26 Eylül 2014 06:00

Seyirci başrolde

İstanbul Modern’de açılan “Yüzyıllık Aşk” sergisi, Türkiye sinema ve izleyici ilişkisine odaklanan ilk sergi olma özelliğine sahip. Türkiye sinemasının 100. yıl dönümünü selamlayan serginin, Sinema Direktörü Müge Turan ve Araştırmacı-Yazar Gökhan Akçura küratörlüğünü yapıyor.

Seyirci başrolde
Paylaş

Sevda AYDIN
İstanbul


İstanbul Modern’de açılan “Yüzyıllık Aşk” sergisi, Türkiye sinema ve izleyici ilişkisine odaklanan ilk sergi olma özelliğine sahip.

Türkiye sinemasının 100. yıl dönümünü selamlayan serginin, Sinema Direktörü Müge Turan ve Araştırmacı-Yazar Gökhan Akçura küratörlüğünü yapıyor. “Yüzyıllık Aşk: Türkiye’de Sinema ve Seyirci İlişkisi” isimli sergi bu alanda yapılmış 2 yıllık bir çalışmanın ürünü.

Sergide yer alan çalışmalar aynı zamanda Yeşilçam’ın içinden gelen pek çok ayrıntıyla nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor ziyaretçileri.

SİNEMA FENERLERİ BÜYÜLÜ BİR ÇAĞRIDIR

Sergi sinemanın fenerleriyle karşılıyor sizi. Sinema fenerlerinin aydınlattığı “Yüzyıllık Aşk” tabelasının altından geçerek, tıpkı bir sinema salonuna girer gibi fuayeyi simgeleyen bilet, afiş vb. çalışmalarla karşılaşıyorsunuz. Ardından “Kırık Plak”, “Ayşecik” ve “Gurbet” filmlerinin galalarında çekilmiş fotoğrafları takip ediyoruz.

ALO ÜNLÜ

Seyircinin başrolde olduğu sergi bu konuyla ilgili ilginç anekdotları yerleştirmiş duvarlarına. Örneğin ‘Alo Ünlü’ fotoğrafları. Bir zamanlar radyo kanalları aracılığıyla hayranlarıyla telefon konuşmaları yapan aktör ve aktrisleri izliyorsunuz. Her biri birer dakika süren konuşmalar gün boyu sanatçılara sorulan ilginç sorularla geçiyormuş. Cüneyt Arkın’ı bu sorular yormuş ki konuşmasını anlatan balonda “İki film çekseydim bu kadar yorulmazdım” diyor.

SES, HAYAT, PERDE VE HOLİVUT...

Koridor, zamanın sinema dergilerine götürüyor bizi. Ses, Hayat, Perde ve Holivut gibi dergilerin kapaklarını süsleyen kadın sinemacıların fotoğrafları sıralanıyor gözünüzün önünde. Gökhan Akçura, eski sinema dergilerinin özgün nüshalarını da kapsayan sergi üzerine yaptığı konuşmada, özellikle sinema salonlarının sık olduğu Beyoğlu’daki film izleyicilerinin, o dönem nüfusu da oldukça görünür düzeyde bulunan Müslüman olmayan azınlık mensupları ile levantenlerden oluştuğuna ve bugüne kadar bu tür projelerde seyirci ve sinema ilişkisine hiç değinilmemiş olduğuna dikkat çekti. Sergiye gidecek olanlar bu dergileri orada okuma şansına da sahipler.

FANATİK SEYİRCİLERDEN HATIRALAR

“Yüzyıllık Aşk”, Türkiye sinemasının, seyirciyle arasındaki, zaman zaman fanatizm boyutuna ulaşan kuvvetli bağı gözler önüne seriyor. Pınar çekirge fanatik derecede Filiz Akın hayranı. Onun fotoğraflarından oluşturduğu objeleri sergiye emanet etmiş. Emanet edilen diğer objeler arasında en çok Türkan Şoray ve Yılmaz Güney’in çeşitli resim vb. nesneler yer alıyor. İstanbul Modern Sinema Direktörü Müge Turan ise sergi bünyesinde özel fotoğraf koleksiyonlarından, imzalı sinema yıldızı fotoğraflarına ve hatıra defterlerine kadar birçok unsuru izleyiciyle paylaştıklarının altını çizdi. İstanbul’la ilgili filmlerin ayrı bir başlık altında İM’deki salonda izlenebileceği sergi ayrıca, Türk sinemasından 50 ayrı filmden derlenmiş ve içinde ‘sinema sahnelerinin’ bulunduğu büyük bir ‘kolaj-film’le de göz dolduruyor.

Adına özel bir İnternet sitesi de hazırlanan ve bir grup yönetmeninden 5 filmlik özel bir kısa film programının da olacağı sergi, taş plaklarda kalmış film müziklerinden, filmlerin afişlerine ve Türkiye sineması tarihinden önemli başlıklara kadar pek çok açıklamalı not da yine ziyaretçileri bu nostaljik yolculuğun sürprizleri arasında.

4 Ocak’a kadar sürecek olan sergiye, sinema yazarlarının, sinema ve seyirci ilişkisini ele alan yazılarının yanı sıra görsel arşiv malzemesinin sunulduğu kapsamlı bir katalog da eşlik ediyor.

ÖNCEKİ HABER

Türkiye’nin kalbi hasta

SONRAKİ HABER

Cam işçisi bir dahaki TİS’e kadar bekleyecek mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...