17 Eylül 2014 19:52

Dere böyle daha güzel

Esrar içmeye başlamış ilk önce, on iki yaşında arkadaş ortamında bir dumanla bağımlı olmuş.

Dere böyle daha güzel
Paylaş

İstanbul
Yeni genç kuşaklarda hele ki bizim kuşakta çokça rastladığımız madde bağımlılığı ve asosyal yetişme bu çağın hastalıkları olmuş durumda.
Bu hastalıklar kimin gözetiminde türüyor ya da gençliğin bu duruma gelmesinin kime faydası var diye sorarken devlet cevabıyla karşılaşıyoruz. Çünkü gençliğe uygulanan bu bağımlılık apolitik, sorumsuz ve tüm hayatı sönümlenmiş insanlar yaratıyor. Gerçek yaşam dışında sadece maddeden zevk alma isteği uyandırılıyor, ondan sonra sömür sömürebildiğin kadar.
El altından verilen esrar, uyuşturucu haplar, eroin, kokain ve bonzai kullanımına kimsecikler ses çıkarmaz. Okul önlerinde, mahalle aralarında, sokak başlarında, cafelerde satılacak kadar yaygın, satışı ve kullanılışı görülse bile görmemezlikten gelinen bir şey hayatımızda. Devletimizin polisi göz yumar satılışına hatta kendisi satacak konuma gelir!
Çağlayan Dere gençlik tüm bu olanları yaşamış. Yaklaşık dört aydır uyuşturucuya karşı mücadele ediyorlar. Uyuşturucuyu  nasıl bıraktıklarını, ona karşı nasıl mücadele ettiklerini röportajımızda bizlere anlatıyorlar.
İÇEN İNSAN HER ŞEYİ YAPAR
Rıdvan Gedik esrar içmeye başlamış ilk önce, on iki yaşında arkadaş ortamında bir dumanla bağımlı olmuş. Esrar, kubar, extazi ne ararsak var. Mahalleden arkadaşları eylem başlatmış, sonra Rıdvan da katılmış bu eyleme. İlk önce bu maddeyi  bırakmak için kendi içimizde beynimizde bitirmek gerektiğini söylüyor. Ara ara kullanmış uyuşturucuyu, son dört aydır ise kullanmıyor. Ailesi biliyor ve bırakması için onlar da çok mücadele etmiş. İçtiğinde on dakika içinde kafası güzel oluyormuş, içen insanın her şey yapabileceğini belirtiyor bize. Devlet ve torbacılar para kazanıyor, polis izin veriyor, sattırıyor diyerek bitiriyor sözlerini.
KÖTÜNÜN İYİSİ DİYE!
Gültepe Endüstri Meslek Lisesi 11. sınıfta okuyan ve ismini vermek istemeyen arkadaşımız da okulun içinde ders çıkışları merdivenlerde içildiğini vurguluyor. İçildiği bilindiği halde kimse bir şey yapmıyor, okulda bonzai, sigara ve bıçak bulunuyor. Öğrenciler kenar mahallenin abilerinden görüp içiyorlar, ot keyif işi bir şey olmaz diyorlarmış. Yavaş yavaş bırakacağım deyip bırakamıyorlar. Dergaha gidip sınıfta vaaz veriyorlar sonra da tavla oynamaya gidip içiyorlarmış. Polise haber vermelerine rağmen gelmemesinden yakınıyor. Veliler tiner, bali içme sigara iç diyorlar kötünün iyisi diye diyerek bitiriyor sözlerini.
Tüm bu etkisizliğe karşı etki olmayı, mücadele etmeyi başarmış Çağlayan Dere gençliği. Diğer semtlerdeki gençlerin ve ailelerinin de canının yanmasını istemiyorlar. Madde bağımlılığından kurtulmak için gençleri mücadeleye çağırıyorlar.


EN ZOR BEN BIRAKTIM
İsmail Şahin on dört yaşında, özenerek büyüklerinden görerek başlamış o da uyuşturucuya. İlk sigarayla başlamış, sonra esrar, uyuşturucu. Abilerle bir iki kere içtik bağımlı olduk diyor. İnsanların bonzai kullanımı sonucu hayatlarını kaybetmesiyle bırakmaya başlamış. Dere Gençlik olarak otuz kişi başlamışlar bu işe, sonra içenleri dışlamışlar, Dere Gençlik olarak bir eylem yapmış ve bayağı ses getirmişler. Elli genç içiyormuş orada şuan üç dört kişi kalmış yalnızca. İçenler içinde en zor kendisinin bıraktığını ifade ediyor ve ekliyor; “Biz içtik başkası içmesin.”

 

ÖNCEKİ HABER

Sizin de ilk olsun

SONRAKİ HABER

\'AİHM, Alevileri haklı buldu!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...