30 Ağustos 2014 13:56

Cumartesi Anneleri: İnsanlık suçları açığa çıkarılsın

Kaybedilen yakınlarının akıbetlerinin araştırılması ve faillerinin yargılanması için her hafta oturma eylemi düzenleyen Cumartesi Anneleri, "30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü" vesilesiyle hükümete seslenerek, "İşlenen insanlık suçlarını açığa çıkarmamak, sorumlularını yargılamamak da suçtur. Bu suçu işlemeye son verin" dedi.

Paylaş

Kaybedilen yakınlarının akıbetlerinin araştırılması ve faillerinin yargılanması için her hafta oturma eylemi düzenleyen Cumartesi Anneleri, "30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü" vesilesiyle hükümete seslenerek, "İşlenen insanlık suçlarını açığa çıkarmamak, sorumlularını yargılamamak da suçtur. Bu suçu işlemeye son verin" dedi.

Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının akıbetlerinin araştırılması ve faillerin bulunması talebiyle her hafta gerçekleştirdikleri adalet arayışlarının 492'nci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede" yazılı pankart açan kayıp yakınları, ellerinde kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşıdı. "30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü" vesilesiyle Türkiye ve uluslararası kamuoyuna çağrıların yapıldığı bu haftaki eylemde ilk sözü 1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak aldı. Dünya Kayıplar Gününe dikkat çeken Ocak, "Yıllardır bu suçların üstünü örtmeye çalışıyorlar. Her hükümet döneminde bu suçlar örtülmeye çalışıldı. Hatta aynı suçlar AKP hükümeti tarafından da işlendi. Roboski, Gezi, Soma bunun somut örneklerindendir" dedi. Kayıpların faillerinin ortaya çıkarılması için çağrıda bulunan Ocak, "Bu insanlık suçlarıyla yüzleşin. İnsanlığın, adaletin bu topraklarda yerini bulması için çağrıda bulunuyoruz" diye konuştu.

Ardından 1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehim Tosun'un eşi Hanım Tosun söz aldı. 19 yıldır adalet arayışlarını sürdürdüklerini kaydeden Tosun, "Bu ülkede tek bir kaybımız kalana dek hesap sormaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Yıllardır devlete seslendiklerini hatırlatan Tosun, bütün çabalara rağmen hiçbir somut gelişmenin yaşanmadığını ve AKP hükümetinin "adalet" söylemlerini üreterek hiçbir adım atmadığını kaydederek, "Hangi anneye bir mezar taşı gösterildi. Hangi anneye bunun hesabı verildi" diye sordu. IŞİD'in Şengal'de Êzidî halkına yönelik saldırıları ve hükümetin buna dönük politikalarına dikkat çeken Tosun, "Eğer gerçekten barış istiyorlarsa yüzlerini Kürdistan dağlarına Şengal'e çevirsinler" ifadelerini kullandı. Daha sonra söz alan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, kayıpların akıbetlerinin bulunması için dosyaların zamanaşımından kapanmasını engelleyecek yasaların çıkarılması ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulması gerektiğini aktardı.

Bu haftaki açıklamayı ise kayıp yakınlarından Maside Ocak yaptı. Bu haftaki eylemlerinin, kayıp sorununa ve kayıp yakınlarının acılarına dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler'in ilan ettiği, "30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü"ne denk geldiğini dile getiren Ocak, "Gözaltında kaybetme, dünyanın her yerinde yüz binlerce insanı hedef alan en zalimane insanlık suçudur" diye belirtti. Geçmişte bu insanlık suçları işleyen bazı devletlerin bu suçlarla yüzleşip sorumluluklarını kabul ettiğini ancak Türkiye'nin ise hala gizlemeye devam ettiğine vurgu yapan Ocak, "Gözaltına alınarak kaybedilenlerin akıbetleri bugün de gizleniyor" şeklinde konuştu. Dünya Kayıplar Günü vesilesiyle hükümete çağrıda bulunan Ocak, "İşlenen insanlık suçlarını açığa çıkarmamak, sorumlularını yargılamamak da suçtur. Bu suçu işlemeye son verin" dedi. BM'nin Herkesin Zorla Kaybedilmesinden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşmesi'ni imzalaması için hükümete çağrıda bulunan Ocak, "Bu topraklarda yaşayan herkesi Cumartesi Anneleri'nin hakikat ve adalet talebini desteklemeye çağırıyoruz. Dünya kamuoyunu zorla kaybedilenler için, kaybedilenlerin aileleri için adalet talep etmeye çağırıyoruz" dedi. (İSTANBUL)