Devlet değil sinemacılar denetler!

Yunus BOZTEPE
Antalya

Reyan Tuvi’nin yönettiği “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek”  Gezi belgeselinin sansürlenmesinin yankıları devam ediyor. 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film bölümünde “Neden Tarkovski Olamıyorum” filmiyle yarışan Yönetmen Murat Düzgünoğlu, film  gösterimi sonrası düzenlenen söyleşide, sansüre karşı bir bildiri okudu.

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde 15 isim, sansüre karşı ortak bildiri yayımladı. Bildiriyi ilk olarak yönetmen Murat Düzgünoğlu okudu. Ortak bildiride imzası olan isimler film gösterimlerinin ardından bildiriyi okuyacak.

Yönetmenler; Murat Düzgünoğlu, Çiğdem Vitrinel, Onur Ünlü, Derviş Zaim, Yamaç Okur, Marsel Kalvo, Melisa Önel, Aysim Türkmen, Erol Mintaş,  Funda Alp, İsmail İçen,  Kaan Müjdeci, Ömer Uğur,  Osman Özcan, Aslı Erdem, Ayhan Sonyürek’in imzasının olduğu bildiride bir sanat eserinin festivale katılımın da devlet tarafından değil sinema profesyonelleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği hatırlatıldı.

SANAT ESERİNE MÜDAHALE

Bildiride şu ifadelere yer veriliyor: “Sansür, sinemanın iki cephesini mağdur eder. Bu cephenin biri, sinemacılardır. Diğeri de yaptığımız tartışmalarda zaman zaman unuttuğumuz seyirci... Sinemacılar filmlerinin suç ceza esasına göre işleyen bir mecra tarafından kesilip biçilmeden gösterilmesini, seyirci de bu filmleri eksiksiz izlemeyi hak eder. Fakat neredeyse asırlardır iktidarlar sanat eserine müdahale, sanatçılar da bununla mücadele ederler. Bir sanat eseri, ceza kanunlarına göre değerlendirilemez. Bir sanat eseri bir festivale katılırken devlet tarafından değil sinema profesyonelleri tarafından değerlendirilir. Oysa bugün sadece festivallerde değil farklı aşamalarda yapılan müdahaleler sanatçının ifade özgürlüğünü engellemektedir. Sinema sınıflandırma kanunu, bakanlıkla temas ve destek alma sürecinin kendisi, belgesellerin dahi eser işletme belgesi alma zorunluluğu sansürün tespit edilmesi daha güç olan yüzünü ortaya koymaktadır.”

FON OLUŞTURULUYOR

Ortak bildiride ayrıca, sansür ile ilgili sanatsan çalışmalara destek olmak ve bir sinema merkezi kurma çalışmalarını başlatmak için bir fon oluşturulacağıda belirtildi.

FESTİVALE İLGİ YOK

Altın Portakal Film Festivali’nde sansür tartışmaları izleyicinin festivale olan ilgisini de azalttı. Oyuncular ve festival izleyicileriyle hem sansürü hem de festivali konuştuk. Konuştuğumuz isimler farklı görüşler yansıttı. Ancak ortak fikir festivale ilginin az olduğu.
Oyuncu Ali Tutal: Sansür kesinlikle yok. Sadece belgesel jürisi içinde bir tartışma oldu. Kızınca da Menderes bey bu yarışmayı kaldırdı. Sekter olmaya gerek yok. Sanatta küskünlük olmaz.
Oyuncu Taner Barlas: “Sansür festivale bir anlamda gölge düşürdü ama sinema festivalinin devam etmesini olumlu karşılıyorum.Boykot etmek pek bir şey ifade etmiyor. Sadece yeni yönetmenleri ve seyirciyi cezalandırmak olur. Festival bu sene şenlik havasında değil, her sene daha senlikli daha heyecanlı olurdu.bu sene izlediğim kadarıyla, kokladığım kadarıyla o heyecanı göremedim”
Festival seyircilerinden İlker Düzen “Bu sadece Altın Portakal’da ya da belgesel alanında yasadığımız bir sıkıntı değil Türkiye de sanat zor bir süreçten geçiyor. Bir kafese kapatılma durumu var. Yaşasın özgür sanat ve sadece sanata tutkun sanatçı.
Sinema bölümü öğrencisi Ceyhun Özkuş: Bu ilk değil ben son da olabileceğinin düşünmüyorum.Ülkemizde her alanda bir sansür var. Bu yüzden bizim festivalimizi kimse umursamıyor. Bu yüzden Avrupa festivallerine katılan filmler bizim festivalimizi tercih etmiyor.