27 Ağustos 2014 15:09

Erdoğan egemenliği sürecek

AKP'nin 1. Olağanüstü Kongresini değerlendiren akademisyen ve siyasetçiler, AKP'nin geleceğinin bundan sonra da Erdoğan tarafından belirleneceğine dikkat çekti.

Erdoğan egemenliği sürecek
Paylaş

AKP'nin 1. Olağanüstü Kongresini değerlendiren akademisyen ve siyasetçiler, AKP'nin geleceğinin bundan sonra da Erdoğan tarafından belirleneceğine dikkat çekti.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından zorunlu olarak yapılan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yine Erdoğan tarafından tek aday olarak gösterildiği AKP 1. Olağanüstü Kongresini değerlendiren akademisyen ve yazarlar, AKP siyasetinde bir değişim beklenmeyeceğini ve Erdoğan egemenliğinin AKP üzerinde süreceğini ifade etti.

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Recep Tayyip Erdoğan'ı Başbakan olduğu dönemden tanıdıklarını belirterek, "O dönemde de süreçle alakalı olarak dili hiçbir zaman değişmedi. Yeni bir sayfa açıyoruz, yeni bir döneme giriyoruz, süreci hep hassas olduğu bir dönemdeyiz belki de artık barışacak bir süreçteyiz. Böyle ümit ediyoruz ve beklentilerimiz bu yönde. Ama yeni seçilmiş bir cumhurbaşkanının bu konuda diline ve üslubuna dikkat etmesi gerektiğinin altını önemle çiziyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın süreci çok yakın takip eden bir insan olduğunu söyleyen Buldan, şunları söyledi: "Başbakanlığı döneminde bu süreç başladı. Kendisi de bu sürecin içerisindeydi. Dolaysısıyla bu süreçte, dilin ve üslubun önemli olduğunu kendisi bizden daha iyi bilir. Biz her zaman dilimiz ve üslubumuza dikkat ettik. Ancak, hiçbir zaman onlardan bu karşılığı görmedik. Kısaca, Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı döneminde artık bu dilinden ve üslubundan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini, konunun bir 'Terör sorunu' olmadığını sorunun 'Kürt sorunu' olduğunu hatırlatmak isteriz. Bir de kendisiyle süreçle alakalı olarak yapacağımız görüşmelerde bunu ifade etmeye çalışacağız. Böyle bir üslubun sürecin ruhuna uygun değildir."

'ÇÖZÜM SÜRECİ AÇISINDAN ORTADA BİR BELİRSİZLİK VAR
'

Siyaset Bilimci Doğu Ergil ise AKP Kongresi açısından değerlendirilecek bir şey olmadığını belirterek, "Ortada değerlendirilecek bir şey mi var. Yazılmış ve sonucu beli olan bir senaryo var ortada ve herkes onu oynuyor. Herkes önüne konulan notları okuyacak ve öyle mesajlar verilecek. Böyle bir kongre nasıl değerlendirilir ki" diye konuştu.

Ergil, Davutoğlu AKP'sinin siyasetinde de değişen bir şey olmadığını ve Kürt sorunu konusunda da tek belirleyenin Erdoğan olduğunu belirterek, "Kendinizi sıkı bir İslamcı olarak nitelendirir, Kürtlüğün ve diğer bütün kimliklerinizden vazgeçerseniz, her şey çok iyi olur. Değilse bu siyasettin size sunacağı bir şey yok" diye konuştu. Ergil, çözüm süreci açısından da ortada işleyen ve ilerleyen bir süreç görmediğini belirtti.

'ASIL BELİRLEYEN ERDOĞAN OLMAYA DEVAM EDECEK'

Akademisyen Fatmagül Berktay ise AKP'nin yaptığı kongre ile politikasında pek bir değişiklik olmayacağı ve "asıl belirleyenin Erdoğan olmaya devam edeceği" yönündeki değerlendirmeleri paylaştığını söyledi. Kürt sorunu ve çözüm süreci konusunda da, "Kısa vadede olumlu bir karar alınır diye düşünüyorum. Uzun vadede ne olur emin değilim. Yol haritasını açık seçik görmüyorum. AKP politikaları son derece güncel konjoktöre göre belirleniyor, ilkelere göre değil" dedi.

Davutoğlu'nun AKP'de bir siyaset değişiklik yapabilme ihtimali bulunmadığını ve Başbakanlığa da Erdoğan'ın "etkinliğini kabul etmesi" üzerinden getirileceğini belirten Berktay, "Erdoğanın gölgesinde kalacağı ve yeni bir siyaset belirleme gücünün olmayacağı değerlendirmelerine katılıyorum" dedi. "Davutoğlu Parlamenter Demokratik sistemin başbakanı olmayacak" diyen Berktay, "Fiilen başkanlık sistemine doğru bir gidiş var ve buna uygun bir isim olduğu için Davutoğlu belirlendi" diye konuştu.

Yine de Türkiye'nin dış politikasında bir parça değişiklik olabileceğini ifade eden Berktay, "Ortadoğu politikasında Suriye-IŞID konularında bir miktar değişiklik olabileceğini bekliyorum. AKP'nin öyle bir esnekliği var" dedi. Türkiye'nin şimdiye kadar destek verdiği IŞİD'e gelinen aşamada bir parça mesafe koyduğunu ve bunu sürdürebileceğinin altını çizen Berktay, Türkiye'nin Rojava'ya yönelik politikalarında da kısa vadade bir takım değişiklikler olabileceğini sözlerine ekledi.

