06 Eylül 2014 17:11

Ortadoğu’daki hayaletin adı: Rojava

Karaburun Bilim Kongresinin en dikkat çekici oturumlarından biri olan 'Ortadoğu’da hayaletin adı: Rojava' başlıklı panel yoğun bir katılımla düzenlendi. Oturum başkanlığını Onur Hamzaoğlu’nun yaptığı oturumda PYD Eş Başkanı Asya Osman Abdullah, Cizire Kantonu Başbakanı Ekrem Ferhan ve Yazar Ertuğrul Mavioğlu konuştu.

Ortadoğu’daki hayaletin adı: Rojava
Paylaş

Eda AKTAŞ
Özge AYAZ
İzmir

Karaburun Bilim Kongresinin en dikkat çekici oturumlarından biri olan “Ortadoğu’da hayaletin adı: Rojava” başlıklı panel yoğun bir katılımla düzenlendi. Oturum başkanlığını Onur Hamzaoğlu’nun yaptığı oturumda PYD Eş Başkanı Asya Osman Abdullah, Cizire Kantonu Başbakanı Ekrem Ferhan ve Yazar Ertuğrul Mavioğlu konuştu. “Bugün Ortadoğu’daki hayaleti konuşacağız” diyerek başlayan Onur Hamzaoğlu ilk sözü Ertuğrul Mavioğlu’ya verdi.

ARAP BAHARI BİR HAYALET MİYDİ?

Ertuğrul Mavioğlu konuşmasına kahraman bir örgütün liderleriyle aynı oturumda olmaktan ötürü çok heyecanlı olduğunu belirterek başladı ve şöyle devam etti: “Kahraman kelimesini kullandım çünkü IŞİD çetelerine PYD karşı koymakta” dedi. Kongrenin de ana başlığında bulunan “Hayalete” dikkat çeken Mavioğlu yeni hayaletlerin şeytanlaştırılmaya çalıştığını belirtti. 1990’lı yıllara kadar olan birçok gelişmenin aslında emperyalizmi çökertebilecekken, 1990’lı yılların başlarında çok ciddi bir dönüşüm başladığını belirten Mavioğlu “Bu süreç emperyalizm açısından son derece nefes aldıran bir şey oldu ve bunu kültürel açıdan da kullandılar” dedi. Arap Baharı olarak adlandırılan dönemin arka planına dikkat çeken Mavioğlu “Arap Baharı sürecinde özgürlükçü taleplerin ortaya çıkması birçok kişiyi heyecanlandı ama asıl arka planı Fransa’nın Libya’yı bombalandırmalarıyla gördük” dedi. Ortadoğu’daki yeni pazar arayışlarının nasıl gerçekleştiğine de değinen Mavioğlu Erbil’i örnek göstererek şöyle devam etti “Erbil’e ilk gittiğimde hızlı bir imarlaşma ile karşılaştım. Alışveriş merkezleri oluşmuş. Sepetler ağzına kadar dolduruluyor. Yavaş yavaş insanların yaşam tarzında değişiklik var. Eskiden ihtiyaç dışı olan birçok şey o sepetin içinde yer alıyordu. Bu işgalin laboratuar işlevi vardı aslında. Burada edinilen düşünce Arap Baharı’nda ciddi bir pazar olarak açma konusunda bir niyet vardı. Diktatörlere karşıydı çünkü diktatörün izin verdiği kadar mal giriyordu” dedi. Bu durumun Suriye’de sekteye uğradığını söyleyen Mavioğlu “Esat rejiminin direngen çıkması ortalığı karıştırdı” dedi. Emperyalizm’in can çekiştiğini söyleyen Mavioğlu “Emperyalizm can çekici durumdadır ama kendini kurtaracak iki yolları var biri kriz ihracı terimi ile diğeri savaş ihracıyla ve savaşa bağlı olarak yeni pazarlar edinerek” dedi. Rojava Kürdistan’ına değinen Mavioğlu “Rojava sadece bir kimlik mücadelesi değil, sömürü karşısında direnen halkın mücadelesidir. Bu anlamda son derece saygın ve emperyalizmi geriletme yolunda diğer halklara örnek olmaya elverişlidir” dedi.

