Kadına şiddetin yeni yüzü olmayacağım

Melek Özman*

Birkaç kadın, gazetelerdeki “Tornavidayla 43 yerinden yaraladı, mahkeme, serbest bıraktı”, “Koca hakkında tedbir kararı bile verilmediğini öğrenen mahalleli, eğitimli köpekle kadının evinin önünde nöbete başladı” haberlerine konu olan Hasret’i ziyarete gittik. Yanında, nöbette olmak, hukuki destek, dayanışma dileğiyle... Kulaklarımızda Hasret’in “Kadınlara yönelik şiddetin yeni yüzü olmayacağım. Ölürsem de mücadele ederek öleceğim” sözlerinin, devletin ve hukukun olmadığı ve birçok kadın gibi onun hayatını da yok saydığı koşulların ağırlığıyla döndük...

16 YAŞINDAYKEN EVLENDİRİLDİ

Kadınların hayat hikayeleri, hikayelerimiz birbirine bu kadar benzemese keşke… Hasret’inki de benzer bir hayat: 16 yaşındayken görücü usulü evlendirilmiş, evliliğinin başından beri kıskançlıklar, yasaklar, şiddetle karşı karşıya olmuş. İlk çocuğuna hamileyken kaburga kemiklerini kırmış koca Yakup Kara. … Hasret hep çocukları için bir şans daha, bir şans daha vermiş… Çoğumuz gibi… Hasret, Yakup Kara’nın kıskançlık krizleriyle kapıya pencereye çıkmasını yasakladığı, çalışmasına izin vermediği yıllardan sonra neyse ki mahallede bir kuaför dükkanı açabilmiş... Artık boşanmak istediği yıllarda tabii ve mahallede olması koşuluyla 2012’de Hasret Kuaför’ü açmış. Böylece mahalleli ile yakın ilişkileri var, birçok kadının böyle durumlarda hayatını zorlaştıran mahalle baskısını yaşamıyor aksine mahalleli Yakup Kara’nın çıkardığı dedikodulara inanmıyor. Yakup Kara hâlâ Hasret’e destek olan mahalledeki erkeklerle ilgili dedikodular çıkararak onları yıldırmaya çalışıyor, bütün erkeklerin yaptığı gibi. Neredeyse selamlaştığı herkesle ilişkisi olduğunu iddia ederek Hasret’e saldırıyor.

‘ŞU ADAM TUTUKLANINCA DENİZE GİDELİM’

Mahalledeki erkeklerin bir kısmı Hasret’i uzaktan gözetiyor bu tavrından yılarak, bir kısmı ise “62 yaşındayım, Hasret’le ilişkisi var diyeceksen buyur, ben onu korumaya devam edeceğim” diyen bir mahalleli gibi dedikodulara aldırmadan yakından korumaya çalışıyor. Kadınlar sürekli kuaför dükkanına gelip Hasret’i yalnız bırakmamaya çalışıyor. Hatta tatil planları hukukun işleyeceği güne bağlı olarak yapılıyor, “Şu adam tutuklanınca denize gidelim” gibi cümleler kuruluyor. Yakup Kara’nın tutuklanmaması; maalesef karakolların, savcılıkların, mahkemelerin benzer ihmallerine sıkça rastlayan bizleri bile şaşırtacak kadar ihmal ötesi, Türkiye için bile bir hukuk skandalı. Yakup Kara Hasret’i 2001’den beri defalarca ağır yaralamış. Hasret defalarca hastanelerde tedavi görmüş, defalarca şikayetçi de olmuş. Yakup Kara bu ağır yaralama davalarından sadece birinde mahkum olmuş: 120 gün hapis cezası almış, mahkeme bu cezayı para cezasına çevirmiş. Hasret 2008 yılından beri Yakup Kara’dan boşanmaya çalışıyor. Boşanamıyor,  evliliğin yasaklarından tamamen kurtulamıyor. Ve evliliklerinin başından beri var olan şiddet tehditle, takiple ağırlaşarak sürüyor. Bıçakla evini basıyor, çocuklarının önünde defalarca saldırıyor... Yakup Kara gazetelere de yansıyan tornavidayla saldırıyı ise Hasret’e “boşanmayı kabul edeceğini ama son bir kez konuşmak istediğini” söyleyerek eve geldiği gecede yapıyor. Yine en büyüğü 14 yaşında olan dört çocuklarının önünde ve planlayarak yapıyor. Detaylar feci,  darbelerin çoğunu kafa ve sağ göğüs bölgesine, yani ölümcül yaralar alınan bölgelere yapıyor. Neyse ki Hasret bu saldırı sonrası hayati tehlikeyi atlatıyor ve yine suç duyurusunda bulunuyor ama Yakup Kara yine tutuklanmıyor. Savcı dilekçeyi öldürmeye kasıttan değil, koruma kararını ihlalden hazırlıyor. Bu durumda hiçbir işlevi olmayan uzaklaştırma ve çağırmalı koruma kararı da görünen o ki gazete haberleri sonrası bugün Hasret’e tebliğ ediliyor. Oysa Yakup Kara’nın işyeri Hasret’in evinin tam karşısında. Ki polis uzaklaştırma kararını da Yakup Kara’ya bu mesafedeki işyerinde tebliğ ediyor.

