02 Temmuz 2011 09:26

‘Madımak Kültür Merkezi değil utanç alanıdır’

Sivas Madımak Katliamı 18. yılında tüm yasaklama ve engelleme çabalarına karşın adı bilim ve kültür merkezi olarak değiştirilen Madımak Oteli önünde lanetlendi.Otele “Bilim ve kültür merkezi” adı verilmesine tepki gösteren acılı aileler Madımak’ın Utanç Müzesine dönüştürülmesin

‘Madımak Kültür Merkezi değil utanç alanıdır’
Paylaş
Şiar Can Şener / Abidin Çınar-Eylem Lodos

Otele “Bilim ve kültür merkezi” adı verilmesine tepki gösteren acılı aileler Madımak’ın Utanç Müzesine dönüştürülmesini istedi.

2 Temmuz 1993’de Madımak Oteli’nde yaşamını yitiren 33 aydın ve sanatçı bir kez daha anıldı. Sivas’ta binlerce kişinin katılımıyla yapılan anmaya başta aileler ve Alevi örgütleri olmak üzere çok sayıda parti ve sendika temsilcisi de katıldı.
Sivas Valisi Ali Kolat’ın yasaklama kararına rağmen Türkiye’nin dört bir yanından akşamdan yola çıkanlar, sabah erken saatlerde Sivas’a geldi.

Seyrantepe’de bulunan Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Alevi Kültür Dernekleri’ne ait Cemevi önünde toplanan katılımcılar, taleplerini, tepkilerini döviz ve sloganlarına yansıttı. Epik Sanat Tiyatro Topluluğu’nun gösteri düzenlediği alanda, köylerden ve şehirlerden gelen kadınlar, çocuklar, dedeler ve nineler hep birlikte Madımak’ta yaşamını yitiren 33 canın isimlerini okuyarak, “yaşıyor” dedi.

Sivas dışından gelen 40 kadar otobüsün il girişinde durdurulduğu haberi üzerine Sivas'tan katılımla başlatılan yürüyüş bir süre bekletildi. İl sınırında durdurularak didik didik arananların kente girmelerine izin verildiği haberi üzerine yürüyüş yeniden, bir saat gecikmeli olarak başladı.

En önde siyah bez üzerine, “Madımak Utanç Müzesi” yazılı pankart ardından aileler ellerinde katledilen evlatlarının, aydın ve yazarların fotoğrafları ile yürüdü. Ellerinde çocuklarının, eşlerinin, kardeşlerinin fotoğraflarını taşıyan şehit ailelerini, Türkiye’den ve Avrupa’dan Sivas’a gelen Alevi örgütleri yönetici ve üyeleri takip etti.

Yürüyüşün ikinci korteji ise KESK Sivas Şubeler Platformu üyeleri ile EMEP ve ÖDP’nin de aralarında bulunduğu kortej oldu. Sivas Eğitim Sen Şubesi önünde oluşturulan kortej de yürüyüşe geçti. İki kortej Mevlana Caddesi’ndeki Ethem Bey Parkı’nda buluştu. Yürüyüş buradan devam etti.

Madımak Oteli önünde barikat oluşturan polis, kitleyi alana almadı. Sadece şehit aileleri ve milletvekillerinin içeri girmesine izin verildi. Aileler de Madımak Oteli’nin Utanç Müzesi olması yerine, “Bilim ve Kültürevi” yapılmasına karşı tepkilerini ifade etti. Aileler yanlarında getirdikleri “Madımak Utanç Müzesi” tabelasını otelin önüne bırakmak isterken polisin müdahalesiyle karşılaştı. Polis, kitlenin üzerine biber gazı sıkıp, gaz bombası attı. Ailelerin de etkilendiği müdahalede yaralananlar oldu.

Dağılan kitle bir süre sonra yeniden toparlandı. Katledilenlerin isimlerinin okunarak, katliamın lanetlenmesinin ardından Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Turgut Öker baskıları ve yasaklamayı kınadı.Öker,  “Sivas’ı bize yasaklamaya çalışıyorlar. Bizi yakan katiller gibi provakasyon yaratmaya çalışan zihniyete izin vermeyeceğiz” dedi.

Madımak’ta katledilen Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin de aileler adına yaptığı konuşmada, 18 yıldır olaysız şekilde gelip gittiklerini belirterek, polis saldırısını kınadı. Gültekin, Otel’in restore edilmesine tepki göstererek, “Ne kadar cilalarsanız cilalayın, burası güzel bir yer olmayacak” diye konuştu.

Sivas Tertip Komitesi adına konuşan Eğitim Sen Sivas Şube Başkanı İbrahim Erdoğan, Devlet ve AKP’ye, Madımak’ın adını unutturma çabalarından vazgeçmesi çağrısı yaptı.

Pir Sultan Abdal Külter Derneği Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül de 18 yıldır geldiklerini hatırlatarak, “Değil 18 yıl, 180 yıl daha buraya geleceğiz” dedi.

Konuşmaların ardından kitle bir süre daha bekledikten sonra eylem sona erdi. (Sivas/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Gazze Filosu’na Yunanistan engeli

SONRAKİ HABER

'Can'lar unutulmuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...