Ortadoğu’nun geleceğini halkların mücadelesi belirleyecek

12 Eylül darbesinin yıl dönümü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen “Savaşa ve katliamlara karşı halkların dayanışmasını büyütelim” paneline Emek Partisi MYK üyesi Nuray Sancar ve gazetemiz yazarı Fehim Işık konuşmacı olarak katıldı. Dün Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşen panele, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da takip etti. Panelde Ortadoğu’da son dönem yaşanan gelişmeler ve sürecin nereye gittiği değerlendirilerek, Ortadoğu halklarını tehdit eden IŞİD’e karşı bölge halklarının mücadelesi tartışıldı.

Sancar, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ile birlikte oluşan açık pazarların yeniden paylaşımı için 1990 sonrası Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile birlikte bölgenin yeniden paylaşımı için sürecin hazırlandığını kaydetti. ABD ve emperyalistlerle birlikte Türkiye’nin de Esad rejiminin düşürülmesi için radikal İslamcı ve gerici hareketlere para, silah, lojistik destek sunduğunu söyleyen Sancar, bölgedeki güçlerin bir süre sonra denetim dışına çıktığını belirtti. Türkiye’nin kendisine verilen model ülke pozisyonundan aldığı güçle çeteleri desteklemeye devam ettiğini ifade eden Sancar, bugün BOP’ta öngörülen mezhep çatışmalarının yaşandığını kaydetti. Sancar, geçmişte ne ekildiyse bugün onun biçildiğini söyledi.
Sancar, bu süreçte tek olumlu gelişmenin Rojava devriminin gerçekleşmesi olduğunu söyleyerek yıllardır, kimliksiz yaşatılan ve varlığı tanınmayan Suriyeli Kürtlerin verdikleri özgürlük mücadelesine dikkat çekti. Rojava halkının ciddi bir saldırı altında olduğunu belirten Sancar, Kürtlerin kendi imkanlarıyla ürettikleri silahlarla IŞİD’le savaştıklarını, Ezidiler ve bölge halklarına da IŞİD katliamlarına karşı yardım ettiklerini söyledi.

'IRAK İÇİN BİLE BÖYLE KOALİSYON KURULMAMIŞTI'

IŞİD'in elindeki 49 Türkiyeli rehinenin serbest bırakılmasına ilişkin de konuşan Sancar, IŞİD’e yakın kaynakların “MİT ile Bakanlıklarımız arasında gerçekleşen görüşmeler sonrası bırakıldılar” ifadelerine dikkat çekti. IŞİD’e karşı emperyalistlerce 40’a yakın ülkenin içinde yer aldığı bir koalisyon oluşturulduğunu ifade eden Sancar, Irak savaşı öncesi bile böyle bir cephenin oluşturulmadığını vurguladı. Koalisyonun emperyalistlerin bölgeyi paylaşmaktan vazgeçmediklerinin bir göstergesi olduğunu belirten Sancar, bunun yeni IŞİD’ler yaratmak üzere bölgeyi yeniden dizayn etme çabası olduğunu ifade etti. IŞİD’e karşı gerçek mücadelenin ABD ve emperyalistlerle değil halkların sürece katılmasıyla mümkün olacağını dile getiren Sancar, “Bütün emperyalistler bölgeden çekilmedikçe IŞİD’i yaratan zemin ortadan kalkmayacaktır” dedi.

TÜRKİYE TRENLE IŞİD'LİLERİ Mİ GÖNDERDİ?

Fehim Işık da 46 rehinenin bırakılmasına ilişkin olarak geçtiğimiz günlerde Suriye sınırında yaşanan bir gelişmeye dikkat çekti. Işık, Türkiye’de kullanılmayan bir tren hattı üzerinde Akçakale’den yola çıkan bir trenin Rojava’da istasyonun olmadığı bir köyde bozulduğunu ve aynı anda köyün elektriğinin kesildiğine dikkat çekti. Işık, Rojava'dan verilen bilgiye göre bu bölgeye IŞİD militanları ve silahlarla yüze yakın aracın gönderildiğini belirtti. Aynı zamanda IŞİD’in rehineleri serbest bıraktığını kaydeden Işık, iki olay arasında bağlantı kurmamanın imkansız olduğunu söyledi. Önümüzdeki günlerde bu bölgede yeni bir katliam olmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Işık, Türkiye’nin rehineler için Kürtlerin kanını sunduysa bunun hesabının verilmesi gerektiğini söyledi.

‘TÜRKİYE KÜRTLERİ KABUL ETMEK ZORUNDA'

Türkiye’deki çözüm sürecinin Suriye’deki süreçten kopuk olmadığını kaydeden Işık, Suriye’de gelişen tablonun Türkiye’yi ürküttüğünü söyledi. Rojavalıların bölgedeki dengeleri değiştirdiğini söyleyen Işık, Türkiye’nin ilerleyen süreçte koalisyonun içinde yer alacağını ve Kürtleri aktör olarak kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.
Ortadoğu’nun savaş koşullarının kolaylıkla IŞİD’e silah olanağı sağladığını belirten Işık, Türkiye’nin, güneyindeki Kürtlerle olmaktansa IŞİD’in dostluğunu daha sağlıklı bulduğunu ve IŞİD’e destek verdiğini söyledi. YPG ve YPJ dışında IŞİD’e karşı ciddi bir direnişin olmadığını kaydeden Işık, bölgede korkunç bir manzaranın yaşandığını ve herkese büyük görevler düştüğünü vurguladı. (Ankara/EVRENSEL)