DTK Kongresi toplandı: Kürtlerin kaderini tayini engellenemez

Cumhur DAŞ
Diyarbakır

Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) 7. Olağan Kongresi ‘Demokratik ulusu ve özgür yaşamı inşa ediyoruz’ şiarıyla Diyarbakır’da başladı. Mevcut Eş Başkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk’ün aday olmayacağı ifade dilirken eş başkanlık için HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak ve KCK Ana Davasında 5 yıl tutuklu kalan ve serbest bırakılan Hatip Dicle’nin adının geçtiği kongre Kayapınar Belediyesi Spor Kompleksinde yapıldı. Yarın da devam edecek kongreye 501 delege katıldı. Kongre salonu sarı, kırmızı, yeşil, beyaz ve mor şeritlerle süslenirken duvarlara Kürt siyasi hareketinin ve Kürt edebiyatının öncü isimlerinin fotoğrafları asıldı. Ayrıca salona Kürtçe, Türkçe, Ermenice ve Süryanice pankartlar asıldı. 

'İNŞA MECLİSİ' SEÇİLECEK 

Kongreye aralarında İran KDP MYK Üyesi Salih İran’ın bulunduğu bir heyet, Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nden YNK, KNK, Goran Hareketi temsilcilerinden oluşan 25 kişilik bir grup, Rojava’dan Afrin, Cizirê ve Kobanê kantonlarından temsilciler katıldı. Salonda Êzidî, Keldani, Süryani, Asuri, Alevi ve Ermeni temsilcileri yerlerini alırken Türkiye’den de çok sayıda aydın, akademisyen ve gazeteci kongreyi izledi. 300 halk delegesinin ve 201 kurum delegesinin yeni DTK meclisini belirleyeceği kongrede yeni meclisin ‘inşa meclisi’ olacağı vurgusu öne çıktı.

ÖCALAN MESAJ GÖNDERDİ

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kongreye gönderdiği mesajın Kürtçesini Mülkiye Birtane okurken, Türkçesini Ayla Akat okudu. İnkar, imha ve asimilasyona dayanan hegemonik politikalarına en fazla uğramış halkların başında Kürtlerin geldiğini belirten Öcalan, buna karşı da Kürtlerin başkaldırdığını kaydetti. 

Kürt halkının birlikte yaşadığı kadim halklarla birlikte özgürlük ve adalet arayışı son otuz yılda Özgürlük Hareketi ile birlikte vücut bulduğunu anlatan Öcalan şunları ifade etti: “İçinden geçtiğimiz tarihi süreç, bu yönüyle ulus devlete karşı Demokratik Ulus’un, zora dayalı devletçi dayatmalara karşı kendini örgütleyen ve yöneten Özgür Toplum’un tarihi zaferine gebedir. Kuşkusuz ki, baskıcı ceberut devlet uygulamalarına ve halklarımızı kültürel soykırıma tabi tutan ulus devlet yapılanmalarına karşı en güçlü itirazın yükseldiği Kürdistan coğrafyası böyle bir zafere ev sahipliği yapabilecek en önemli alan olarak tüm Ortadoğu halklarına hatta tüm insanlığa göz kırpmaktadır.” 

Gerçekleşen kongrenin Demokratik Ulus inşasında tarihi bir rol ve misyona sahip olacağını belirten Öcalan, “Bu rol ve misyona denk düşecek başarının ise geçmişin nitel ve nicel örgütsel yetersizliklerini aşma, dönemin gerektirdiği yaratıcı çalışma tarzı tempo ve performansı yakalayacak özverili bir ruhla kendini ‘özgür yaşamı’ inşaya katma olduğunu vurgulamak isterim. Kendi içine kapanmış, kendini tekrarlayan dar tartışmalar üzerinden adeta statükoya doğru evrilen çalışma yöntemini mahkum ettiğimi de en baştan vurgulamam gerekir” dedi. 

EŞİTLİK TALEBİ   

Daha sonra, 4 yıldır DTK’nin Eş Başkanlığı görevini yürüten Aysel Tuğluk konuşma yaptı. Tarihi bir dönemde DTK kongresinin toplandığını ifade eden Tuğluk, “Hiç kimse bu tarihi fırsatı heba edemez. Hiç kimse Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkını kullanmasını engelleyemez” dedi. Türk halkının kaygılanmaması gerektiğini ifade eden Tuğluk şöyle devam etti: “Biz öz yönetimimizi bölünerek değil tek çatı altında yaşayarak, barışı sağlayarak oluşturacağız. Egemenler bu güne kadar saltanatları sürsün diye halkları zehirlediler. Son yüzyılın özeti budur. Artık Türk-Kürt ilişkisini özgür temelde anayasal eşitliğe kavuşturmalıyız. Çözüm sürecinin amacı budur.”

