‘Gül’e verdiğiniz sözü neden tutmadınız?’
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, “Abdullah Gül’e verdiğiniz sözü neden tutmadınız? Cumhurbaşkanı’nın yolsuzluk haberleri de ‘kamu güvenliği’ gerekçesiyle engellenecek mi?” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, “Abdullah Gül’e verdiğiniz sözü neden tutmadınız? Cumhurbaşkanı’nın yolsuzluk haberleri de ‘kamu güvenliği’ gerekçesiyle engellenecek mi?” diye sordu.
Oran, Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, torba yasanın kabul edildiğini hatırlattı. Tüm internet kullanılıcılarının "sınırsızca izlenmesini sağlayan" bu düzenlemenin 6 Şubat 2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla da yapılmak istendiğini ancak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün müdahalesi üzerine kendisine söz verilerek tasarıdan çıkartıldığını belirten Oran, “Şimdi aynı düzenleme 7 ay sonra neden yeniden getirildi? Abdullah Gül’e hangi söz verilmişti, ona verilen söz neden tutulmadı? Gül’e o dönem güvenceyi veren makam/kişi kimdir? Kendisine bu sözü selefi Recep Tayyip Erdoğan mı vermişti?” diye sordu.
5651 sayılı Yasa uyarınca vatandaşın internet trafik bilgisinin ancak bir suç soruşturması veya kovuşturması için hakim kararıyla istenebilecekken, yapılan değişiklikle bu yetkinin doğrudan TİB Başkanı’nın inisiyatifine bırakıldığını ifade eden Oran, Davutoğlu’ya şu soruları yöneltti:
“Bu yetkinin artık TİB personelinin inisiyatifiyle kendiliğinden yapılması bireysel hak ve özgülükleri zedelemeyecek mi? Bu durum Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan ifade ve iletişim özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açmayacak mı?
Avrupa’da veya gelişmiş ülkelerde benzeri biçimde bir bürokratın inisiyatifiyle tüm vatandaşların internet kaydının tutulması mümkün müdür? Hangi ülkede bu şekilde bir memurun kararıyla alenen vatandaşın tüm internet kaydı tutulabilmektedir?
Millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi gerekçesiyle artık TİB Başkanı’nın talimatıyla sadece 4 saat içinde ilgili web sayfasına erişim engellenebilecek. Söz konusu ‘milli güvenlik ve kamu düzeni’ ifadesi çok geniş bir kavram değil mi? Bunun içine hangi durum ve vakaların gireceğine TİB Başkanı doğrudan kendisi nasıl karar verecek?
Cumhurbaşkanı, Başbakan veya bir bakan hakkındaki yolsuzluk iddiasının belgeleriyle haberleştirildiği bir gazete sayfasına/haber sitesine erişim de bu kapsamda engellenebilecek mi? AKP ile ilgili bir yolsuzluk, usulsüzlük olayına dair bir haber de bu kapsamda mı değerlendirilecek?” (ANKARA)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
