Çocuklarının geleceği için veliler birleşiyor

Haşim DEMİR
İstanbul

Yeni eğitim öğretim yılı, okulların imam hatibe çevrilmesi, TEOG sistemiyle yaşanan kaos, ibadethane zorunluluğu, din derslerinin zorunluğunun devam etmesi tartışmalarıyla başladı. Öğretmen, derslik hatta okul eksikleri de eğitimin yakıcı sorunları olarak varlığını sürdürüyor. Mevcut okulları İmam Hatip’e dönüştürme, hatta okul içinde bir de İmam Hatip okulu açma gibi uygulamalarla, zaten kalabalık olan sınıfları, iyice eğitim yapılamaz hale getirildi.

Tüm bu sorunlara karşı tepkiler de yükseliyor. Geçtiğimiz günlerde Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Sancaktepe, Tuzla’da halk meclisleri, Okul İçinde Okul Olmaz, Okuluma Dokunma gibi platformlar çeşitli eylemler gerçekleştirdi.

Çekmeköy’de Halk Meclisi öncülüğünde başlatılan eylemlere, Eğitim Sen İstanbul 2 Nolu Şube ve Sancaktepe Temsilciliği de katılıyor. Geçen hafta yüzlerce kişinin katıldığı bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenleyen  Çekmeköy Halk Meclisi, daha geniş bir kesime ulaşabilmek amacıyla bildiri ve afiş çıkardı. Önümüzdeki günlerde ilçenin çeşitli bölgelerinde imza stantları da açılacak.

Çekmeköy’de Vatan İlköğretim Okulu, Çamlık, Nişantepe ve Erdal Yılmaz ortaokulları İmam Hatip okullarına dönüştürülmek isteniyor. Bu okulların çevresinde oturan öğrencilere ve velilere kararı nasıl değerlendirdiklerini sorduk. Savunan da var ancak öğrenci velileri genel olarak karşı ve hükümetin uygulamalarından kaygılı.

BEN ALEVİYİM, SÜNNİ EĞİTİMİ İSTEMİYORUM

Filiz Başkaya (Öğrenci Velisi/Çamlık Ortaokulu): Çamlık Ortaokulunun İmam Hatip’e çevrilmesi AKP iktidarının bilinçli bir politikasının sonucudur. Benim oğlumun taşıdığı bir döviz vardı; ‘Boşuna benimle uğraşma, benden imam olmaz’ diyordu. Çünkü oğlum matematikçi olmak istiyor. IŞİD yanıbaşımızda, Ömerli’de ormanlık alanda dini ideolojik eğim amaçlı 8-15 yaş arasındaki çocukları zehirliyor. Mezhep çatışması için çocuklarımızı kullandırmayacağız. Ben Alevi bir aileyim, bana Sünni cemaat eğitimi verilmesin. Din dersleri kaldırılsın istiyorum.

Sultan Boztepe (Öğrenci Velisi/Vatan Ortaokulu): Tokatlıyım, Aleviyim, benim çocuğum nasıl imam olsun! Sabah akşam kendi geleneklerine göreneklerine ve inançlarına küfür edilmesini sen ister misin? Hep fişlenen biziz. Benim çocuğum mühendis olsun, doktor olsun. Ben cemevinde cem dedesinin dini bilgisinden yararlanıyorum zaten. Amaç Alevileri, öteki mezheplerden olanları Sünnileştirmektir. Bu bir Osmanlı geleneğidir. Özel okulları teşvik ediyorlar hatta bu okullara gitmesi halinde öğrenci başına yılda 3 bin lira veriyorlar. Bizim çocuklarımızın okulunu da camiye çeviriyorlar. Bu insanlık değil. Kim yaparsa yapsın lanetliyorum ve bu uygulama son bulsun.

KURSLAR, VAKIF OKULLARI YETMİYOR MU?

Sibel Damla Gürpınar (Öğrenci Velisi/Nişantepe Ortaokulu): Kuran kursları, vakıf okulları yetmiyor mu şimdi de çocuklarımızın okulları İmam Hatip’e çevriliyor. Hiç kimse istemediği bir şeye zorlanamaz. Herkesin dini kendine. AKP hükümeti öç almaya çalışıyor. Yandaş sendikanın adamlarını, cemaatçileri müdür laik olanları ise sürgün et politikası var. Yarın çocuklarımızı IŞİD’in askeri yapmayacaklarının garantisi yok. El altında IŞİD’le pazarlık yapan bir hükümetten ne beklenir ki?

DEVLETİN DİN ÖĞRETMESİ SAÇMA

Çağatay Budak (Çamlık’ta oturan bir esnaf): Herkes babadan süre devam eden bir din dersi alıyor. Bir de devletin din öğretmesi bana saçma geliyor. Bir Ermeni, bir Hristiyan ailenin çocuğu istemediği halde niye İmam Hatip’e gitsin! Ben Türküm ve Sünniyim, dinimi biliyorum, ama Çamlık Ortaokulunun İmam Hatip’e çevrilmesini istemiyorum. Halk meclisinin eylemlerini destekliyorum.

İMAM HATİPE KARŞI DEĞİLİM, ZORLA OLMAZ

Şadiye Ayaz (Öğrenci Velisi): Ben İmam Hatip uygulamasına karşı değilim ama okul içinde okul yapılmasına karşıyım. Sınıflar zaten kalabalık. Benim çocuğum 60 kişilik sınıfta nasıl başarılı olacak? Zorla din alimi yetiştirmeyi de doğru görmüyorum. Siyasi fikrini benimsemiyorum bazı müdürlerin ama sürgün edilmeleri ve müdürlükten alınmaları yandaş kayırma politikalarıdır. Buna da karşıyım. AKP’liyim ama yanlışları da eleştiririm.

