20 Eylül 2014 06:00

Hem kendini hem yaşamı savunacak

Koza altın madeni çalışanlarının Dünya Çevre Gününü kutlamak isteyen yaşam savunucularına saldırısı ile ilgili açılan davanın 19. duruşması Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yaşam savunucularının avukatı Arif Ali Cangı’nın aynı davada hem sanık hem müdafi olması, altın madencilerinin itirazlarına rağmen kabul edildi.

Hem kendini hem yaşamı savunacak
Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir


Koza altın madeni çalışanlarının 5 Haziran 2005 Dünya Çevre Gününü kutlamak isteyen yaşam savunucularına saldırısı ile ilgili açılan davanın 19. duruşması Bergama 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yaşam savunucularının avukatı Arif Ali Cangı’nın aynı davada hem sanık hem müdafi olması, altın madencilerinin itirazlarına rağmen kabul edildi. Duruşmada ayrıca olay günü Bergama kaymakamı olan şimdi Bursa Vali Yardımcılığı görevinde bulunan Hüseyin Eren’in tanık olarak dinlenmesi talebini de değerlendirmeye aldı.

SALDIRILAR CEZALANDIRILMAZSA DEVAMI GELİR

Saldırı olayının ardından 5 yıl sonra açılabilen davada 170’in üzerinde altın madeni çalışanı ve yaşam savunucusu yargılanıyor. Duruşmada söz alan yaşam savunucularının avukatı Arif Ali Cangı, avukatı olduğu davada kendisini ‘sanık’ hale getiren sürecin normal hukuksal bir süreç olmadığını belirtti. Şirket patronu Hamdi İpek’in sanık yapılmasının ardından kendisinin de adeta rövanş için sanık yapıldığını belirten Cangı, “Bu saldırılar cezalandırılmazsa ekolojiyi  savunan kimseyi bulamazsınız” dedi.

‘KAYMAKAM TANIĞIMDIR’

Olaylar sırasında Bergama Kaymakamının konutuna giderek kendisini olay yelerine gitmeye iknaya çalıştığını aktaran Cangı, “Yol kapattı dediklerinde ben kaymakamla görüşüyordum. Kendisi benim doğrudan tanığımdır. Dinlenmesini talep ediyorum” dedi. Duruşmada söz alan Cangı’nın avukatlarından Hande Atay, Cangı’ya açılan davanın tüm çevre ve ekoloji avukatlarını tehdit ettiğini belirterek, “Çevre ekoloji avukatlığı saha avukatlığıdır. Yaşam alanını savunan müvekkillerimiz neredeyse orada olmamız gerekiyor. Sadece Cangı’nın değil, köylülerin, halkın yaşam alanlarını koruma mücadelesine destek veren bizlerin de bu dava ile cezalandırılması söz konusu olacak” dedi.
Av. Hasan Hüseyin Evin, Anayasa maddelerine atıfta bulunarak çevreyi korumanın yurttaşın ödevi olduğu, Cangı’nın da sadece bu sıfatla bire davaya müdahilliğinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Altın şirketi çalışanlarının avukatlarından Zekai Uğraş’ın Cangı’yı kastederek “çevre ekoloji avukatlığı taş atmak, küfür etmek değildir” demesi tartışmalar neden olurken, madencilerin avukatı geri adım attı. Duruşmada söz alan sanık olarak yargılanan yaşam savunucuları saldırıya uğrayan, taşlanan, küfür edilen kendileri iken, sanık sandalyesinde oturtulmalarına tepki göstererek, “adalet istiyoruz” dediler.

ÇEVRECİLERE DESTEK

Bergama eski kaymakamının tanıklığına madenin avukatları “gerek yok” diyerek itiraz etti. Madenin avukatları Arif Cangı’nın  davaya katılması talebinin de reddedilmesini istediler. Mahkeme hakimi Esra Yırtıcı, Av. Arif Ali Cangı’nın davaya katılması istemini kabul ederken, Kaymakam Hüseyin Eren’in tanık olarak dinlenmesi talebinin de değerlendirmeye alınmasına karar verdi. Davaya yaşam savunucularına ve avukatlarına destek için EGEÇEP üyelerinin yanı sıra, Bergama, Foça ve Ayvalık’tan yaşam savunucuları da destek verdi. Duruşma çıkışında yapılan konuşmalarda davanın önemine dikkat çekilerek, saldırganların cezalandırılmamasının ve yaşam savunucularının sanık yapılmasının bu tür saldırıların artmasına neden olduğu dile getirildi.

Duruşma 4 aralık 2014 tarihine ertelendi.

NE OLMUŞTU?

5 Haziran 2005 tarihinde Dünya Çevre Günü’nü Ovacık altın madenine komşu Çamköy’de kutlamak isteyen yaşam savunucularına KOZA altın madeni çalışanları saldırmıştı. Dünya Çevre Günü kutlaması için İzmir, Eşme, Bergama., Aliağa, Ayvalık, Dikili gibi birçok yerden gelen yaşam savunucularının önünü İzmir-Çanakkale karayolunun Çamköy dönüşünde kesen altın madeni çalışanları araçlara taş ve yumurta ile saldırmıştı. Olaylar sırasında hiçbir güvenlik görevlisinin orada bulunmaması dikkat çekerken, jandarma yaşam savunucularının şehirlerarası yola taşması ve trafiğin durması sonrası gelmişti. Altıncıların taşlı yumurtalı saldırısı jandarma ve kaymakama rağmen Koza Altın Şirketi sahibi H. Akın İpek’in bizzat yönlendirmesi ile devam etmişti. Olaylarla ilgili aradan 5 yıl geçtikten sonra dava açılabilirken, açılan davada olayların yöneten şirket patronunu adı dahi geçmemişti. Yapılan itirazlar sonrası şirket patronu da sanık olarak davaya katılırken, bunun hemen ardından yaşam savunucularının avukatı Arif Ali Cangı’da sanık yapılmıştı.

ÖNCEKİ HABER

Kardeş Türküler \'barış zamanı\' dedi

SONRAKİ HABER

TEOG nakillerinde manuel sistem dönemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...