YARIN KARTAL ADLİYESİ’NDE

Maalesef birçok şiddet, kadın cinayeti davası izliyoruz ve birçok ihmalle, hukuksuzlukla karşılaşıyoruz ama bunca zincirleme ihmal ve hukuksuzluğa neredeyse hiç rastlamadık. Tüm olanaklarımızı seferber ederek dayanışma ve nöbetlerle Hasret’in can güvenliğini sağlamaya ve onun hayatının hiçe sayıldığı bu hukuk skandalını düzeltmeye çalışıyoruz. Biz, Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu olarak, salı günü saat:11.00’de Yakup Kara’nın tutuklanması talebiyle ve görevini yapmayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere Kartal Adliyesinde olacağız. Tüm kadınları salı günü Kartal Adliyesine, devletin asgari görevini bile yapmadığı bu koşullarda Hasret’in burnunun bile kanamamasını sağlama sorumluluğunu paylaşmaya çağırıyoruz. Bu çağrı aynı zamanda; ihmaller ve sorumlulara tepki vererek benzer ihmallerin olmaması, kadınların korunması-erkeklerin engellenmesini sağlamak üzere hep birlikte mücadele etmeye; can güvenliğimiz, tüm bu koşullarla baş edebilmemiz için dayanışmaya çağrı...

* Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu

EŞİNE ŞİDDET UYGULAYAN EŞİN SERBEST BIRAKILMASI PROTESTO EDİLDİ
 


Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, Çekmeköy'de boşanmak istediği eşi Hasret Kara'yı 43 yerinden tornavidayla yaralayan Yusuf Kara'nın serbest bırakılmasını protesto etti. Eyleme destek veren CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, "Burada devlet yok, mahalleli var" dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, Çekmeköy'de boşanmak istediği eşi Hasret Kara'yı 43 yerinden tornavidayla yaralayan Yusuf Kara'nın serbest bırakılmasını Hasret Kara'nın evinin önünde protesto etti. " Hasret korunsun, Yakup Kara tutuklansın" pankartı açan kadınlar, sık sık, " Asla yalnız değilsiniz" sloganlar attı. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur'un da destek verdiği eylemde , Hasret Kara ve onu eşinden koruyan mahalleli de katıldı.

'BİZ BURADAYIZ, DEVLET NERDE?'

Eylemde konuşma yapan Hasret Kara, eşinden defalarca şiddet görmesine rağmen devletin sahip çıkmadığından ve şiddet nedeniyle başvurduğu karakoldan her seferinde 'suç teşkil etmiyor' diye geri çevrildiğini belirterek, "Erkekler, yasaların içindeki boşluktan faydalanıyor. Benim hayatta kalmam bir mucize" dedi. Kara, ayrıca, eşinin şiddetinden kendisini koruğu için mahalle sakinlerine de teşekkür etti. Kara'nın ardından konuşma yapan Platform Sözcüsü Gülsüm Kav ise, "Biz buradayız, devlet nerde?" diye tepki göstererek, şiddet uygulayan eşe verilen uzaklaştırma kararının uygulanmadığına dikkat çekti. Kadına yönelik şiddetin sorumlusu olarak devleti gösteren Kav, devletin kadını koruması için göreve çağırdı.

'BURADA DEVLET YOK, MAHALLELİ VAR'

Son olarak konuşma yapan CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da, mahalle sakinlerinin Kara'yı korumasının kendilerine umut verdiğini söyleyerek, "Arık devlete, 'kadını koruyun' diye çağrı yapmaktan sıkıldık. Kadına şiddete arkamızı dönmeyelim. Burada devlet yok, mahalleli var" dedi. (DİHA)