Tuğluk devamında şunları söyledi: “Kimsenin devletinde, iktidarında gözümüz yok.Biz Kuzey Kürtleri olarak demokratik ulus çözümünü esas alıyoruz. Bu çözüm modelini milliyetçi, iktidarcı yöntemlerin alternatifi olarak ele alıyoruz. Bölgelerin ve kimliklerin referandum hakkının tanınmasını istiyoruz. Tüm halkların özgür, eşit var oluşa kavuşmasını istiyoruz. Bunun için mücadele ettik ve bununla bilinç ve özgürlük kazandık. Kürtlerin yaşadığı her yerde herkes, tüm aktörler bu hakikatleri kabul etmek zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti ilk kez rasyonel davranarak çözüm sürecine başlanmasını kabul etti. Bizler de bu sürecin nihayete ulaşması için çabalayacağız. Tüm bunları siyasi ve demokratik yöntemlerle ve Sayın Öcalan’ın, çözüm sürecine bağlı kalarak geliştireceğiz. Süreç nihayete erdiğinde bundan sadece Kürtler kazanmayacak. Belki de daha fazlasını diğer halklar ve Türkler kazanacak.” 

IŞİD’E KARŞI GERİLLA DİRENİŞİ

IŞİD’in Rojava ve Şengal’deki saldırılarına karşı Kürt gerillalarının direniş gösterdiğini kaydeden Tuğluk, “IŞİD, başını esas olarak Türkiye’nin çektiği Sünni aktörlerin biraz aceleyle sahaya sürdüğü vekil örgüttür. IŞİD Rojava’dan her yere yay çizerek, Türkiye’yle ilişkiler arasında hakimiyet kurmak istemiştir. Kürt gerillalarının direnişi ve müdahalesi olmasaydı IŞİD her yerde saltanat sürüyor olacaktı” diye konuştu. Bu süreçte Kürt ulusal konferansının ertelenemez bir sorumluluk olduğunu ifade eden Tuğluk, Öcalan, Barzani ve Talabani’nin çağrısıyla Kürt Ulusal konferansı çağrısının yapılması gerektiğini belirtti.  

TUĞLUK’TAN ÖZELEŞTİRİ 

Tuğluk, Kürt hareketinin de kendi içinde demokrasi sorunu yaşandığını ifade ederek, “Eleştirileri bir karşı duruş olarak almamalıyız. Dayatmalardan vazgeçmeliyiz. Bu sözlerim aynı zamanda bir öz eleştiridir. Bu kongreyle eş başkanlık görevini devrediyorum. Bundan sonra da özgür önderlik, özgür yaşam için ve tam demokratik Türkiye mücadelesine kaldığım yerden devam edeceğim” dedi.

TÜRK’TEN ULUSAL KONGRE ÇAĞRISI

DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, Kürt halkına yönelik saldırılara dikkat çekti. Türk, “Bugün Kürt halkını boğmak isteyenler halkın birliğiyle boşa çıkartılacaktır. Bugün Kürt halkı birliğini kurmuştur. Ama eksiklik Kürt siyasetindedir, siyasetçilerindedir. Kürdistan’da stratejik bir siyasetle hareket etmeliyiz. Halkın talebi budur. Bugün DTK’nin kongresinde, bütün Kürt siyaseti ve siyasetçilerine çağrı yapıyoruz. Kürt birliğinin yaşama geçirilmesi gereken gündür” dedi. 

Êzidi halkının yaşadığı son katliama dikkat çeken Türk, “Êzidi halkı tarihte hep yalnız kaldı. Ama bugün HPG, YPJ ve YPG, Êzidi halkıyla birlikte ve onları yalnız bırakmıyor. Bunun için kendilerini kutluyoruz. Ulusal Kongre bugün gerçekleşmiş olsaydı belki Kürt halkı bu durumda olmayacaktı. Sayın Öcalan’ın dile getirdiği gibi Ulusal Kongre için harekete geçmeliyiz. Ulusal Kongre’yi yaşama geçirirsek, ulusal birliği hayata geçirebiliriz” dedi. 

Yapılan konuşmalarının ardından Êzidi, Süryani, Alevi ve Ermeni delegasyon üyeleri kongreyi selamlayan konuşmalar yaptı.