AYDINTAŞBAŞ: 1920 MECLİSİ VURGUSUNU ÖNEMSİYORUM

Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş ise özellikle Erdoğan'ın yaptığı konuşmasında veda etmediğini ve kendisinin hem AKP hem de hükümetle bağının devam edeceğine yönelik güçlü mesajlar verdiğini ve mesajlarıyla, "ben buradayım" dediğini ifade etti. "1920 meclisi vurgusu önemliydi" diyen Aydıntaşbaş, bu vurgunun aynı zamanda "daha çoğulcu ve demokratik bir ülke özlemi olan bir çok kesiminde" paylaştığı bir vurgu olduğunu belirterek, "Hatırlarsanız, Öcalan da son bir kaç yıl içinde 1920 kurucu meclis vurgusu yapıyor" hatırlatmamasında bulundu. 1920 meclisinin daha sonra tekçi bir siyaset anlayışıyla yolundan saptırıldığını belirten Aydıntaşbaş, "Daha sonra M. Kemalin çoğulcu meclisi yerine daha tek bir meclis inşasına gidilmiştir" dedi. Erdoğan'ın 1920 meclis vurgusunun yaratmak istediği liderlik kültü, güçlü önderlik durumuyla tezatlık oluşturduğunun altını çizen Aydıntaşbaş, "Yine de Başbakan mesajlarında 1920 meclis çabalarını kendisi açısından yeni bir temiz sayfa olarak almamızı istiyorsa, yeni bir başlangıç olarak kabul etmemizi istiyorsa ona bu krediyi verebiliriz. Ancak bunun gereklerini yerine getirmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

"Erdoğan'ın 1920 meclisi vurgusu yapmak istediği sistem değişikliğine yönelik bir göndermemi" sorusuna da, "AKP'nin o kadar geniş kapsamlı bir restorasyon hareketine girişeceğine ihtimal vermiyorum. Bir kere Tayip Erdoğan'ın mutlak kudreti etrafında şekillenen bir yapılanmadan bahsediliyor" dedi. Erdoğan'ın "sistem değişikli" meselesini de "Paylaşımcı ve katılımcı bir sistem kurmak yerine kendi etrafında kurmak" isteğine dayandığını belirten Aydıntaşbaş, "Yine de bugüne kadar Türkiye siyaseti bana kürsülerden yapılan konuşmalara itimat edilmemesini öğretti" diye konuştu.

'TÜRKİYE'DEKİ DEVLET BÜROKRASİSİNİN YENİDEN MEVZİLENMESİ SÖZ KONUSU'

Konuya ilişkin değerlendirmede bnulunan Avukat- Yazar Eşber Yağmurdereli ise Cumhurbaşkanı AKP Hükümetinin iktidara geldiği ilk yıllarda Avrupa Birliğine yakın duran ve buna uygun vizyon sergileyen bir yapısının olduğunu söyledi. 2011 yılından itibaren AKP'nin bu politikalarında samimi olmadığının anlaşıldığını ifade eden Yağmurdereli, "Bu tarihten itibaren AKP kendi ideolojik yapısına göre tavır sergilemeye başladı. Bu nedenle gelinen son aşama Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması ve yerine Davutoğlu'na bırakmış olması da bu politikaların doğal bir sonucu " diye konuştu.

Erdoğan'ın sık sık kullandığı, " Bu bir restorasyon sürecidir " şeklindeki ifadelerini hatırlatan Yağmurdereli, " Burada restore edilen şey Osmanlıcılıktır. Yani Türkiye'deki devlet bürokrasinin yeniden mevzilenmesi söz konusu. Bu anlamda Erdoğan, Hakan Fidan ve Davutoğlu bu ideolojik duruşa uygun olarak hareket edecektir " dedi.

'HÜKÜMET ÜYELERİ CUMHURBAŞKANININ SEKRETERLERİ OLARAK ANLAŞILMALI'

AKP'nin yeni dönem politikaları hakkında, "Dışarıda daha fazla saldırganlık içte kendi gibi düşünmeyen bütün toplumsal kesimleri dışlamaya, ötekileştirmeye yönelik çok daha keskin bir uygulamanın hayata geçirileceğini düşünüyorum " değerlendirmesinde bulunan Yağmurdereli, bu politikaların PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen çözüm süreci üzerindeki olası etkilerine ilişkin ise, " Yeni hükümet ve cumhurbaşkanı 13 yıllık politikalarının sonuçlarını daha hızlı ve daha açık bir biçimde uygulama noktasında ısrarlı olacaktır. Cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan'ın kendi başkanlık eğilimlerine uygun olarak oluşturduğu hükümet üyeleri, cumhurbaşkanlığının sekreterleri olarak anlaşılmalı. Bağımsız bir politika uygulamaları mümkün değil. Böyle baktığınızda barış süreci üzerindeki etkisi ise Türkiye'deki demokrasi güçlerinin etkisine bağlı. Bu güçler başarılı oldukça barış ve demokrasi kazanılacaktır " yorumunu yaptı. (DİHA)

 

ÖNCEKİ HABER

436 milyon liralık özel uçak Meclis gündeminde

SONRAKİ HABER

Baraj faciası meclis gündeminde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...