman’ın son filmi olan 'Kuzu' filminin Türkiye Prömiyeri festivalde yapıldı.

Anadolu da oğullarının sünnet düğününü yapmak için uğraş veren bir ailenin hikayesini anlatan film çocuk oyuncuların sergiledikleri performans ile de dikkat çekti. Filmin hemen ardından yapılan soru-cevap kısmına yoğun bir gazeteci ve seyirci katılımı oldu.

FESTİVAL KOMİTESİNİN SANSÜRCÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM

Daha önce çoğu yönetmen ve yapımcının imzaladığı sansür bildirisini neden imzalamadığı sorusuna Ataman, “Türkiye’de 5’inci uzun metrajlı filmim. Bunun yanında İstanbul Bienali’nde olsun değişik sanat projeleri ürettim. Neredeyse bunların hepsinde bir korku, engelleme, sansür diyebileceğim tartışmalar, kavgalar, bunların hepsini yaşadım. Fakat bu son durumda 20 yıldır aktif olarak çalıştığım ortamda festival komitesinde yer alan isimlerin sansürcü olduğunu düşünmüyorum; Hülya Uçansu Türkiye’de filmler seyredemediğimiz zaman yurtdışından riskli filmleri Türkiye’ye getirip riskler almış birisi. Alin Taşçıyan ve Zeynep Atakan’ın Türk sinemasına büyük hizmetleri bulunuyor. Bu kadar çok sansür yaşamış biri olarak bu insanların sansürcü zihniyette olduklarını düşünmüyorum.” dedi.

‘SANSÜRE HERKESTEN FAZLA KARŞIYIM’

Konunun bir vicdan meselesi olduğunu savunan Ataman, “Ama ben Türk sinemasına, kültürümüze ve dolayısıyla demokrasimize hizmet vermiş insanlara parmak sallamak ve onlara sansürcü yaftası aşılamaktan imtina ederim” şeklinde konuştu.

Yönetmen sorunun festivaller yada kişiler olmadığını darbe anayasasının yasalarından kaynakladığını söyledi; Sansürden çok çekmiş bir insanım. Yaratmış olduğum sürüyle eseri Türkiye’de gösteremiyorum. Başıma gelmeyen kalmadı, pornocu bile dediler. Bu şekilde hissettiğim için bu yaklaşım en azından kendi açımdan bana yanlış geldi. Onun için yapmadım. Ama sansüre karşıyım herkesten daha fazla karşıyım. Altın Portakal sonrası sansürün Türkiye genelinde tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Sorunun festivaller, kişiler olduğunu düşünmüyorum. Sorunlar anayasada. Darbe anayasasını değiştirip Türkiye’ye yakışan daha demokratik bir anayasa üzerine hepimizin çalışması gerektiğini düşünüyorum. Sorun kanunlardan kaynaklanıyor, insanlardan değil.