ROJAVA BARIŞI VE KARDEŞLİĞİ ÖRÜYOR

PYD Eş Başkanı Asya Osman Abdullah 2011 Mart ayında sonra Suriye’de büyük acılar yaşandığına değinerek Rojava Kürdistan’ında gerçekleşen gelişmeleri aktardı. “Biz özellikle PYD olarak Rojava ve Suriye’ye ilişkin stratejimizi oluştururken hem uluslararası güçlerin hem de iç politikalarda güçsüzleşenlere karşı tüm Suriye halkını barış ve kardeşliğe çağırıyoruz” diyen Abdullah çetelere karşı barış ve kardeşlik için savaştıklarını belirtti. Kapitalist modellerin yerine bütün halkların katılımı ile demokratik bir yönetim oluşturduklarını söyleyen Abdullah ‘Demokratik ulusu’ esas aldıklarını belirtti. Demokratik ulusu Suriye’nin geneli için de istediklerini ekleyen Abdullah “Suriye’de özellikle inançsal, dini, etniksel çatışmaları çıkartıyorlar. Biz Rojava’da ne dinsel, ne etniksel, ne de inançsal olarak kimseyi ayırmıyoruz. Herkesi demokratik ulus çerçevesinde birleştirdik, birleştirmeye devam ediyoruz” dedi. Bu süreci örgütlerken Rojava’da bulunan her inanç ve etnikten kişileri çağırdıklarını söyleyen Abdullah “Biz toplantılar yaptık. Tüm halklardan temsilciler geldi. Her kültür, her halk kendi geleceklerini tayin ediyor. 3. yolun da anlamı budur” dedi. Rojava devriminin zihniyette, düşüncede birlik sağladığı ekleyen Abdullah “Düşüncede ve kararlaştırmada problem yok. Birlikte karar alıyoruz, yönetiyoruz ve birlikte mücadele ediyoruz ve birlikte şehit düşüyoruz. Musul’un düşmesinin sebebi insanların Rojava’dan esinlenmesidir” dedi. Demokratik Suriye projesinin gerçekleştirilebilmesi için demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin, barış ve kardeşlik için mücadele edenlerin desteğine ihtiyaçları olduğunu belirten Abdullah, Rojava üzerinde uygulanan ambargonun kaldırılması, Rojava’nın ticaret yapabilmesinin önünün açılması için de destek istedi. 

ROJAVA KADIN DEVRİMİDİR

Asya Osman Abdullah Rojava Devrimi’nin bir kadın devrimi olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Rojava’da kadınlar hem ekonomide hem de savaş alanında devrimi örgütlüyorlar. Biz parti olarak son dönemde şunu söylemek istiyoruz: Kadının özgür olmadığı yerde toplum özgürleşemez. Ortadoğu’da da bunu esas alıyoruz. Eğer kadının rengi, özgürlüğü savunulmuyorsa ve kadın iradesini koymuyorsa biz öyle bir sistemde yaşamak istemiyoruz. Rojava devriminin ismi kadın devrimidir. Kadın emeği, fedakarlığı, mücadelesiyle bu devrime damgasını vurmuştur”. Abdullah tüm dünya kadınlarını devrimi yapan ve inşa eden Rojava’lı kadınlarla ortaklaşmaya davet etti.

ROJAVA’DA HAYALET NELER YAPIYOR?

Cizire Kantonu Başbakanı Ekrem Ferhan ise Rojava’da demokratik özerk sistemin neden inşa edildiğini özetledi. Ferhan, “Suriye’deki örgütler ve Suriye halkları yeni bir düzen inşa etmek istediler ama farklı amaçlar söz konusu olduğu için ayrıştılar. Rojava tüm bu tartışmalar arasında ayrı bir yerde buldu kendisini” diyerek başladı. Ferhan “Rojava’da farklı örgütler, farklı siyasi gruplar bu devrim ve yeniden inşa sürecinde ortak hareket ettiler ve 2014’de demokratik özerklik ilan edildi” dedi. Rojava’daki devrim ya da demokratik özerkliği askeri bir hamle olarak okunamayacağını söyleyen Ferhan “Rojava uluslar arası kapitalist düzene karşı bir hareketti ve aynı zamanda kadın devrimiydi. Bu nedenle sadece askeri başkaldırı olarak adlandırılamaz. Bu Ortadoğu’da yeni bir sisteme işaret ediyor” dedi. Sistemi yürüten 53 bileşen olduğunu ekleyen Ferhan ekonomik ve siyasi konuların onlar tarafından değerlendirildiğini ekledi. Şengal soykırımı vesilesiyle dünyanın Ezidiler’den haberdar olduğunu söyleyen Ferhan “Biz daha öncesinde Rojava’da yaşayan Ezidilerin kendilerini koruyabilecekleri olanaklar oluşturmuştuk ve bu yeni sistemde karar mercii olarak Ezidiler yerlerini almışlardı” dedi. Demokratik özerklik sisteminin Ortadoğu için bir kurtuluş yolu olduğunu söyleyen Ferhan “ Rojava’daki demokratik özerklik sistemine karşı olan uluslar arası güçlere karşı halklar tarafından destek alırsak Ortadoğu’daki bütün sorunlar için adım olacaktır” dedi. Ferhan konuşmasını “Eğer bizim direnişim olmasaydı IŞİD saldırıları nedeniyle Kuzey Kürdistan ve Türkiye sınırı bu kadar barışçıl olamazdı” cümlesiyle bitirdi. 

ÖNCEKİ HABER

Bir lokma ekmek kaç iğne batışına bedel?

SONRAKİ HABER

Savaşta kendi başına

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...