Alnına şifalı el değemedi

“Evime kapanmıştım; hastaydım, biçareydim (...) / Alnımda şifalı bir el, gerçek mi? Emin miyim?​” diye devam eden bir şiir var Sağlık Bakanlığı internet sitesinde. Söz konusu sitede yer alan “Evde Sağlık Bakım Hizmetleri”yle ilgili bölümdeki bilgilere göre, evde sağlık bakım hizmetlerinden ameliyat sonrası bakım gereksinimi olanlar, uzun süreli bakıma ihtiyacı olan hasta ve yaşlılar, yeni doğum yapan anneler, tedavisi evde de sürdürülebilecek hastalar, kısa süreli hemşirelik hizmetlerine gereksinim duyanlar, aşılama ve laboratuvar tetkikleri gibi hizmetleri evinde veya işyerinde almak isteyenler yararlanabiliyor. Ancak Muharrem Demirdiş ve kardeşi Evren Demirdiş’in yaşadıkları, genel seçimler öncesi sıkça televizyonlarda gösterilen “Evde Sağlık Bakım Hizmetleri”ni anlatan reklamı yalanlıyor. Muharrem Demirdiş’in 31 yaşındaki sınıf öğretmeni kız kardeşi Evren Demirdiş, MS ve epilepsi hastası. Yüzde 98 özürlü olan Evren Demirdiş ağır hastalıkları yüzünden yatağa bağlı olarak yaşamını sürdürüyor. Ailesinin özverisi sayesinde yaşamına devam eden Evren Demirdiş, Bağ-Kur’lu. Ancak Bağ-Kur’lu olması Evren Demirdiş’in sağlık hizmetlerinden faydalanabildiği anlamına gelmiyor. Hastalıklarına bağlı yaşadığı rahatsızlıklar nedeniyle Hacettepe Hastanesi’ne gelen Demirdiş, Acil Servis’te tedavi ediliyor. Uzun süren rahatsızlıkları nedeniyle hastaneye gelen ama Acil Servis’ten polikliniklere yönlendirilmeyen Demirdiş, kimi zaman 20 gün Acil Servis’te yatmak zorunda kalmış.

‘EVDE SAĞLIK BAKIM HİZMETİ PALAVRA’

Evren Demirdiş’in ağabeyi Muharrem Demirdiş bugünlerde yine kardeşi Evren Demirdiş ile Hacettepe Hastanesi’nde. Hastane bahçesinde görüştüğümüz Muharrem Demirdiş, günlerdir Sağlık Bakanlığı’nın televizyonlardan reklamını yaptığı “Evde Sağlık Bakım Hizmetleri”ni aradığını ancak kendisine yanıt verilmediğini belirtiyor. “Televizyonda verilen 444 38 33’ü sürekli arıyorum ama hiçbir zaman yanıt alamadım. Mesai saatlerinde dışında aradığınızda ‘akşam 5.00’ten sonra arayın’ diyor telefondaki ses. Mesai saatleri içinde aradığımızda ise telefona yanıt veren olmuyor” diyen Demirdiş, bir kez daha yanımızda numarayı çeviriyor ancak sonuç yine aynı. 444 38 33’ü aradığınızda, karşınızdaki mekanik ses size il plakanızı girmenizi söylüyor. Muharrem Demirdiş de “06” yazıyor telefonuna. Karşıdan ses yok. Demirdiş, “Evde bakım hizmetlerinin palavra olduğu ortaya çıkıyor” diyor.

‘HASTANE SINIFLARA BÖLÜNMÜŞ’

Muharrem Demirdiş’in bir diğer dikkat çektiği nokta ise kardeşi Evren’in sigortalı olmasına karşın özel muayene ücreti vermemeleri halinde hastanenin polikliniklerine sevk edilmemesi. Demirdiş, Evren Demirdiş’in Acil Servis’te bazen günlerce, bazı hastaların 1 ay kalabildiğini bildiriyor. Demirdiş, “Hacettepe hastanesinde bizim Acil dışında bir bölümde muayene olma şansımız yok. Kız kardeşim Bağ-Kur’lu. Onun başka bir servise alınmasına izin vermiyorlar. Eğer yukarıdaki servisleri görürseniz insanların kılık kıyafetinin değiştiğini fark ediyorsunuz. İnsanların nasıl bir sınıfsal farklılık gösterdiğine ben bu hastanede şahit oldum” diyor.

‘AİLE HEKİMİ DE EVİMİZE GELMİYOR’

Muharrem Demirdiş Sağlık Bakanlığı’nın övgülerle başlattığı Aile Hekimliği uygulamasından da şikayetçi. Kardeşi Evren’in rahatsızlanmasından sonra Aile Hekimi’ni evine çağırdığını ancak Aile Hekimi’nin gelmediğini bildiren Demirdiş, “Reklamlarda ‘Aile Hekiminize fotoğraf albümünüzde yer açın’ deniyor ama Aile Hekimimiz Evren’i muayene etmeye evimize gelmedi. Telefonda Evren’in hastalığını tarif ettim kendisine. O da benim tariflerimden yola çıkarak kardeşimin idrar yolu enfeksiyonu kaptığını düşündü ve bize ilaç yazdı. Aile Hekimimiz kardeşimin epilepsi hastası olduğunu da biliyor. Verdiği Cipro isimli ilacın epilepsi nöbetinin daha sık geçirmesine neden olabilecek bir ilaçmış, bunu da Acil Servis’te öğrendik. Aile Hekimliği’nin de faydasını böyle gördük” diyor. (Ankara/EVRENSEL)