26 Eylül 2014 06:00

‘Altın’ı kazıyınca ayrılık çıkıyor!

Efemçukuru altın madeninde geçtiğimiz günlerde yapılan bilirkişi keşfinde yaşananlar altın işletmeciliğinin sadece doğayı değil toplumsal ve sosyal yapıyı da nasıl bozduğuna iyi bir örnek oldu. Bilim insanlarının uyarıları, İZSU’nun yaptığı son su analizleri ile bir anlamda doğrulandı.

‘Altın’ı kazıyınca ayrılık çıkıyor!
Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Geçtiğimiz günlerde Efemçukuru Altın madeni'ne yapılan bilirkişi keşfinde yaşananlar altın işletmeciliğinin sadece doğayı değil toplumsal ve sosyal yapıyı da nasıl bozduğuna iyi bir örnek oldu. Bilim insanlarının yıllardır uyarısını yaptığı "burada yapılacak bir altın işletmeciliği doğada milyonlarca yıldır bileşik halde, zararsız bir şekilde bulunan ağır metalleri bileşiklerinden ayrıştıracak, uyuyan canavarı harekete geçirecek" sözleri, İZSU'nun yaptığı son su analizleri ile bir anlamda doğrulandı. Efemçukuru altın madeni bilirkişi keşfi ise ayrışanın sadece doğada bileşik halde bulunan ağır metaller olmadığını, yüzlerce yıldır bir arada yaşayan köylüleri de birbirine farklılaştığı, ayrıştığını gösterdi. 

SULARDA AĞIR METAL KİRLİLİĞİ

İZSU'nun geçtiğimiz Ağustos ayında Efemçukuru Köyünde yaptığı su analizleri bilirkişi keşfi sırasında keşif heyetine sunuldu. Bu su analizlerinde göze çarpan nokta sulardaki arsenik, demir ve mangan oranlarının izin verilen limitlerden fazla çıkması oldu. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) içme sularında litrede 10 mikrograma (mg/l) kadar 'zararsız' bulduğu arsenik oranı köy kahvesinden alınan su numunesinde 13,687 çıkmıştı. Demir ve mangandaki durum ise çok daha vahim; 200 mg/l ye izin verilen miktar demir oranı 3360, 494 mg/l, 50 mg/l standart değere sahip olan mangan ise 145,979 mg/lt ölçülmüş. İZSU yüksek çıkan bu parametrelerin karşısına "aykırıdır" yazmış. Efemçukuru köyüne içme suyu sağlayan kuyunun pompa çıkışından alınan su numunesinde de bu üç ağır metal limitlerin üstünde çıkmıştı. Arsenik 12.327, demir 1006,748 mg/l ve mangan 151,000 mg/l. Köyün içme suyunda ölçülen ağır metallerdeki bu oranlar altın madeninin etkisi nedeniyle olabilir mi? 

BİLİM UYARMIŞTI

İzmir'e içme suyu sağlayan Tahtalı barajının koruma havzasına komşu, yapımı planlanan Çamlı barajının mutlak koruma havzası içindeki yöredeki suları yıllardır izleyen, bölgede yapılaşmaya ve tarımsal, kimyasal kirliliğe izin vermeyen İZSU'nun önceki ölçümlerinde böylesi bir ağır metal kirliliği ölçülmemiş. İZSU'nun internet sitesinde, Efemçukuru "Cengizin kahvesi"nden 30.06.2011, 13.03.2012 ve 02.04.2013 tarihlerinde aldığı su örneklerinde arsenik, demir ve mangan oranları T.E (Tespit edilemedi) notu ile verilmiş.  O halde, bu ağır metal kirliliğinin altın madeninin çalışması sonrası meydana gelmiş olma olasılığının yüksek. Daha maden üretime başlamadan bilim insanlarının yaptığı uyarının, madenin çalıştığı yaklaşık 3 yılda gerçeğe dönüştüğü son İZSU raporlarıyla ortaya konmuş durumda. Madenin kullandığı kimyasalların derelere karışması nedeniyle Kavacık Köyünde küçük-büyükbaş hayvanlar ve deredeki balıkların öldüğü de geçtiğimiz aylarda gazetelere yansımıştı.

ALTIN NELERİ AYRIŞTIRMADI Kİ!

Geçtiğimiz günlerde yapılan bilirkişi keşfi olayın bir başka boyutunu gözler önüne serdi. Altın madeni sadece ağır metalleri değil yöre halkını da ayrıştırmıştı! Hayvan ölümleri nedeniyle madenin önünde, köylerinde eylem yapan, ürettikleri üzümlerin alıcı bulmadığını bunun da madenden kaynaklandığını söyleyen Kavacık köyünden küçük bir grup altın madeniyle ekonomik ilişki içerisine girmiş durumda. Kavacık köyünden kişilerin kurduğu Kızıldağlılar şirketi taşeron olarak madenin taşıma işlerini yapmaya başlamış. Bu şirket çalışanları bilirkişi keşfine gitmek isteyen Güzelbahçeli EGEÇEP ve Gülder üyesi yaşam savunucularının önünü araçlarla keserek, keşfe katılmalarına engel olmaya çalıştı. Belli oranda başardılar da. Yol kesme olayının ardından çağrılan jandarmaya rağmen saatlerce araçların geçişine engel olan bu gruba karşı aynı köyden başka bir grup da tepki gösterdi. Aynı köyden köylüleri karşı karşıya getiren altın madeniydi. Madende çalışanlar, büyük olasılık altın madeninin telkin ve yönlendirmesiyle eşlerini de yanlarına alıp, "bizim ekmeğimizle oynamayın" diye EGEÇEP'lileri engellemeye çalışırken, aynı köyden köylüler, maden yüzünden yaşadıkları sıkıntıları belirterek bu kişilere tepki gösterdi. Olayların ardından tutulan jandarma tutanağında kesici aletlerden bahsediliyor. İki grup arasında olayların büyüme olasılığı da vardı yani. 

EFEMÇUKURU NERDEN NEREYE?

Yine madenin önünde Kavacık Köylüleri ve Efemçukuru köyünden olan maden çalışanları arasındaki tartışmalar da madenin yörede yarattığı ayrışmayı ortaya koyuyordu. Yıllarca altın madenine direnen, madenin gönderdiği mektupları Cumhuriyet Meydanında yakan, birçok eylem ve etkinlik gerçekleştiren Efemçukuru köylülerinin direnişi, özellikle Bakanlar Kurulu'nun acele kamulaştırma ile arazilerini madene satmayan köylülerin elindeki toprakları madene vermek için kamulaştırma kararı sonrası sönümlendi. Şimdi içme suları ağır metallerle kirlenmiş olan köylülerin çoğu, ekonomik olarak bağımlı hale geldikleri altın madenini savunuyorlar. İzmir'in içme suyunu kirleten madene karşı çıkan İzmir'li yaşam savunucularına kahvehane de çay vermeyecek kadar yabancılaştılar mücadeleye. Efemçukurlular civar köylerdeki komşularına da yabancılaştılar artık. Altın madeni hem ağır metalleri, hem köylüleri ayrıştırdı. 

ÖNCEKİ HABER

İşçi-esnaf birlikte mücadele etmeli

SONRAKİ HABER

Obama 6 yılda 7 ülkeyi bombaladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...