Üniersiteler 'ulaşılamaz' durumda

Mutlu Coşar
Hacettepe Üniversitesi
Ankara

25 Eylül Perşembe günü Hacettepe Öğrenci Temsilcileri Konseyi’nin (ÖTK) yaptığı çağrı ile ulaşım konulu bir forum gerçekleştirildi. Foruma çok sayıda öğrenciyle beraber akademisyenler ve rektör de katıldı. Öğrenci temsilcisi, ulaşımda yaşanan sorun çerçevesinde birçok kez büyükşehir belediyesiyle görüştüklerini, kaçamak cevaplar aldıklarını, belediyenin verdiği sözleri tutmadıklarını söyledi. Beytepe’de ulaşım kangren hale gelmiş durumda, daha okulun ilk gününden ringler arıza vermiş, birçok öğrenci yolu kapatarak yürüyüşe geçmişti.

Beytepe’de ulaşım sıkıntısıyla beraber gerilen ortamın ara sıra eylemliklere dönüşeceği şimdiden belli oluyor. Forumda ulaşım hakkının tekrar sağlanması için birbirinden farklı birçok eylem önerisi yapıldı. Forumda kimi öğrenciler okulun tüm bileşenlerinin geniş katılım sağladığı bir şeyler yapma fikrini savundular. “Tavla toplululuğu dahi olsa buraya gelmeli.” diyerek sorunun kapsayıcılığı hakkındaki çizgiyi çizdiler. Elbette ki haklılar. Üniversitenin toplulukları, öğretmenleri, işçileri, gençlik grupları ve hatta aynı konudan muzdarip olan ODTÜ gibi geçmişte birlikte mücadeleye imza atmış üniversiteler olarak tekrar bir araya gelmeli ve ulaşım hakkımızı gasp edenlere karşı mücadele etmeliyiz. Bizler biliyoruz ki zafer birleşik mücadeleden geçmektedir. Ulaşım hakkı için mücadele eden cepheyi ne kadar genişletirsek zafer o kadar mutlaktır. Bu konuda okulumuzun ilerici öğretmenleri bizlere destek olacaklarını da açıkladılar. Hatta, “Eğitim-Sen olarak sizinle beraberiz, dersleri boykot edelim.” önerisini de birinci elden onlar önerdiler.

230’U GERİ GETİR YOKSA...

Forumdaki tartışmaların sonucu olarak ulaşımda yaşadığımız sıkıntının hükümetin ve onun belediyelerinin yönetim politikalarının sonucu olduğu, halk için değil rant için hizmet verdikleri konusunda bir mutabakat söz konusu. ÖTK sorunun bundan kaynaklandığını söylüyor ve rektörlüğe; “Semt servislerini geri getir ve ücretsiz olarak hizmete sun.” çağrısında bulunuyor.
Önümüzdeki dönem ne mi yapacağız? Kararlarımızın takipçisi olacağız. Bu kararlar:

- Üniversiteye ulaşımda yaşadığımız sorunu ODTÜ de yaşıyor. ODTÜ ÖTK’sına çağrı yapacağız ve birlikte hareket etmek için olanaklar hazırlayacağız.
- Üniversitenin diğer bileşenlerine geniş bir çağrı yapacağız ve forumları sorun çözülene kadar daimi kılacağız
- İçerisinde hocalarımızın bulunduğu Eğitim-Sen ile birlikte hareket edip dersleri boykot edeceğiz.
- Forumda oluşan komite, forumda alınan kararların takipçisi olacak, pratik işleri çözecek.

Bir parkın yıkılmak istenmesine karşı başlattığımız ve bütün Türkiye sorunlarını masaya yatırdığımız günleri hatırlayınca; “230’u geri getir, yoksa biz bizden habersiz alınan kararlara çok sinirleniyoruz, maazallah otobüs seferleri için başlattığımız eylemleri bütün pisliklerinizi tekrar masaya yatırmaya vardırırsak bu sefer kaldıramazsınız.” diyesi geliyor
insanın.

 REKTÖRÜN SAMİMİYETİNİ ÖLÇECEĞİZ

Okulun tabi bir rektörü var. Foruma o da katıldı. Her fırsatta bizim yanımızda olduğunu söylüyor. Forumda da tekrarladı. Ama ne hikmetse bu sorunun yaşanacağından haberdar olan rektörlük gerekli önlemleri almamış. Bunun yanında; “Bilkent arazisini satmaya karşısınız, bak satsak orayı size neler alıcam.” diyor. Ölümü gösterip sıtmaya razı etme peşinde. -Tabi biz bu laflara da inanmayız Murat Tuncer-  Forumda Hacettepe ÖTK’sının ODTÜ ÖTK’sına yapacağı çağrıyı destekleyeceğini ve kendisinin de ODTÜ rektörlüğüne mücadele çağrısı yapacağının sözünü verdi rektör. Önümüzdeki süreçte özellikle forumda aldığımız dava açma kararının arkasında duracak mı, bu konuda ne yapacak göreceğiz. Hoş, bir şey beklediğimizden değil, ne kadar samimi onu göreceğiz. Yoksa kafa aynı kafa Gökçek’ten farkı yok Bilkent arazisini satalım yurt yapalım, yurtları öğrencilere kiralayalım, yemeğe zam yapalım, kent servislerini ücretli hale getirelim, bu konularla ilgili okulda söz söyleyen öğrenci guruplarını fişleyelim ve daha bir sürü şey.