Taha Ramazan Dikler (Öğrenci Velisi/Çamlık Ortaokulu): Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulaması doğru, sadece zamanlaması  yanlış. Ben çocuğumun dini bütün yetişmesinden yanayım. Ama IŞİD’çi olmasını istemem. Radikal biri olmasını da istemem. Muhterem hoca efendi Fethullah Gülen gibi olmasını isterim. Meseleye CHP ve bazı solcular gibi yaklaşmıyorum. Tabi saygısızlık da yapılmasını istemem. Aleviyi illa Sünni yapma politikası düşmanlık doğurur. Bir de kalabalık sınıf istemiyorum, okul içinde okul olmasını da istemiyorum. Kurulacaksa açık açık İmam Hatip açılsın, kılıfların arkasına saklanılmasın istiyorum.

BİZE BİLİM LAZIM

Münir Aksu (Nişantepe Ortaokulu Öğrencisi): Okulumuzda yeni bir okul açmak sağlıklı değil. Bize bilim lazım, dini bilgimiz var. Bana da yeter. Cami imamı olmak istemediğime göre niye bizi bu okullara zorluyorlar. Böyle devam ederse okuldan ayrılıp açık liseye gideceğim ya da özel okula gideceğim.

Nehir Su Barkal (Vatan Ortaokulu Öğrencisi): Okulumun İmam Hatip’e çevrilmesini istemiyorum. Ben imam olmayacağım, avukat olmak istiyorum.

UYGULAMAYI DESTEKLİYORUM

Sadık Güleryüz (Öğrencisi Velisi/Vatan Ortaokulu): Uygulamayı doğru buluyorum. 12 Eylül döneminde çok çektik, şimdi sıra 12 Eylül zihniyeti  taşıyan CHP’lilerde. İmam Hatipli olunca başarılı olunmaz, doktor olunmaz, öğretmen olmaz diye bir şey yok. Din düşmanlığı yapılıyor. İmam Hatip’in kime zararı var. İstanbul Valisi de, İl Milli Eğitim Müdürü de doğru yapıyor. Okul yerinde duruyor, yaygara yapmanın alemi yok diyorum.

‘OKULUMA DOKUNMA’ YAYGINLAŞACAK

Tahir Zuhur İnçeler (Öğrenci Velisi/Nişantepe Ortaokulu): Halk Meclisi’nin çalışmalarının gönüllüsü olarak gece gündüz çalışacağım. Yeter ki bu uygulama sona ersin. ‘Okuluma dokunma’ platformlarını İstanbul genelinde yaygın hale getireceğiz. Nasıl ki Kadıköy Okuluma Dokunma Platformu, Yeşil Bahar Ortaokulunu direnerek, kamuoyu yaratarak İmam Hatip’e çevrilmesini engellediyse biz de aynı yoldan ilerleyebiliriz. Çekmeköy halkı kazanabilir. TEOG’da, 4+4+4 sistemi de bu uygulamayı yaygın hale getirecek. Çocuklarımız ortaçağ karanlığına teslim edilmek isteniyor.

ÖMERLİ’DE VELİLER TEDİRGİN

Sadullah Aymaz (Öğrenci Velisi/Erdal Yılmaz Ortaokulu-Ömerli): Kamuoyunda zaten Ömerli bölgesi IŞİD’le anılıyor. Erdal Yılmaz Ortaokulunun İmam Hatip’e çevrilmesi tüm velilerini tedirgin etti. IŞİD burada boy gösterdi. Ümraniye Kacatepe Kuran Kursu, IŞİD’in eğitim yuvası haline getirilmek isteniyorsa bizim okulumuz da İmam Hatip’le IŞİD’e açılacak. 15 yaşındaki çocukta IŞİD’in CD’si niye bulunuyor? Niçin kızlarımıza sosyal paylaşım siteleri üzerinden IŞİD kanca atıyor. Hepsinde din kisvesi var. AKP’ye de, Davutoğlu’na da, Erdoğan’a da güvenmiyoruz; 49 rehine var kılları kıpırdamadı. 

Aysel Yılmaz (Erdal Yılmaz Ortaokulu Öğrencisi/Ömerli): Babaannemden yeterli dini eğitim aldım. Allaha inancım var. Ama devlet büyüklerine yok. Okulumuzun İmam Hatip’e çevrilmesini istemiyorum. Bir sırada 3-4 kişi oturuyoruz. Sınıflarımız 70 kişiye çıkıyor. Okuluma ve öğretmenime kimse dokunmasın! Boşuna uğraşmasınlar bizden imam olmaz sözü çok doğru. Biz bilim adamı olmak istiyoruz. Atatürk düşmanları yapıyor bunu.

Faysal Dökmeci (Öğrenci Velisi/ Erdal Yılmaz Ortaokulu-Ömerli): İmam Hatip’e karşı değilim. Ama Çekmeköy’deki bu uygulamaya karşıyım. Bir de İmam Hatip açılacaksa niye okul içinde okulla açılıyor? Bunda bir kasıt var. Bu partizanlıktır. Eğitim zaten çetrefilli bir hale geldi. Aileler bölündü. İnsanlar mezheplerine göre bölünüyor. Bu tehlikelidir. Suriye’nin başına gelen bizim başımıza da gelir. Böyle olmasını  istemem.