03 Ekim 2014 06:00

Çocuğumun ölmesi mi gerekiyor?

Eğitim yuvalarında her geçen gün, düşünmemeyi öğreten sistemin, içlerine militarizm tohumları ekip ürettiği faşistlerin varlığına şahit olmak. O şahitlerden biriydi Metehan Tuna Göre.

Çocuğumun ölmesi mi gerekiyor?
Paylaş

Esra ÇAYIRCI/TRABZON

Adaletin, anlamını yitirdiği bir ülkeye uyanmak her sabah.
Her köşe başında, fikirleri yüzünden ölen çocuklara rastlamak…
Karartılan hayatlarla aydınlık yarınlara hizmet eden üniversite koridorlarında dolaşmak.
Eğitim yuvalarında her geçen gün, düşünmemeyi öğreten sistemin, içlerine militarizm tohumları ekip ürettiği faşistlerin varlığına şahit olmak.
O şahitlerden biriydi Metehan Tuna Göre.
Özgür bir üniversite için, parasız eğitim hakkı için en çok da adalet için mücadele ederken saldırıya uğradı 21 Eylül akşamı.
Karadeniz Teknik Üniversitesinin ortasında ‘Öğrenci Derneği’ adı altında toplanıp, kendilerini ülkücü olarak tanımlayan faşist bir grubun üyeleriydi Metehan’a adaletsizce saldıran.
Devlet yurdunda, tekbir sesleri ile ‘vatan bölünmez’ naraları atıp, kendilerine ‘reis’ denmesini emreden yobazlardı bunlar.
Abilerinden ezberledikleri kurallarla reis olduklarını, giydikleri takım elbise ile adam olduklarını, tekbir sesleri ile Müslüman olduklarını , Metehan’a saldırarak ülkeyi kurtardıklarını ‘düşünen’ kişilerdi ve hepimize bir kez daha ‘cehaletin insan halini’ gösterenlerden oldular.
Daha önce benzer olaylar yüzünden defalarca şikayet edilen, üyeleri hakkında suç duyurusu yapılan bu derneğin, hukuki varlığını tanıyıp onları kampüsün ortasına yerleştiren yönetime olmalı en büyük isyan.
Metehan’ı hastanede beşinci gününde ziyaret edip, ‘Dün akşam öğrendik’ açıklaması yapan dekanın içinde bulunduğu bir yönetimden bahsediyorum. Mete’yi komaya sokan faşistin savunmasında söylediği ‘Bana uzun uzun baktı o yüzden oldu’ ifadesi kadar aciz bir yönetimden.
Kampusun ortasında, öğrencilerin can güvenliğini tehdit eden bu dernek olaydan bir hafta geçmesine rağmen yine ayakta! Vicdanlar susmuş, ‘cezası kesildi’ deniyor hâlâ.
‘Yetkililerin, rektörlüğün uyanması için çocuğumun  ölmesi mi, gerekiyor’ diye soruyor anne Aliye Göre; gözünden sakındığı oğluna saldıran iki faşistin serbest bırakıldığını duyunca.
“Adalet bu mu” diye haykırıyor baba; “Can güvenliğim yok, beni hastaneye götürün” diyen oğluna “Kendin git” cevabını veren polise!
Uyan Mete diye bağırıyoruz şimdi biz yoldaşları olarak. Her şeye rağmen umut besleyecek insanlar gerek yarınlara.
Küçük bıçak darbelerinin, büyük fikirleri öldüremeyeceğini  bir kez daha göstermek için…
Yüreğin kadar adil, gülüşün kadar temiz bir ülkenin varlığına, bir gün mutlaka demek için uyan!

ÖNCEKİ HABER

AKP bölüyor işçi birleşiyor

SONRAKİ HABER

Bekir Şimşek, Süleyman Acar ve ‘sessiz imha’...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...