11 Eylül 2014 21:22

Tekirdağ Cezaevinde ölüm tehdidi iddiası

Son dönemde bir tutuklunun öldürülmesi, bir tutuklunun ise şüpheli 'intiharı' ile gündeme gelen Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumları Kampusu'nda bu kez de Abdulmuttalip Arslan adlı tutuklunun "Öldürüleceğim sesimi duyun" feryadı yükseldi.

Tekirdağ Cezaevinde ölüm tehdidi iddiası
Paylaş

Çağdaş KAPLAN

Son dönemde bir tutuklunun öldürülmesi, bir tutuklunun ise şüpheli 'intiharı' ile gündeme gelen Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde bu kez de Abdulmuttalip Arslan adlı tutuklunun "Öldürüleceğim sesimi duyun" feryadı yükseldi.

1 yıl önce Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi'ne getirilen Arslan, cezaevindeki bir arkadaşının yakını aracılığıyla insan hakları örgütlerine gönderdiği mektupta siyasi kimliği nedeniyle cezaevi yönetimi tarafından özellikle  ülkücü çetelerin  bulunduğu bir koğuşa konulduğunu ve koğuştaki diğer mahkumlar tarafından ölümle  tehdit edildiğini söyledi.

‘GARDİYANLAR ÖLDÜRÜN TALİMATI VERDİ’

Mektubunda Temmuz ayında Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde Nihat Yılmaz adlı tutuklunun öldürülmesine de değinen Arslan, "Daha önce de bir Kürt mahkumu başka bir mahkuma öldürttüler. Burada da amaçları beni faşist bir mahkuma öldürtmek. Görevli başgardiyanlar Hayrullah ve Emre isimli şahıslar işbirliğinde oldukları mahkumlara 'Bunu susturun, işini bitirin' 'Siz böyle mi koğuş yönetiyorsunuz', 'Bunun işini bitirin' diyorlar. Can güvenliğim yok. Feryadımı duyurun" dedi.

Arslan'ın ağabeyi Galip Arslan'da kardeşinin açlık grevine başladığı ve ölümle tehdit edildiğini duymasının ardından cezaevi yöneticileri ile görüşmek istediğini bu sebeple aradığı Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi'nde telefonlara bakan görevli memurun ise sürekli olarak "Bilgi veremeyiz" diyerek telefonu yüzüne kapattığını söyledi.  Ağabey Arslan, kardeşinin ölüm tehditleri aldığına dair 28 Temmuz'da Adalet Bakanlığı'na yazdığı dilekçeye ise yanıt alamadığını belirterek yetkililere duyarlılık çağrısında bulundu.

AÇLIK GREVİNE BAŞLADI

Mektubunda koğuşunun değiştirilmesi talebiyle defalarca cezaevi yönetimine, savcılığa ve Adalet Bakanlığı'na dilekçeler yazdığını belirten Arslan, hiçbir yanıt alamayınca 1 Eylül 2014 tarihinden itibaren açlık grevine başladığını söyledi. Dilekçelerine herhangi bir yanıt vermeyen cezaevi yönetiminin açlık grevine girdiği için kendisi hakkında  disiplin soruşturması başlattığını anlatan Arslan, kendisine karşın düşmanca bir tavrın geliştirildiğine dikkat çekerek, 15 gün önce Şengal halkıyla dayanışmak için kendisine ait televizyon ve elbiselerin ailesine iletilmesi için verdiği dilekçenin dahi işleme sokulmamasını örnek olarak gösterdi. (Tekirdağ/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Hasta tutuklu için skandal karar: Tedavi ettirdim, serbest bırakmam

SONRAKİ HABER

Filistin\'de \'birlik\' yürüyüşü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...