05 Eylül 2014 16:03

Sivil protesto, artık polisi tahrik mi sayılacak?

Ankara'da Gezi eylemlerinde yaşanan polis saldırısı sırasında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün öldürülmesine ilişkin geçtiğimiz günlerde karara bağlanan davada, Sarısülük’ün katili Polis Ahmet Şahbaz’a “haksız tahrik indirimi” uygulanması yabancı medyaya da yansıdı.

Sivil protesto, artık polisi tahrik mi sayılacak?
Paylaş

Ankara'da Gezi eylemlerinde yaşanan polis saldırısı sırasında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün öldürülmesine ilişkin geçtiğimiz günlerde karara bağlanan davada, Sarısülük’ün katili Polis Ahmet Şahbaz’a “haksız tahrik indirimi” uygulanması yabancı medyaya da yansıdı. ABD’li medya, bu gelişmeleri işlerken “Sivil protesto artık polisi tahrik mi sayılacak?​” sorusu soruyor ve bu kararın “emsal” haline gelmesi olasılığına dikkat çekiyor.

Mahkeme kararı ve verilen tepkileri Ankara kaynaklı bir haberde irdeleyen Amerika’nın Sesi, (VOA), “Yerel mahkemenin zanlı Polis Ahmet Şahbaz’a ‘olası kastla adam öldürme’ suçundan hükmettiği hapis cezasındaki indirim ‘emsal’ olursa toplumsal protestolardaki siviller polisleri tahrik etmekle suçlanabilecek” diyor.

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, aylarca “uyuyan savcı”, “salondaki izleyicilere müdahale”, “reddi hakim” gibi tartışmalara sahne olan davanın kararının da tartışma yarattığını belirten VOA’nın, savcı “Meşru müdafaa olmadığını” belirterek, “Olası kasıtla adam öldürmek” ve “Kamuya ait araç ve gereci suçta kullanmak” suçlarından 26 yıl 8 aydan, 33 yıl 4 aya kadar hapsini talep etse de yerel mahkemenin, Sarısülük’ün ölümü sırasında “Amirince verilen geri çekilin emrine uymadığı tespit edildi” denilen zanlı hakkında 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına hükmettiğini anlatıyor.

‘EMSAL OLABİLİR’ KAYGISI

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Ankara Barosu avukatlarının yerel mahkemece “haksız tahrik indirimi” ile verilen hükmün yargıda “emsal” kabul edilme riskine dikkat çektiklerinin anlatıldığı habere göre, “Anayasal hak kullanımı’ artık tahrik mi olacak?​” sorusuna yanıt veren avukatlar da, anayasal bir hak olan toplumsal gösteri ve yürüyüş hakkını tehdit edecek bir karara imza atıldığını vurgularken özellikle Gezi protestolarında hayatını kaybetmiş olan diğer kişilerle ilgili görülen  davalar açısından da bunun örnek olmasından duydukları kaygıyı dile getiriyorlar. (ANKA)

ÖNCEKİ HABER

‘Cezayı da mahkemenizi de tanımıyoruz’

SONRAKİ HABER

Su seviyesi düştü, ürün kavruldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa