‘Sen Kürt değilsin, senin burada ne işin var?’
Barbar IŞİD’e her daim açık olan sınırlar, hem savaş mağduru kadınlara-çocuklara hem de direnen Kürt halkına kapalıydı. Hürriyet’in ‘yıkıp geçtiler’; Evrensel’in ‘sınırsız dayanışma’ manşetiyle verdiği sınırı geçip Kobanê’de destek yürüyüşü yapanlardan biri de bendim.
Ümit KARTAL
Barbar IŞİD'e her daim açık olan sınırlar, hem savaş mağduru kadınlara-çocuklara hem de direnen Kürt halkına kapalıydı. Hürriyet'in 'yıkıp geçtiler'; Evrensel'in 'sınırsız dayanışma' manşetiyle verdiği sınırı geçip Kobanê'de destek yürüyüşü yapanlardan biri de bendim. Bu yazıyı okuyorsanız, zaten size Kobanê direnişinin neden önemli olduğunu anlatmama gerek yok diye düşünüyorum. Ama anlatabilsem, sınırı geçtiğimizde bizi karşılayan halkın gözlerindeki ışıltıyı anlatmak isterim. Kaygılı ama cesur, öfkeli ama gururlu ve umutlu...
Anlatamamak benden kaynaklanıyor olabilir ama anlamak, hissetmek sizin elinizde...
Kucağında 1-2 yaşındaki bebeği, elinde silahla sokağında nöbet tutan kadınlardan bahsediyorum; savaşın ortasında doğan bebekler ve kumdan sakalları sertleşmiş, bastonlu-silahlı yaşlılardan...
Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki, hem savaşa bu kadar yakın olmak ürperticiydi hem de onuru için ölümüne direnen bir halka hiç olmazsa moral vermek üzere orada olmak gurur vericiydi. Bunu unutamayacağıma eminim.
Kobanê'den tekrar Türkiye sınırına döndüğümüzde, mayınların arasındaki savaş karşıtı vatandaşlarına, mayınlara bassınlar diye gaz bombaları atan askerin, bir halk tarafından neden 'sevilmediğini' yeniden anladım. Ölelim diye, madem IŞİD'e ve savaşa karşıyız, ölelim diye...
Sınır kapısından yeniden Türkiye'ye girerken bir çok arkadaşımız küfür ve kötü muameleye maruz kaldı. Bana 'o derece kötü' davranmadılar. Ancak Artvinli bir askerin kimliğime baktıktan sonra ‘hemşerim sen Kürt değilsin, senin ne işin var burada?’ sözünü de unutmayacağım. Ben o sözü, sünni kökenli olarak Madımak önüne gidenler gibi çok sık duyanlardanım. Tıpkı, öğrenci olduğu halde Soma-Torunlar Center eylemlerine katılanlar gibi...
’ Kobanê kurtulur mu?’ diye soruyor döndüğümüzde arkadaşlar. O direnişi gördükten sonra, ben kurtulacağına inanıyorum. Ancak, bir bütün olarak halkların, insanlığın kurtuluşu için, Artvinli askerin bana sorduğu soru gibi soruların daha fazla kişiye sorulması şart diye düşünüyorum.
Kuşkusuz, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, kadın-erkek; milyonlar halinde Kobanê'ye gitmemiz mümkün görünmüyor. Ama topyekün bu barbarlığa karşı bulunduğumuz her yerde direnebiliriz.
Anlamalı, hissetmeli, anlatmalı ve direnmeliyiz.
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
