17 Eylül 2014 19:18

MEB bunu hep yapıyor

yrıca yeni eğitim öğretim sistemi kapsamında seçmeli derslerin din ağırlıklı olması okullarda bilimsel eğitimin verilmediğini gösteriyor. Öğrencilerin seçmeli derslerini belirlerken din dersini seçmemesine rağmen okul yönetimi; ‘öğretmen yok, sınıf oluşturulabilecek mevcut yok’ gibi bahanelere sığınarak bizlere zorunlu olarak din dersi veriyor.

Paylaş

Engin Deniz ATLI
Lüleburgaz
Kırklareli

Yeni eğitim öğretim yılı başlamadan sorunları başladı. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminde nakillerin sonuçlarının açıklanmaması, anadolu liselerinin kontenjanlarının sınırlı olması hatta neredeyse olmaması, anadolu imam-hatiplerin önünün açılması ve hatta sınava giren her 3 öğrenciden birinin imam-hatiplere yerleştirilmesi hükümetin öğrenciler üzerindeki planını açıklıyor.
Yeni eğitim sisteminin getirdiği otomatik kayıt uygulaması çoğu öğrenciyi zor durumda bıraktı. Sınava giren binlerce öğrenci evine yakın okullara puanı yettiği halde evine kilometrelerce uzak olan okullara yerleştirildi. Bunun üzerine birçok öğrenci nakil dilekçesi verdi ama bunlar da cevapsız kaldı. Bunun bir örneği de Lüleburgaz’da yaşandı. İlknur Çakır Lüleburgaz’da puanının yettiği bir okul olmasına rağmen Pınarhisar’daki bir okula yerleşti. Nakil dönemi başladığından bu yana 3. dilekçeyi vermesine rağmen hala yanıt alamadı. Bu olay başka bir ilçede okuması nedeniyle maddi zorluğa ve yaşadığı çevreden uzak kalmasına sebep oldu. Ayrıca yeni eğitim öğretim sistemi kapsamında seçmeli derslerin din ağırlıklı olması okullarda bilimsel eğitimin verilmediğini gösteriyor. Öğrencilerin seçmeli derslerini belirlerken din dersini seçmemesine rağmen okul yönetimi; ‘öğretmen yok, sınıf oluşturulabilecek mevcut yok’ gibi bahanelere sığınarak bizlere zorunlu olarak din dersi veriyor. Türkiye’nin dört bir yanında bunlar yaşanırken hükümet sadece nasıl rant sağlayacağını düşünüyor. Ve bizleri geleceksizleştirmeye devam ediyor.