Davutoğlu, Erdoğan’ın gölgesinde konuştu
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ilk AKP Grup Toplantısı’nda, görevi kendisinden devraldığı 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etkisinde konuştu. Erdoğan’ın görevi kendisine
devrederken “paralel yapı” diye adlandırdığı Gülen Cemaati ile mücadele kararlılığına vurgu yaptığı Davutoğlu, parti içinde “fitneye” izin verilmeyeceği mesajı verdi.
Davutoğlu, milletvekillerine seslenerek, şunları söyledi: “Duyulan güven sadece bir makamda güç sahibi olmak için ikram edilmiş bir makam değildir. Aynı zamanda büyük bir sorumluluktur. Sizden tek bir talebim var bu sorumluluğu birlikte, omuz omuza taşıyalım. Hiçbir fani, tek başına bu sorumluluğun yükünü omuzlarında hissedemez. Ancak ve ancak kolektif bir akıl, vicdan, ortak irade bu sorumluluğu taşır. Ben sadece kolektif aklın, vicdanın temsilcisi ve sözcüsü olacağım. Bunu yaptığım ölçüde de hepinizin yanımda durmanızı istiyorum. Eğer burada ola ki sizce bir sapma, herhangi bir yanlış gördüğünüz unsur olursa gelip konuşmanız gereken bendenizim. Bu topluluk içine hiçbir şekilde kulis, lobi, fitne fraksiyon sokmayacağız. Başka partilerde görüldüğü şekilde şucular, bucular gibi bir anlayışı sirayet ettirmeyeceğiz.”
ÇELİŞKİLERİ ÖRTTÜ
Gül’ün Erdoğan tarafından devre dışı bırakıldığı ve AKP kongresinin Gül’ün görevini bırakmasından bir gün öncesine alınmasının da bunun bir göstergesi olduğu yorumları yaygın olarak yapılırken, Davutoğlu, konuşmasında tam aksi bir tablo çizdi: “İleride siyaset bilimciler şu son 10-12 günde yaşananları incelediklerinde, AK Parti kadrolarının sergilemiş olduğu tutumu bir örnek tutum olarak tarihe geçireceklerdir. 2 büyük değişim yaşandı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti devir teslimi yaşandı, en ufak sarsıntı, gönül kırıklığı olmadı. İlk defa aynı kadro içinden iki cumhurbaşkanı birbirlerine bu yüce makamı, çok büyük bir katılımla büyük bir onurla bu devir teslimi gerçekleştirdiler. Biz 11’nci Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e demokrasi mücadelesinde gösterdiği çabalar için teşekkür ediyoruz. 12’nci Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da tüm desteğimizi vereceğimizi tekrarlıyoruz. Başbakanlık devri de ilk defa hiçbir tartışma yaşanmadan gerçekleşti. Kongremizin adı olağanüstüydü pek çok konuda da olağanüstüydü. Atmosferi katılımı ve sıcağıyla bile olağanüstüydü. Ama sürecin işleyişi içinde hiçbir olağanüstülük yaşanmadı. Ve sürecin sonunda bendenizi bu makama layık gördüler. Teşekkürlerimi minnetlerimi ifade etmek istiyorum.”
GÖZ YAŞARTAN KİTAP SEVGİSİ ( !)
Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı yemin törenin yaşanan iç tüzük kitabı fırlatma olayını eleştirerek; “Eğer bir insanın derununda böyle bir tavır göstermek meyili yoksa o anda ortaya çıkmaz. 2 ihtimal var; ya Kılıçdaroğlu talimat verdi, bu çok vahim bir şeydir. Ya da kendi başına yaptı, bu da içselleştirilmemiş ahlak konusunu açık bir şekilde gündeme çıkarıyor. Ben onu gördüğüm anda, bir kitap aşığı olarak ‘Vay nasipsiz’ dedim. Kitap sevgisinden nasipsiz adam dedim. Biz de kitap ve kalem kutsaldır. Biz kitaba saygı gösterirken, Rabbimize de saygı gösteririz. Binlerce kitabım var benim. Odaya her girdiğimde onları okşarım. Kitap bir nimettir, onu okuyabilene, kitapların kitabına iman edene. Bu arkadaşınız, ister talimatla ister fevri olarak yapmış olsun, onu fırlatırken aslında bizim mayamızı da fırlattı. Buradan bütün yazarlara, kitap severlere çağrıda bulunuyorum. Bu olaya tepki göstersinler.”
Davutoğlu’nun kitap üzerine bu söylemleri sosyal medyada samimiyetsiz ifadeler olarak eleştiri konusu olurken, Erdoğan’ın kitabı “bomba”ya benzetmesi ve AKP döneminde basılmamış kitaptan ötürü dahi gazetecilerin evleri basılarak gözaltına alınmış olmaları hatırlatıldı. (ANKARA)
Evrensel'i Takip Et